İnsanlık tarihi boyunca çeşitli kültürlerde ve dönemlerde kullanılan idam yöntemleri dünyanın karanlık ve ürkütücü yönünü temsil eder. Bu yöntemler suçluların cezalandırılması ve halkı korkutma amacıyla kullanılmıştır. Gelin birlikte tarihte kullanılmış en ilginç idam yöntemlerini inceleyelim.
İlk kez 1792'de kullanılmıştı ve Fransa'da yaygınlaşmıştı. Bu idam yöntemi halkta korku ve dehşet yaratırken ölüm sürecini hızlandıran ve daha az acı veren bir seçenek olarak kabul edildi ancak zamanla tartışmalara yol açtı ve bugün birçok ülkede kullanımı durduruldu.
Bu cezada suçlu sadece fiziksel bir acı değil aynı zamanda üzerinde bedeninde sonsuza dek kalacak izler olduğu için psikolojik bir baskı hissediyordu. Romalılar, hırsız ve kaçak köleleri damgalıyordu. İngilizlerin ise farklı suçlara özel farklı damgaları vardı. V damgası serseriler için, S damgası kaçak köleler için, B damgası kafirler için, F damgası ise kavga edenler içindi.
Suçlunun boyunu, alttan ve üstten birer tahta ile sıkıştırılırdı. Suçlu bu boyunduruk ile birkaç hafta hatta birkaç ay dolaşmak zorunda bırakılırdı. Bu cezayı alan kişi gün içinde dışarıda insanların içinde durmak zorundaydı. İnsanların hareket yeteneğini kısıtlayan ve yemek yemesini engelleyen bu ceza bir çok suçlunun ölümüne de neden olmuştur.
Heykelin altına ateş yakılırken mahkumun acı çığlıkları dışarıdaki boğa heykeline şekil verilen borudan çıkar. Bu idam yöntemi mahkumun canlı canlı pişerek ölmesine neden olur. Bu korkunç alet insanların cezalandırılması ve korkutulması amacıyla kullanılırdı.
Bu idam şekli mahkum kişinin yavaş yavaş açlık, susuzluk veya solunum sıkıntısı nedeniyle ölümüne yol açar. Klostrofobik bir kabus olan bu idam yöntemi toplum içinde korkutma ve caydırıcılık amacıyla kullanılmıştır.
Ölüm cezası alan mahkum kişi sımsıkı bağlanırdı ve üstünde binicisi olan bir fil tarafından ezilirdi. 4 tona yakın ağırlığı olan fil kurbanın kemiklerinin toz haline gelmesine sebep olurdu.
Tarihte çeşitli kültürlerde ve dönemlerde uygulanan ve en korkunç ölüm cezası olarak görülen bu korkunç yöntem idamın vahşi ve insanlık dışı yüzünü sergiliyordu.
Aç olan fareler anında mahkumun vücudunu kemirmeye başlardı. Bu korkunç süreç acı ve çaresizlik içindeki mahkumum yavaşça ölmesine neden olurdu.
tarihte kullanılan olduça vahşi olan cezalandırma yöntemlerinden biridir Mahkum kişi kalın bir bambu ağacının üzerine oturtulur ve ağaç büyümeye başlar. Yavaşça büyüyen bambu mahkumun vücuduna saplanır ve iç organlarına zarar verirdi.
Genellikle mahkumun işkencesi günler sürerdi ve en sonunda ölürdü. Yüksek yerlere yerleştirilen haçlar idamın halka açık bir şekilde gerçekleşmesini sağlardı.
Mahkumun ölüm nedeni genellikle kan kaybı ya da enfeksiyon nedeniyle gerçekleşirdi.
Kişi daha sonra altına yapmaya başlayınca böcekler de sandalı sarardı. Sonrasında böcekler zamanla mahkumun bedenini kemirerek ona acı verirdi. Suçlu haftalarca süren bir enfeksiyon nedeniyle ölürdü.
Pirinç boğayı icat eden adamın kendi icadı ile idam edildiğini biliyor muydunuz? İdam sebebi de böyle acı verici bir alet tasarlaması. İmparatorun emriyle tasarlaması dışında bir sorun yok tabi
#4 Bazı suçlular için günümüzde kullanılmalı bence
İnsanlık utanç ve dehşet verici. Neyse ki bu zamanda dünyaya geldik 🙌