Beynimiz biyolojik bir makinedir sevgili dostlar. Ve her makine gibi o da bakıma ihtiyaç duyar. Yıllar içerisinde yorulup yaşlanmaya başlayan beynimizi korumak ve uzun yıllar boyunca yüksek kapasiteyle çalışmaya devam etmesini sağlamak için kullanabileceğimiz belirli yöntemler yok değil. İşte kolaylıkla gerçekleştirebileceğiniz, bilim insanları tarafından test edilip onaylanmış o yöntemler:
Zaman zaman bir odaya girip orada ne yapacağınızı unuttuğunuz oluyor mu? İnsanlar yaşlandıkça bu gibi durumları beynin ve hafızanın zayıflamasına verirler ancak aslında bu tarz unutkanlıklar her yaştan insanın başına gelebilmektedir. Eğer en kötü ihtimali düşünüp zihninizin zayıflamakta olduğuna karar verirseniz, bunun gerçeğe dönüşmesi muhtemeldir. Özellikle yaşlı insanlarda sıklıkla rastlanan bu teslimiyet durumu, insanların kendi zihinlerine değil, yardımcı makinelere güvenmeye başlamalarına ve kullanılmayan beyin gücünü yitirmelerine sebep oluyor.
Touron'a göre bizler, yaşlandıkça beynimize olan güvenimizi yitiriyoruz ve GPS ya da telefon gibi makinelerin bilgilendirmesine ihtiyaç duyuyoruz. Zihnimiz hala mükemmel bir kapasiteyle çalışırken bunu yaptığımızda ise, kendi ellerimizle zihin gücümüzü aşağıya çekiyoruz. Beyin gücümüzü korumanın en önemli adımlarından bir tanesi bu sebeple hafızamıza güvenmek ve yardım almaksızın bazı şeyleri hatırlamaya çalışmak.
Beynin gücünü yitirmesine sebep olan en önemli etmenlerden bir tanesi duyuların zayıflamasıdır. Örneğin işitme kaybı, beyni bir takım uyarıcılardan mahrum bıraktığı ve dikkat konusunda fazladan yük oluşturduğu için beyinde gri madde kaybına neden olur. Yapılan çalışmalara göre işitme kaybı, 6 yıllık bir süreçte algı kapasitemizin %24 oranında azalmasına sebep olmaktadır.
Kulaklarımızın zarar görmesine sebep olan belirli aktivitelerden mümkün olduğunça kaçınabiliriz örneğin. Her gün yalnızca 15 saniye dinlenen gürültülü bir müzik, uzun vadede kulaklarınızda kalıcı hasar bırakabilir. Ya da günde 15 dakika saç kurutma makinesi kullanıyorsanız, kulaklarınıza çok büyük ve geri döndürülemez zararlar verebilirsiniz.
Bu aktivitelerin beyin üzerinde sandığınızdan çok daha büyük etkileri vardır sevgili dostlar. Çünkü her iki etkinlik de birçok becerinin bir arada kullanılmasını gerektirir. Yeni notaları ve kelimeleri öğrenirken hafıza egzersizi, dikkat, duyumsal algı ve motor kontrol gibi birçok becerinizi geliştirme imkanına sahip olursunuz.
Dil ya da enstrüman öğrenmenin hafızayı uzun yıllar boyunca canlı tuttuğu bilinmektedir. Geçtiğimiz yıl yürütülen bir araştırmada, müzisyenlerde demans (bunama) görülmesi ihtimalinin diğer insanlara göre %60 daha az olduğu tespit edilmiştir. Bu aktiviteleri gerçekleştirmek, aynı zamanda ilk maddede bahsettiğimiz tehlikeyi de ortadan kaldıracak ve kapasitenizin ve yeteneklerinizin farkına varmanızı sağlayacaktır. Eğer dil ya da enstrüman öğrenmeye ayıracak vaktiniz yoksa da üzülmeyin. Çünkü dikkat gerektiren bir iş yapıyor olmanız da beyin gücünüzü korumanıza yardımcı olacaktır.
Obezite, beyninize pek çok açıdan zarar verebilir. Damarlarda kolesterol birikmesi, beyne giden kan akışını sınırlar ve iyi çalışması için gereken besin ve oksijenden mahrum bırakır. Ayrıca nöronlarımız, vücudumuzdaki insülin hormonu seviyelerine karşı aşırı duyarlıdır. Düzenli bir şekilde şekerli ve yüksek kalorili gıdalarla beslenmemiz durumunda insülin sinyalleri kesintiye uğrar ve zincirleme tepkimelerle beyinde zararlı plakların birikmesine neden olur.
Öte yandan omega 3 gibi yağ asitlerinin ve D ve B12 vitaminlerinin yaş ilerlemesinden kaynaklanan beyin hasarlarını azaltıcı etkisi vardır. Akdeniz diyetiyle beslenen yaşlıların kendilerinden 7,5 yaş daha genç insanlarla aynı algısal becerilere sahip olmalarının nedeni budur.
Bizler genellikle beynimizi ve vücudumuzu ayrı düşünürüz ancak beyin de vücudumuzun bir parçası olduğu için aslında fiziksel aktivitelerimizden çok fazla etkilenmektedir. Beden güçlendirici aktiviteler beynimizi korumak için de oldukça faydalı yollardan bir tanesidir. Spor yapmak beyne kan akışını artırır ve sinir hücreleri arasındaki bağlantıları sağlayan proteinleri harekete geçirir. Yürümek ve aerobik gibi hafif egzersizlerden ağırlık kaldırma ve vücut geliştirmeye kadar her türlü fiziksel aktivitenin her yaşta yararı olduğu kanıtlanmıştır.
Sosyalleşmek de beyni korumak için oldukça faydalı yöntemlerden bir tanesidir. Bizler sosyal varlıklarız ve çevremizdeki insanlarla yeni deneyimlere sürüklenir, rahatlar, mutlu oluruz. Yapılan bir araştırmada, 70 yaşındaki insanlar 12 yıl boyunca gözlemlenmiş ve insan ilişkileri daha aktif olanlarda bilişsel zayıflama ihtimalinin %70 oranında daha az olduğu görülmüştür. Başka insanlarla düzenli irtibat halinde olmak hafızayı ve dikkati koruduğu gibi zihinsel işlemlerin de genel olarak daha hızlı yapılmasını sağlamaktadır.
Kısacası sağlıklı beslenme, uyarıcı fiziksel aktiviteler ve iyi bir arkadaş çevresi sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenin sırrı olduğu kadar beyin gücünü korumak açısından da çok önemlidir sevgili dostlar...
tv izlemeyerek en az 10 sene , insanların senin hakkında ne düşündüğünü skine takmayarak da bir 10 sene daha kazanabilir beyniniz tavsiye ederim ;)
4 dil bilen ve 4-5 enstruman çalan birisi olarak diyorum ki % 100 doğru.bunun yanında odaklanma isteyen çözüm isteyen konularla ilgilenin kitap okuyun en önemlisi mal gibi tv izlemeyin:D
Yabancı dil ve müzik yeteneği: sıfır, Fast Food: Haftada en kötü bir iki kez, Bedeninizi çalıştırın: Sıfır, Sosyalleşin: Sıfır , Kulaklıkla müzik: günde 30-60 dakika , Konumuz neydi sahi?