Sinema dünyasına dair pek çok şaşırtıcı detay öğrenmeye devam ediyoruz. Ünlü oyuncuların özel sahneleri öncesi kendilerine göre bir rahatlama metotları geliştirdiğini duymuştuk. Ancak bu sefer işler biraz daha farklı.
Bazı dünyaca ünlü isimlerin, bazı önemli sahnelerini çekmeden önce sarhoş olduklarını hiç duymuş muydunuz? Sarhoş olmalarına rağmen sahnelerini tamamlayan bu yıldızların halini kimse fark bile etmedi.
Margaret Qualley filmde 'Sue' karakterine hayat vermişti. Aşırı cinsellik içeren bir dans dersine liderlik ettiği sahne yüzünden Qualley bazı sorunlar yaşadı. Dans rutinini özel olarak öğrense de çekim günü geldiğinde, hala hazır olmadığını hissetti. Bu yüzden sabahın erken saatlerinde sarhoş olmak için yasaklı madde ve tekila ikilisini karıştırdı.
Max'in Winifred Sanderson (Midler) tarafından yeşil büyüyle vurulduğu sahnede oyuncu Omri Katz kullandığı yasaklı maddenin etkisindeydi.
Avustralyalı Margot Robbie role kusursuz bir şekilde uyum sağlamış hatta, Brooklyn aksanı öğrenmede oldukça başarılı olmuştu. Yönetmenin tüm taleplerini yerine getirse de, karakteri için sorun yaşadığı bir dönüm noktası sahnesi vardı. Naomi'nin Jordan'ı tamamen çıplak beklediği sahne öncesi gözle görülür şekilde titreyen Margot Robbie, üç tekila sonrası bu sahneyi çekebildi.
Filmin Hoth buz gezegenindeki açılış sahnesinde, Fisher'ın Prenses Leia'sının Han Solo ile öpüştüğü sahnede, Fisher yasaklı madde etkisindeydi. Neredeyse kusursuz bir performans sergilese de ünlü oyuncu, Star Wars'tan sonra yasaklı maddelerle uzun ve sağlıksız bir ilişki yaşadı. Hastane ve rehabilitasyona sık sık gitmek zorunda kaldığı bağımlılığın gölgesinde bir hayat sürdü.
Martin Sheen'in bu filmdeki otel odası çöküşünün göreceğiniz en inandırıcı çıldırmış sahnelerden biri olmasının bir nedeni var; çoğu gerçekti. Oyuncu, savaş klasiğini çekerken kişisel hayatında zor zamanlar geçiriyordu ve alkolizmle mücadele ediyordu. Bu sahneyi çekmeden önce gerçekten sarhoş olan Sheen, kameranın önünde geçici bir delilik anı yaşadı. Etrafta çırpınıp bir aynayı parçaladı hatta kırık bir parçasıyla kendini kesti. Set ekibi çekimleri bırakmak istediler, ancak Sheen ve yönetmen Francis Ford Coppola kameraları çalışır durumda tutmaları için onları teşvik ettiler. Ortaya da filmin en vurucu sahnesi çıkmış oldu.
Her şey, Elle (Joey King) ve en yakın arkadaşı Lee'nin (Joel Courtney) neden üniversite hakkında yalan söylediğine dair bir yüzleşme yaşadıkları bir sahnede patlak verdi. King'in son çekim gününde yedi sahne daha vardı ve yenilebilir bir şeyle bu stresten kurtulabileceğini düşündü. Öngörmediği şey kullandığı maddenin kafasını epey iyi yapması oldu. Ünlü oyuncu sahne boyunca zar zor konuşup filmi tamamladı.
İlk uzun metrajlı filminde Billy'nin en iyi arkadaşı, havuz başında oturup bira içmekten başka hiçbir şeyi sevmeyen Frank'i canlandıran Macdonald, bir sarhoşu canlandırdığı için gerçekten içeceğini düşündü ve bu yüzden sahnelerinin çoğunda tam anlamıyla sarhoş oldu. Ünlü oyuncu havuz başındaki çekim anında da gerçekten uyuyakaldı.
Passengers filminden önce ağırlıklı olarak aksiyon odaklı rollerde izlediğimiz Jennifer Lawrence bu yapımdaki cinsel ilişki sahnesiyle büyük bir strese girdi. Sahneye öncesi epey gergin olan yıldız oyuncu, kamera karşısına geçmeden önce gerçekten, gerçekten sarhoş olmayı seçti.
Kendi itirafına göre, her şey doğru yapılmıştı, ancak yine de tuhaf bir deneyimdi. Daha sonra eve vardığında ne yaptığını hatırlayamadı.
Billy Bob Thornton bu filmde Noel arifesinde bir alışveriş merkezini soymak için mağazanın Noel Baba'sı olarak işe giren huysuz dolandırıcı Willie Soke'yi canlandırdı. Willie karakterinin sarhoş bir şekilde işe geldiğinde, neşeli çocukların arasından tökezleyerek cazibe merkezini parçaladığı bir sahnede olması gerekti. Rolünü oldukça ciddiye alan ünlü oyuncu, kahvaltıda üç kadeh kırmızı şarap içti. Ardından votka ve kızılcık suyu üzerine birkaç tane de enerji içeceği ekledi.
Tüm oyuncu kadrosu ve ekibin çekimler sırasında ara ara yasaklı madde kullandıkları söylenen filmde Jack Nicholson da arkadaşlarından geri kalmadı. George karakterinin yasaklı maddeyle tanıştığı kritik kamp ateşi sahnesinde Nicholson gerçekten kafayı buldu.
Jennifer Lawrence