İç savaştan önce 4 milyon kişinin yaşadığı Halep, Suriye'nin ticari başkentiydi. 2011'de başlayan barışçıl eylemlerin silahlı çatışmalara dönüşmesiyle her şey değişti. Muhaliflerin 2012'de kentte bazı mahalleri ele geçirmesinden sonra rejimin bombardımanları başladı. Büyük tahribata yol açan rejimin varil bombalı saldırıları kentteki yıkımın boyutunu artırdı. 4 bin yıllık Halep'in eski şehri büyük hasar gördü. Kentin simgelerinden Emevi Camii, kale ve sur tahribata maruz kalan çok sayıda tarihi yerlerinden sadece bazıları.
Bu fotoraflar savaşın en acı yüzü değil. Bir de insanlar üzerinde yarattığı etkileri var. İçiniz kaldırabilecekse çocuğunun kan içinde ki cesedini ağlamadan sükunet içinde taşıyan babanın resmine, ölen annesinin artık süt gelmeyen memesini emmeye çalışan bebeğe, hiç kimsesi kalmadığı için enkaz altından Allah diye çığlık atan minicik kıza, gördüğü gazeteciye dünya duysun da yardım etsin diye "Çok açız, suyumuz kalmadı yardım edin" diyen çocuğa bakın. Kıyamet kopmak üzere dünya bu kadar kahrı, gözyaşını kaldıramaz. Bunlar bizim başımıza gelmez, bizim ülkemiz bu derece karışmaz zannediyoruz ama dünya giderek karışıyor. Bizim jenerasyonumuzun büyük bir kısmı savaşa kurban gidecek gibi hissediyorum.
“Türkiye Cumhuriyeti gayet açık konuşmak mecburiyetindedir. Ben söylüyorum ki, İslam alemi ve Suriye Milleti ve Devleti tamamiyle ve katiyen bağımsız olmalıdır. Bunu burada söylediğim gibi, Fransızların ve bütün dünyanın önünde tekrar etmek benim için şeref ve zevktir.” Hatay’ı bıraktım, bırakmayabilirdim. Fakat bıraktım, iki şey için bıraktım: Bunu açıkça söyleyeyim. Bir kere Suriye mevcudiyetini az çok kuvvetli bir hale koymak için. İkincisi; bir gün Türkiye ve Suriye birbirini anlayacaklardır. Bir gün makûs hareketler ortadan kalkacaktır. Biz Suriyelilerle kolaylıkla anlaşırız diye bakarım” Eğer Suriyeliler isterlerse ben bunu (Suriye’nin bağımsızlığı) yapacağım. (...) Fransızlar, Suriyelileri adam yapmak istiyorlarmış. Fakat evvela kendileri adam olsunlar. Suriyeliler zeki, modern ve nazik insanlardır. Fransızların terbiyesine ihtiyaçları yoktur. Suriyeliler böyle düşünmelidirler. Ben Suriye’yi bilirim. Gençliğimde çokca Şam’da bulundum. Bunu Suriyeliler anlayacaklardır, lakin anlamazlarsa hiç olurlar. (...) Suriyeliler henüz olgun değilmişler. Fransızlar acaba ne zaman olgun olmuşlardır? Suriyeliler mükemmelen medeni iken acaba Fransızlar ne vaziyette idi? Daha birçok meselelerimiz vardır. Fakat ve maalesef bunların ortaya konulması için kuvvet lazımdır. Suriyelilerin ellerini, kollarını bağlamışlar. Çözünüz onları, koparınız o bağları! Biz Türkler, sizi seven dostlarınız. Tabi bu meseleleri diplomatik yollarla takip edeceğiz, Fakat onlar bize galebe çalamazlar. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Güzelim şehri mahvettiler Farabinin şehri İslamın kalelerinden biriydi Osmanlı şehriydi bizim tarihimizdi birgün gezip kesfetmeyi hayal ettiğim sehirlerdendi simdi yok Allah belalarını versin elimden gelen bu buğz etmek ..