Bahse varım, hepsini çok seveceksiniz! Ayrıca çıkıp da biri söylemeden ben söylemiş olayım; anime çizgi film değildir!🤪
Not: Açıklamalar 22dakika.org, Anime-inceleme ve Sinemalar'dan alınmıştır.
Bahse varım, hepsini çok seveceksiniz! Ayrıca çıkıp da biri söylemeden ben söylemiş olayım; anime çizgi film değildir!🤪
Not: Açıklamalar 22dakika.org, Anime-inceleme ve Sinemalar'dan alınmıştır.
Yagami Light, üniversite giriş sınavlarına hazırlanan bir lise son sınıf öğrencisidir. Light, Japonya'nın belki de en yetenekli ve zeki öğrencisi olmasına rağmen, yaşadığı dünya ona tat vermemektedir. Her gün gittikçe artan suç oranı ve adalet sisteminin çöküşü, onun için bu dünyayı daha da anlamsız ve çürümüş kılmaktadır. Bu yüzden de, hiçbir şeyde anlam görmemektedir. Light, bu buhranlarını kendi içinde yaşarken, ders sırasında bir defterin gökten düştüğünü görür. Okul çıkışı elinde olmadan defterin düştüğü yere yönelir. Defterin üstünde 'Death Note' yazmaktadır. Defteri yerden alıp incelediğinde hiç de inanacağı şeylerle karşılaşmaz. 'Bu deftere ismi yazılan insan ölecektir. 'Nedenini kendi bile bilmeden, defteri alıp evine döner. Evde haberleri izlerken, bir adamın bir anaokulundaki öğrencileri ve öğretmenleri rehin aldığını izler. Defterin gerçekliğini test etmek için rehin alan adamın adını deftere yazar. Ve 40 saniye sonra adam ölür. Defterin gerçekliği karşısında şaşkına dönen Light, kendi ideal dünyasını yaratmak için diğer suçlulara yönelecektir. Ama ya dünya onun varlığını öğrenip peşine en iyi dedektif olan L'i takarsa?
Amano Yukiteru (Yuki), asosyal, çevresi ile iletişim kuramayan, tüm gününü cep telefonundan günlük yazmakla ve hayali arkadaşlarıyla konuşmakla geçiren biridir. Bir sabah uyanır ve cep telefonunda gün içerisinde olacak her şey tek tek yazmaktadır. Telefonunda yazan olaylar gerçekleştikçe Yuki daha da şaşırır. Sonra anlar ki aslında bu hayali arkadaşı gerçektir ve bu arkadaşı aslında zaman tanrısı Deus’tur. Deus, Yuki’yi bir yarışmaya dahil eder. Yuki kendisi gibi 11 kişinin daha olduğunu öğrenir ve ölümüne bir yarış başlar. Bu 12 kişiden sadece biri sağ kurtulacak ve kazanan kişi yeni zaman tanrısı olacaktır.
Hyakkaou Akademisinde sadece ülkenin en zengin çocukları okur ve bu okul diğer okullardan baya farklıdır. Okulun tek bir amacı vardır, ileride ünlü şirketleri devralacak gençleri planlama, karar verme gibi konularda geliştirmek. Bu yüzden de gençlere kumar oynatırlar. Lakin öğrencilerin ödeyemeyeceği borçlar altına girdiklerinde, Öğrenci Konseyi tarafından borçları ödenir ve borcunu geri ödeyinceye kadar bu kişiler evcil hayvan, yani diğer öğrencilerin her istediğini yapmak zorunda olan köleler olur. Suzui Ryota bu okuldaki evcil hayvan unvanında olan biridir ve bir kumar bağımlısı olan Jabami Yumeko ise okula sonradan gelerek ortalığı karıştıracaktır.
Edward Edric ve Alphonse Edric iki küçük kardeştir. Simyacı olan babaları evi terk eder ve anneleri tek başına iki çocuğa bakar. Kardeşler babalarının kitaplarını okuyarak simyayı öğrenirler. Babalarının terk etmesinden bir sene kadar sonra anneleri ölür. Kardeşler simyayı öğrenmek için terk-i diyar ederler. Kafalarındaki tek şey simyayı çok iyi öğrenip, simyayla annelerini geri getirebilmektir. Uzun bir eğitimden sonra eve dönüp simyayla annelerini canlandırmayı denerler. Simyadaki, tepkimeye giren çıkanın eşit olma kuralı, annenin ruhu karşılığında Alphonse’yi ve Edward’ın bacağını alır. Anne geri dönmüştür, insana benzememektedir ve tek cümle söylemektedir: “Lütfen beni öldürün”. Edward, kanlar içinde hayattaki tek yoldaşı kardeşinin ruhunu bir zırha bağlar ve bunun karşılığında da kolunu feda eder. İki çocuk şoku atlattıktan sonra tek hedefleri kalmıştır. Vücutlarını geri almak!
Anime 845 yılında geçiyor. Bundan tam 100 sene önce insanlık, nereden geldiği belli olmayan bir tehdit ile; devlerle karşılaşıyorlar. Bir anda dünyada beliren devler sadece insanları yemeye başlıyor. Bu orantısız güç karşısında insanlar sürekli yeniliyor ve insanoğlu hiç olmadığı kadar çaresiz hissediyor. Böylece içlerinde güvenle yaşayabilecekleri bir duvar inşa ediyorlar. Bu duvar 3 bölümden oluşuyor. Maria duvarında daha çok çiftçi ve fakir kısmı yaşarken iç taraflara gittikçe daha varlıklı insanlar görebiliyorsunuz.
Sasuke ve Naruto’nun ninja vadisindeki dövüşlerinin üstünden 3 yıl geçmiştir. Sakura yeni beşinci Hokage Tsunade tarafınden eğitim görmüş, Sasuke Orochimaru’nun deneyleri ile güçlenirken Naruto Jiraiya ile eğitiminden yeni dönmüştür. Bu sırada Akatsuki organizasyonu kuyrukluları ele geçirme planlarında daha da ilerlemişlerdir. Sasuke’nin yerini dolduran yeni üyeleri Sai ve yeni kaptanları Yamato ile birlikte Takım 7’nin amacı hala arkadaşları olarak gördükleri Sasuke’yi geri kazanmak ve Akatsuki’yi durdurmaktır.
Ayrıca önce Naruto’yu sonra da Naruto: Shippuden’i izlemek gerekir.
2022 yılında piyasaya sürülen Sword Art Online, bir VRMMORPG (Virtual Reality Massive Multiplayer Online Role-Playing Game) oyunudur. Oyuna başa takılan bir alet aracılığıyla bağlanılır. Oyuncular oyunda, Nerve Gear adı verilmiş bir teknoloji kullanarak gerçek dünyadan kopup kendilerini oyunun içinde buldukları, sanki başka bir dünyaya ışınlanmış gibi oyunun içinde saatlerce kendilerini kaybederler. Fakat bir gün oyuncular oyundan çıkış yapamadıklarını görürler. Oyunun kurucusu Kayaba Akihiko, oyunculardan 100 katı da temizlemelerini istemektedir. Her katta bir boss bulunmaktadır ve 100. kattaki boss’u öldürebilen oyunu tamamlamış olacak ve herkesi serbest bırakabilecektir. Oyundan tek çıkış yolu budur. Ancak oyun içinde ölen gerçek hayatta da ölecektir. Ayrıca dışarıdan biri oyuncuların başındaki aleti çıkarmaya çalışırsa alet oyuncuları öldürecektir.
Lucy Heartfilia’nın en büyük hayali Fairy Tail loncasına katılmaktır. Bu hayalini gerçekleştirmek için evinden ayrılıp yollara düşer. Bir gün kasabanın birinde Natsu Dragneel isimli bir genç ile karşılaşır. Ona hayalinden bahseder ve sonra yolları ayrılır. Ancak Lucy, birtakım adamlar tarafından kaçırılıp köle olarak satılmak istenir. Bu sırada Natsu ortaya çıkar ve Lucy’yi kurtarır. Natsu aslında bir Fairy Tail büyücüsüdür ve Lucy’yi loncaya davet eder. Lucy de teklifi kabul ederek en büyük hayalini gerçekleştirir. Artık o da bir Fairy Tail büyücüsüdür.
Ruhları görme yeteneğine sahip bir lise öğrencisi olan Kurasaki İchigo, bir gün okula giderken kadın bir Shinigami’nin, bir Hollow’u öldürüşünü görür. Aynı günün gecesi, aynı kadın Shinigami Kuchiki Rukia, hissettiği yoğun ruh enerjisi nedeniyle İchigo’nun camından içeri girer. İchigo’nun onu görebildiğini fark edince ona Hollow’lardan, Shinigami’lerden ve Soul Society’den bahseder. Tam o sırada İchigo’nun kız kardeşleri saldırıya uğrar. İchigo Hollowla savaşmak için öne atlar ancak onunla baş edebilecek güce sahip değildir. Bunu gören Rukia ani bir hamleyle Hollowla İchigo’nun arasında girer ve İchigo’yu kurtarır. Ancak o sırada çok derin bir yara almıştır. İchigo’nun ailesini kurtarmak için tek bir şansı kalmıştır: Shinigami olmak. İchigo Rukia’nın kılıcını kendine saplar ve gücünü emer. Gücünün yalnızca yarısını vermek isteyen Rukia İchigo’nun gücüne engel olamamış ve bütün gücünü kaybetmiştir. İchigo ailesini kurtarmıştır, ancak Rukia’nın bütün gücünü emdiği için onun görevlerini yapmak zorundadır.
Britanya ve Japonya arasında geçen savaşta, Britanya’nın ilk defa insan görünümlü zırhlı araçlar olan Knightmareleri kullanması sonucu Japonya, Britanya’ya yeniliyor ve imparatorluk toprağı haline gelip yeniden isimlendiriliyor: Bölge 11.
Savaştan sonra Lelouch kız kardeşi Nunnaly’i alıp saraydan ayrılıyor. Hayatını sürdürmeye çalışan Lelouch, Kururugi Suzaku isimli biri ile tanışıyor ve birlikte yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bir gün Lelouch, yolda arkadaşı Rivalz ile giderken kaza yapan bir araç görür ve ne olup bittiğine bakmaya gittiğinde yerde yatan bir kız görür ve kız onunla konuşmaya başlar, ona güç verebileceğini söyleyip bir anlaşma yapmak istediğini söyler. Böylece Lelouch’a mutlak hakimiyet gücü olan “Geass”ı verir ve Lelouch kaçmayı başarır. Daha sonra artık ihtiyacı olan güce sahip olduğunu düşünen Lelouch, isyan eden Japonların lideri haline gelip Britanya’ya karşı ayaklanır.
Tam elli sene önce 2021 yılında, dünyalar arası yolculuk yapılabilir hale gelmiştir. Bu yolculuklarda galaksiler arası ulaşımı sağlayan atlama ağları vardır. Ayda bulunan bu atlama ağlarından biri teknik bir arıza sonucu havaya uçar ve aydan kopan büyük bir parça dünya atmosferine girer. Atmosferde paramparça olan ve meteor taşlarına dönüşen büyük ay kütlesi, dünya üzerinde yaşamayı nerdeyse imkânsız hale getirmiştir. Bu büyük felaketten hayatta kalan insanlar ya meteor düşmeyen nadir yerlere göç etmek zorunda kalmışlardır ya da dünya dışına, Jüpiter, Mars, Venüs veya ufak uydulara taşınmışlardır.
Geçmişi pek bilinmeyen ve anlatılmasından da haz etmeyen Spike Spiegel ve eski polis dedektifi olan Jet Black, emektar Bebop isimli uzay gemileri ile galaksinin bir ucundan diğer ucuna uçarak para karşılığı haydutları, hırsızları ve katilleri avlıyorlardır. Tabi her av kolay geçmiyordur. Nitekim bazen verdikleri maddi zarar aldıkları para ödülünden daha çok olabiliyor.
Tıpkı kendisi gibi bir kitap kurdu olan Rize’den hoşlanan Kaneki Ken bir üniversite öğrencisidir. Bir gün Rize ve Kaneki bir kitap-kafede buluşurlar. Akşam vakti Rize’yi evine bırakan Kaneki Ken başına geleceklerden habersizdir. Vedalaştıkları sırada Kaneki’yi ısıran Rize’nin üstüne inşaat malzemeleri düşer ve ikiside yaralanır. Rize ölmüştür fakat Rize’nin iç organları Kaneki’ye yerleştirildiği için Kaneki hayatta kalmıştır. Ancak sadece insan değil aynı zamanda da bir Ghoul'dür. Kaneki artık yarı insan yarı Ghoul olmuştur ve bu durumla başa çıkmaya çalışacaktır.
