Olympiakos - Beşiktaş Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

Beşiktaş, Yunanistan'da İstediğini Aldı | Olympiakos 1-1 Beşiktaş

Organizasyon açısından bu sene sadece Quaresma’ya bakan Siyah-Beyazlılar, attıkları golle Pireliler’i fazlasıyla sarstı. İkinci gol gelse, iş tamamen bitebilirdi. Ancak sonunda oyun da, moral de Beşiktaş’ın oldu.

İlk yarıda topla sadece 5 kez buluşabilen Aboubakar’ı mı eleştirmek lazım, yoksa topu oraya getiremeyen orta saha organizasyonunu mu? Sanırım cevabı 58’de Leali’nin hatalı pasındaki performansına bakarak vermek gerek. Goldeki vuruşu her zamanki gibi sıradışıydı. O belki Şenol Güneş tedrisatında gelişme kaydedemeyen ender oyunculardan

biri. Ancak bu seneki hücum kaynağının da geçen senenin gerisinde olduğunu söylemek lazım. Bu yıl organizasyon açısında sadece Quaresma’ya bakan bir takım. Eğitim almak daha zor.

Devamı...

Takımlarımızı -mili takım dahil- bu duruma getiren bizleriz. Biz kimiz? Basın… