Hande Hanım, merhabalar. Spor psikologları, sporculara belirli yöntemlerle ve metotlarla destek vererek performanslarını arttırırlar. Burada üç yöntem bulunmaktadır. Birincisi, biz spor psikologları olarak sporcularla birebir görüşmeler yaparak kendilerinin performans profillerini oluştururuz. Güçlü yönlerini ve geliştirmeleri gereken yönlerini karakterlerini detaylı bir şekilde analiz ederek öncelikli olarak çalışmamız gereken noktalara odaklanırız. Bazen testler de uygulanabilir. Ancak bu testler kişilik testleri değildir.
İkinci yöntem ise takım toplantılarında yapılan çalışmalardır. Bu toplantılarda spor psikolojisinin temel konuları işlenir. Bu konular arasında stres yönetimi, özgüven, konsantrasyon, duygu kontrolü, motivasyon, zihinsel antrenman ve diğerleri bulunmaktadır. Toplantılar kısa ve öz bir şekilde interaktif bir yaklaşımla yapılır. Sezon başı kamp dönemi ve sezon başlangıcı en ideal dönemlerdir, çünkü bu tekniklerin uygulamaya geçmesi için maç tecrübesine ihtiyaç vardır. Hazırlık maçları ve sezonun ilk maçlarında ise bu teknikler yavaşça oturmaya başlar.
Üçüncü yöntem ise maç ve antrenman gözlemleridir. Sporcuların asıl en iyi değerlendirildiği yerler maç atmosferleridir. Gerçek anlamda zihinsel dayanıklılıkları baskı altında ortaya çıkar. Baskı altında sorumluluk alıp alamadıkları, konsantrasyon ve motivasyonlarını koruyup koruyamadıkları gibi belirli konu başlıkları gözlemlenir. Ayrıca, öğrettiğimiz teknikleri kullanıp kullanmadıkları da incelenir. Hangi teknikleri daha iyi kullanıyorlar ve hangi teknikleri kullanmakta zorluk çekiyorlar, bu noktalar tespit edilir ve gerektiğinde düzenlemeler yapılır.Ayrıca, bu 3 yöntemin dışında rakip takımların psikolojik analizlerinin de yapılması gerekir. Psikolojik anlamda kırılgan ve güçlü taraflarının tespit edilmesi, bunun sporculara iletilmesi gerekmektedir.
Ek olarak, belirtmek istediğim şey: Bir sporcu, spor psikoloğu ileiki sezona yayarak 15-20 seanslık bir çalışma yaptığında, kariyeri boyunca hatta ömrünün sonuna kadar sürecek hayat becerileri kazanmış oluyor. Düşünün, 15-20 saat kondisyon ve kuvvet antrenmanı yapacaksınız, size ömür boyu yetecek bir durum değil ancak mental çalışma için mümkün. Kimsenin yapmadığı doğruları yapanlar, diğerlerine fark atarlar. Psikolojik faktörlerdeki yüzdelik artış, diğer özelliklerden çok daha fazla olacaktır. Herkes fiziksel, teknik ve taktiksel çalışmalar yapıyor, ancak mental çalışma yapmıyorlar. Ülkemizde psikolojik faktörlerin başarıda %40-70 arasında etkili olduğunu düşünüyorum. Mesela, yüz yüze görüştüğüm Phil Jackson, basketbolda psikolojik faktörlerin başarıda %50 rol oynadığını söylemişti.
- Neden her sporcu için özel bir çalışma yaklaşımının gerekliliği üzerinde duruyorsunuz? Bu yaklaşımın faydaları nelerdir? Neden genel psikolojik destek yerine, sporcu bireyinin özel gereksinimlerine odaklanmak daha etkili bir yaklaşım olarak kabul ediliyor?
Öncelikle, her sporcuya özel çalışma yapmak gerekmektedir, çünkü karşınızda çok farklı karakterler olabiliyor. Farklı kültürlerden gelmiş ve farklı yetiştirilmiş sporcuların yaşadıkları problemler, kendi kişilik özelliklerine göre farklı algılanabiliyor. Bu yüzden bireye odaklı özel çalışmalar sonucunda performansları daha hızlı bir şekilde artıp takıma katkı sağlayacaklardır. Sporcular için özel bir alan olan psikolojinin bir dalı olan spor psikolojisi teknikleri ve yöntemleriyle yaklaşmak, genel psikolojik destekten daha faydalı olacaktır. Ben bu durumu şöyle açıklıyorum: Tıp bilimi ana bir bilimdir, ancak farklı branşlara sahiptir. Mesela, dahiliye, göz, cerrahi, vb. gibi. Psikoloji biliminde de birçok dal bulunmaktadır. Bunlar klinik, çocuk, aile, trafik, spor psikolojisi ve diğer alt bilimler şeklinde şekillenir. Diyelim ki dahiliye alanında bir hastalığınız var, o zaman göz doktoruna gidip tedavi olmak yerine dahiliye uzmanına gitmek daha uygun olur, değil mi?
- Bir sporcu, fiziksel olarak yetenekli olduğu halde zihinsel olarak sorunlar yaşarsa, bu durumun performansına etkisi nedir ve nasıl çözüme kavuşturulabilir?
Sporda başarıda 5 faktör ön plana çıkar: Yetenek, fizik, teknik, taktik ve psikolojik-duygusal faktörler. Birçok sporcu ilk 4 faktörde iyi olabilir, ancak eğer psikolojik ve duygusal faktörlerde zayıfsa ya da sorunlar yaşıyorsa gerçek performanslarını sergileyemezler. Bundan dolayı, performansını düşüren faktörler tespit edilip iyileştirildiğinde, sporcu diğer saydığımız 4 faktörde (fizik, teknik, taktik ve yetenek) daha iyi bir performans göstermiş olur. Şöyle açıklayalım: Elinizde son model, harika dizayn edilmiş bir araba var; bunun direksiyon hakimiyetini sağlayan şoförü zihnimiz olarak düşünürsek, daha detaylı anlamış oluruz. Mental faktörler, bilişsel, davranışsal ya da hümanistik teoremlerle çözüme kavuşturulup performans arttırılır.