Mugen vahşi, düşüncesiz ve kadın düşkünü bir hayduttur. Jin ise gezgin bir ronin - gizemli, geleneklere bağlı, terbiyeli ve çok güçlü bir savaşçı. Bir tesadüf eseri karşılaşırlar ve dövüşürler; ancak birbirlerini alt edemezler ve bu sırada çıkan yangın yüzünden yakalanırlar. İkilinin yolları kendilerini idam edilmekten kurtaran Fuu ile kesişir. Fuu ikisini, kendisine ayçiçeği kokan samurayı bulmasına yardım etmeleri koşuluyla kurtarmıştır. Böylelikle bu ilginç üçlünün uzun yolculuğu başlar.
Süper kahramanlarla dolu bir dünyada Saitama eşi bulunmayan bir kahramandır. Aynı zamanda Saitama süper kahraman yaşamını da sevmemektedir. Ana kahramanımız o kadar çok antrenman yapmıştır ki sonunda tüm saçlarını kaybetmiştir ve aynı zamanda tek bir yumrukla tüm düşmanları alt edebilmektedir. Sonuç olarak da savaşları bu kadar kolay bir şekilde kazanmaktan yorulmuştur.
Fakirlik ve açlık çeken köyüne bir çözüm bulabilmek ve onlara maddi yardım yapabilmek için imparatorluk ordusuna katılıp ünlü bir savaşçı olmak isteyen Tatsumi, köyünden ayrılırken kendi ile aynı hayallere sahip iki arkadaşını da yanına alıyor. Köyden geldiği için, şehir hayatında insanların yaşama şekillerine hayran kalır ama aynı zamanda çok da saftır. Başkent ise kötü insanlar, hırsızlar, katiller ile doludur. Ama şehirde karşılaştığı bir kız, Tatsumi’ye acır ve onu evine davet eder. İmparatorluğun başkentinde terör estiren bir suikast grubu vardır. “Night Raid” isimli bu grup yüksek rütbeli askerler, yöneticiler ve zengin sınıfını hedef alıp onları katleden katillerden oluşmaktadır. Tatsumi şehrin sokaklarında Night Raid’in aranıyor posterlerini görür ve kendine yardım eden Aria’yı koruması gerektiğini düşünür. Ama her şey Night Raid adlı grubunun Tatsumi’nin kaldığı bu zengin ailenin evine yaptığı saldırı ile değişecektir.
Sora ve Shiro, herhangi bir eğitimi, işi olmayan, ünleri internet üzerinde şehir efsanesi gibi yayılmış çok parlak oyunculardır. İlk bölümde anlayacağınız üzere iki kişi olmalarına rağmen dört karakteri idare edebilmektedirler. Öyle ki gerçek dünyayı bile berbat bir oyun olarak tanımlamaktadırlar.
Bir gün Teto adında bir çocuk tarafından alternatif dünyaya davet edilirler. Burada Teto, alternatif dünyanın tanrısıdır ve öldürmeyi yasaklamıştır. Ülkelerin sınırları da dahil olmak üzere tüm anlaşmazlıklara oyunlarla karar verilir. İnsanlığa, oyunlardaki başarısızlıklarından dolayı son bir şehir kalmıştır. Sora ve Shiro, bu alternatif dünyada insanlığın kurtarıcısı olabilecek midir?
“Zenginlik, şöhret, güç.
Bu dünyadaki her şeyi elde eden adam, Korsanlar Kralı Gol D. Roger. İdamı sırasında söylediği son sözler insanları denize gönderdi. ‘Servetim ve hazinem mi? Eğer istiyorsanız, almanıza izin vereceğim. Arayın. Hepsini o yerde bıraktım.’ Şimdilerde erkekler, Grand Line’a doğru hayallerinin peşinden gidiyorlar. Artık Dünya, Büyük Korsan Çağı’na giriyor.”
