Onedio ile Kişisel Gelişiyoruz: Spor, Çocuklar İçin Olumsuz Bir Aktivite Olabilir mi?

Çocukken rekabet gerektiren hiçbir spor dalına ilgi duydunuz mu? Eğer duyduysanız, hangileriydi? O sporu veya sporları yapmaktan keyif alıyor muydunuz? Peki nedeni neydi? Sportif rekabetlerin çocuklar için olumlu mu yoksa olumsuz mu olduğunu sorgulayan içeriğimizi okuduktan sonra, siz de bu soruların kendinizce yanıtlarını yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Onedio ile kişisel gelişiyoruz!

Bu fotoğrafa baktığınızda sizde nasıl bir etki uyandırıyor? Rekabetin pozitif ve negatif etkilerini görebiliyorsunuz. Çocuklar için bu tarz bir rekabet olumlu mu?

Öncelikle sporun, çocukları kanepelerden kaldırıp, televizyonlarından ve bilgisayarlarından uzaklaştıran bir aktivite olduğunun farkına varmalıyız.

Çocuklarda görülen obezite tüm dünyada baş gösteren çok tehlikeli bir sorun.

Çocuk olmak için pek çok tanım yapılabilir. Ancak kendi çocukluğunuzu da hatırlamaya çalışın. Çocuk olmak belki de en çok 'Bir şeyleri istemek.' demek. En masum şekilde, merak ve ilgi duymak, heveslenmek ve istemek. Hal böyle olunca lezzetli mi lezzetli ama bir o kadar da sağlıksız hamburgerleri, pizzaları yemek için karşı koyamadıkları bir istek duyuyorlar. Bu da obeziteye yol açıyor.

Peki çocukların sağlıklarını korumaları için bireysel egzersiz yapmaya mı yoksa rekabet içeren spor dallarına mı yönlendirmeliyiz?

Çocuklar ve hatta pek çok yetişkin için bireysel egzersizler son derece sıkıcıdır. Rekabet içeren sporlarda haz ve seyir zevki gibi unsurlar da bulunuyor. Ayrıca rekabet içeren sporların motive edici bir özelliği de mevcut. Çocuklar, bir şeyi kazanmayı herkes gibi severler, bu doğrultuda ellerinden geldiğince uğraştıkları sporu en iyi şekilde yapmaya gayret edeceklerdir.

Ancak rekabetin yarattığı motivasyon her zaman olumlu sonuçlanmayabilir.

Rekabetin yediden yetmişe pek çok insanı motive ettiği kabul edilebilir. Ancak, özellikle çocuklarda rekabet olgusu olumsuz sonuçlara da gebe olabiliyor.

Bazı ufaklıklar, yapıları ve kişilikleri doğrultusunda üzerlerinde çok fazla baskı hissedebilirler ve bu onları kötü etkileyebilir. Örneğin futbol eğlenceli bir oyun ancak sırf 'oynayacaklar'  diye futbol diye 'Daha çok koş, iyi pas ver!' baskısının sürekli 'Ders çalış!' baskısından çok da farklı olduğunu söyleyemeyiz.

Sürekli kazanmaya odaklanmak sporun tüm eğlencesinden onları mahrum bırakabilir.

Elbette ki sağlıklı bireyler olmaları için 'hareket' etmeliler. Ancak, küçük yaşlarda altında kaldıkları bu büyük baskı onların henüz yeni başlayan ömürlerine fazladan stres ekleyebilir. Bozuk bir psikolojileri olursa, sağlıklı bir fiziğe sahip olmaları asla bir şey ifade etmez.

Rekabet içerikli sporların çocukların kişiliğine ve psikolojilerine sadece olumsuz etkileri olduğunu düşünmek de yanlış olur.

Küçük yaşta, sportif bir aktivite çerçevesinde yer alan ve bu baskıyı kaldırabilen çocuklar amaca ulaşmak için ekip halinde çalışmayı öğrenirler. Sportmen bir karaktere, karşılıklı saygıya ve bireysel disipline sahip olurlar. Toplum, bir arada yaşayan bireylerden oluştuğu için bu nitelikler bir insanın hayatında altın kadar değerlidir.

Rekabetin çocukların üzerinde yaratacağı baskının dengesini ayarlamaktan da tabii ki yetişkinler sorumlu olmalı!

Bazı ebeveynler, çocuklarını desteklemek eyleminin ayarını kaçırabiliyorlar. Onları ilgilendikleri spor dalında desteklemek, tecrübe edindikleri sonuç ne olursa olsun onların yanında durmak demektir. Bazı ebeveynler çocuklarını desteklediğini düşünerek, onları başarılı olmaları konusunda çok fazla zorlayabiliyor ve farkında olmadan üzerlerinde yoğun bir baskı oluşturuyorlar.

Diğer taraftan sportif egzersizlerin fiziksel olarak sadece olumlu olduğunu düşünmek de yanlış olur.

