AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK toplantılarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
'Vatandaşımızın 7 Haziran mesajlarını zihnimizde diri tutuyoruz'
Çelik, '7 Haziran ile 1 Kasım'ı tek bir potada eritiyor ve tek bir bakış açısı üretiyoruz. 1 Kasım'da aldığımız oyu esas kabul edip de, özeleştiri sürecimizden, memnun olunmayan politika ve söylemleri düzeltmekten vazgeçmeyeceğiz. Bitmiş bir süreç değildir. Vatandaşımızın 7 Haziran mesajları üzerinde titiz bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz. 7 Haziran'da bize verdikleri mesajı zihnimizde diri tutuyoruz. Politikalarımızı gözden geçiriyoruz' açıklamasında bulundu.
Davutoğlu'na oy birliği ile yetki
Hükümetin kurulması için MKYK tarafından Başbakan Ahmet Davutoğlu'na oy birliği ile karar verildiğini belirten Çelik, '1 Kasım seçimlerinde tek başına iktidar oluşturacak şekilde bir sonuç aldığımız için, yeni hükümeti kurma noktasında genel başkana MKYK'nın yetki vermemiz öngörülüyor. Bu çerçevede sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleri ile görevlendirilecek olan Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu'na onun Başbakanlığında tek başına hükümetin kurulması için MKYK tarafından oy birliği ile karar verilmiştir. Bu tüzüğümüze göre bir zorunluluktur' diye konuştu.
'Yemin töreni muhtemelen 17 Kasım'da'
Çelik, 'Milletvekili yemin töreni muhtemelen 17 Kasım'da yapılacak. Hükümet planının ardından bir yıllık eylem planı vatandaşlarımızla paylaşılacak. Hükümet planının ardından bir yıllık eylem planı birkaç gün içerisinde vatandaşlarımızla paylaşılacak' dedi.
'Yeni anayasa 2023 için zorunlu'
Yeni anayasaya ilişkin bir soru üzerine Çelik, 'Yeni anayasa konusu, bizim temel vaadimiz. Yeni anayasa, 2023 için zorunlu. Yeni anayasa, herkesin meselesidir. Bununla ilgili olarak, Başbakanımız hükümeti kurmanın ardından siyasi parti liderleriyle görüşmelerde bulunacak' dedi.
AB ilerleme raporu: 'Çatışma ortamı tabiri yanlış'
AB ilerleme raporuna ilişkin bir soru üzerine Çelik, 'Türkiye'nin daha ileri bir demokrasiye ulaşması için yapılan eleştirileri dikkate alırız. Orada yalnız bir konu var. Çatışma ortamının bitmesi diye bir cümle kullanılıyor. Bu fevkalade yanlış bir tabir. Çatışma ortamı demek meşru devlet otoritesinin olmadığı bazı bölgelerde iki grubun, iki silahlı unsurun, iki terör örgütünün ya da çetenin, kabilenin…bir biri ile bir iç savaş görüntüsüne girmesi demek. Ama bu tip yerlerde esas özellik meşru devlet otoritesini olmamasıdır. Dolayısıyla biraz burada maalesef PKK'ya yakın çevrelerin siyasi dilinden etkilenme söz konusu. Türkiye'de bir çatışma ortamı yok. Terörle mücadele ortamı var. Meşru ve güçlü bir mücadeledir. Çatışma ortamı ifadesi Türkiye gibi bir ülkede kullanılmaması gerekir. Türkiye'yi tanımlamak bakımından yanlıştır. Bunu Suriye için kullanabilirler' ifadelerini kullandı.
'Türkiye'deki sürecin adı barış süreci değil'
Çözüm sürecinin geleceğine yönelik bir soru üzerine Çelik, 'Türkiye'deki sürecin adı barış süreci değil. Türkiye'deki sürecin adı daha önce çözüm süreciydi, şimdi milli birlik ve kardeşlik süreci. 'Barış süreci' demek doğru bir kelime değil. Barış süreci derken sanki iki meşru taraf var gibi oluyor. Sürecin adına barış süreci denilemez' dedi.
'Siyasilerin İmralı ile görüşmesi söz konusu değil'
Çelik, 'Sadece Kürt kardeşlerimiz değil, tüm kesimden kardeşlerimizle görüşürüz. Bütün sivil toplum örgütleri muhataptır. Siyasilerin İmralı ile görüşmesi söz konusu değil. İhtiyaç duyulursa devletin güvenliği, çıkarları açısından bu görüşme yapılır. HDP muhataplığı kendine indirgemeye çalışıyor böyle bir şey yok. Bu konuda sözü olan bütün siyasi partiler, sosyolojik unsurlar muhataptır' diye konuştu.
Siyasi Erdem ve Etik Kurulu'nda yer alan isimler
AK Parti Kongresi'nde Siyasi, Erdem ve Etik Kurulu kurulması kararı alındığını da hatırlatan Çelik, 'Üyeler belirlendi. Siyasi Erdem ve Etik Kurulu'nda Prof. Dr. Raşit Küçük (Başkan), Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Dr. Ömer Bolat, Sayın Şeref Malkoç, Güldal Akşit, Ahmet Cemil Tunç, Halide İncekara görev yapacaklar.
Bunu kendi partimizin politikalarının denetlenmesi için yapmak istiyoruz. Zaman içerisinde parti politikalarında bazı konularda bazı arkadaşlarımızın ayrışması söz konusu olabiliyor. Bu tür sapmaların önüne geçmek için, sadece bilinen daha sistematik bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğu gözlemlendi. Bu çerçevede, AK Parti kadrolarının, AK Parti'nin kurucu değerlerine göre, bu doğrultuda sürekli olarak bilinçlendirilmesi konusunda bu kurulun önemli işlevi olacak' ifadelerini kullandı.
Haberler ve İHA