Anime, Şeytan Meyvesi kullanıcısı Monkey D. Luffy isimli genç bir adamın, zaman içinde oluşturduğu tayfayla Grand Line’a açılıp One Piece’i bulma ve Korsanlar Kralı olma çabasını konu ediniyor.
Hikayemizin ana karakteri Gon Freecs, ufak bir köylü adasında yaşayan ve babasını ölü sanan 12 yaşında bir çocuktur. Bir gün babasının aslında yaşadığını ve dünyada bilinen en iyi avcılardan biri olduğunu öğrenir. Böylece hem babasını daha iyi anlayabilmek hem de babasını bulabilmek için avcı sınavına katılmaya ve avcı olmaya karar verir. Fakat bu sınav o kadar kolay olmayacaktır. Çünkü sınava her sene yüzlerce insan katılır ve bazen tek bir kişi bile geçemez.
Edo döneminin sonlarında “Amando” adlı zalim uzaylıların Dünya’yı istilası başlar ve dünyalılar ile uzaylılar arasında bir savaş kopar. Savaş sırasında birçok samuray hayatını kaybeder. Sonunda dünyalılar uzaylıların silahlarına yenik düşer ve teslim olurlar. Bu andan itibaren istediklerini yapmaya başlayan ve Edo şehrinde diledikleri gibi davranmaya başlayan Amando’lar yetmezmiş gibi hükümet geride kalan samurayların kılıç taşımasını yasaklar. Aradan uzun zaman geçer. İşte Sakata Gintoki, artık samuraylara ihtiyaç duyulmayan böyle bir dönemde yaşayan bir samuraydır. Güçlü bir uzaylı olan Kagura ve bir nevi öğrencisi olan Shinpachi ile yaşayan Gintoki, Dünya’yı daha katlanılır bir yer kılabilmek ve kiralarını ödeyebilmek için kendilerine gelen birbirinden garip görevleri üstlenirler.
Usagi, sıradan sekizinci sınıf öğrencisidir. Bir gün okula giderken alnında ay işareti olan bir kedi ile karşılaşır. Okuldan sonra evde daha önce karşılaştığı kediyi bulur. Kedinin adı Luna'dır ve konuşabilmektedir. Luna'nın görevi yıllar önce Ay Krallığı'nın Kraliçesi Serenity tarafından hapsedilen Metallia'nın serbest kalması ihtimaline karşılık geleceğe gönderilen savaşçıları uyandırmaktır. Luna önce Sailor Moon olan Usagi'yi uyandırır. Beraber bir yandan Karanlıklar Krallığı'nın saldırılarına karşı koyarlarken bir yandan da diğer savaşçıları aramaya başlarlar.
Yukarıdaki liste çoğu anime izleyicisinin en azından bir süre izlediği örnekler ama bunların çoğu yeni başlayacaklara önerilmez. Animelerin kendine has iletişim yöntemleri vardır. Uzun süre izlemiş olanlar bunları bilir ama yeni başlayanlar anlayamaz. Dahası animeler şiddet, cinsellik gibi itici gelebilecek unsurları ekrana getirmekten çekinmez. Örneğin yukarıdaki bazı örneklerde işkence, toplu tecavüz, toplu katliam hatta bunların çocuklara yapılması gösteriliyor. Bu bakımdan yeni başlayanlara tek bölümlük anime filmlerini öneririm. Çoğunluk anime Japonları yada bu kültüre aşina olanları hedeflerken Bu yapımlar tüm dünya sinemalarında gösterildiğinden tüm dünyadaki izleyiciye göre hazırlanır. Dolayısıyla anlatım dili, şiddet, cinsellik son derece ölçülüdür. Ayrıca önceden anime izlememiş insana 500 bölümlük, bir kapışmanın 4 bölüm sürdüğü Bleach gibi animeleri izletmek sürüş eğitimini damperli kamyonla vermek gibi olur.
Bu arada Japonlar yaptı diye türü değişmiyor yine çizgi film ama pepe gibi de değil hani baya yetişkin ve gençlerin zevk alabileceği bir çizgi film
Anime'nin babası Dragon Ball olmayan listeye liste demem