Bu durum tabii ki yetişkinler için de geçerlidir. Ancak, küçük yaştaki bir sporcunun yaşayabileceği bir sakatlık belki de onun bütün hayatını şekillendirebilir. Bununla başa çıkacak olgunlukta olamayacağından bu kişide hem fiziksel hem de manevi hasara yol açabilir.

Çocuklar uğraştıkları sporda başarılı olmak adına veya sadece keyif aldıkları için sürekli pratik yaparak, çocuk olmanın tüm diğer eğlencesini kaçırıyorlar mı?

Sürekli ilgi duydukları sporla ilgilenen çocuklar vakitlerini mahalle arkadaşlarına ya da ailelerine ayırmakta zorluk çekebilirler. Ayrıca, hayatın onlardan bir başka beklentisi var; okullarında başarılı olup tüm hayatları boyunca iyi bir standart elde etmek.

Aktif olarak sporla ilgilenen çocuklar, okulların ve toplumun diğer beklentilerini karşılamakta zorlanırlar.

Ders çalışmak ve diğer sosyal sorumluluklarla ilgilenmek için gerekli vakti yakalayamayabilirler.Bazen arkadaşları ile sadece oyun oynayacak zamanı bile bulamazlar. Hem ilgilendikleri spordaki baskılar hem de sosyal baskılar arttıkça stres seviyeleri de artmaktadır. En çok baskıyı da, ders çalışamamaları yüzünden görürler ve eğer profesyonel sporcu olamazlarsa, başka hiç bir şey için yeterli niteliğe sahip olamayacakları düşünülür. Ancak bu da bir yanılgıdır.

2007 Senesinde Oxford Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre spor yapan çocuklar ileride çok daha zeki oluyorlar.

Pek çok çocuk koşuşturmayı ve sokakta oynamayı sever. Fakat 'oynamak' eylemi, yani hareket bile etmek onları aslında daha zeki bireyler haline getiriyor. Özellikle sporla ilgilenen çocuklarda, hareketlilikleri yüzünden beyne olan kan akışında bir artış meydana geliyor. Bu artışın sonucunda, çocuklar daha kolay bir şekilde tetikte kalabiliyor, odaklanıyor ve öğrenebiliyor.

Aynı araştırma ayrıca hareketliliğin ve daha çok fiziksel aktivitenin beyin hücrelerini yenilemeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Bu da demek oluyor ki sürekli hücreleri yenilenen bir beyin hafıza ve yaratıcılık konusunda daha üstün oluyor. Başka bir deyişle, ders çalışamasa da sporla aktif bir şekilde ilgilenen çocuklar daha kolay öğrenen ve yaratıcı öğrenciler haline geliyorlar. Hiperaktif çocukların çoğunlukla yüksek IQ değerine sahip zeki bireyler olmaları da bu sonucu destekler bir nitelik taşıyor.

Çocuklarda rekabet içerikli ya da bireysel sporlarla uğraşmanın avantajları, dezavantajlarında kıyasla daha fazla görünüyor.

Çocuklarınızı ya da sizden ufak kardeşlerinizi bir spora yönlendirirken tüm bu unsurları ölçüp biçmeniz gerekiyor. Ayırca sizler de çocukken uğraştığınız spor faaliyetlerinin üzerinizdeki olumlu ve ya olumsuz etkilerini yorumlarda paylaşabilirsiniz. Kişisel değil toplumsal gelişiriz böylelikle!

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Göç İdaresi Başkanlığı Duyurdu: Türkiye'deki Suriyeli Sayısı Açıklandı
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
YORUMLAR
15.06.2016

Güçlü ve zeki olan hayatta kalir. Elbbet rekabete dayanan sporlar yaptırılmalı. Çocuğumuz kaybetmeye alismasin mantığı bence yanlis. Kaybedecek dayak yiyecek yenilecek hüsrana uğrayacak savaşacak. -ki daha dik duran olsun hayatta. Eger bunlar olmazsa ilk fırsatta kaçar her şeyden. Zaten şuan ki nesil ve ilerideki ilk iki kuşak hep kaçak yetişti. (İstisnalar olabilir)

15.06.2016

sporun ve rekabetin kimseye bir zararı olmaz,çocukluğum kulüp seçmelerinde geçti, ha ne oldu hiçbirine seçilemedim yeteneğim yokmuş ne kaybettim hiçbirşey, ama ne kazandım: en azından it kopuk serseri olmadım -.- Ayrıca rekabet gerektiren sporlara bakarsanız sporcular açısından bir problem yok olaylar hep tribünde yaşanıyor, yani parayı kazanan sporcular saha dışında da dost ama parayı veren salak taraftarlar birbirlerini yiyorlar :)

15.06.2016

Tamam da kazanmak için rekabet önemli iki sek sek oynamakla hayatını idame edemezsin ayrıca kaybedince üzülmemesini tecrübe etmesi gerektiğini aşılarsan çocuğa problem olmaz

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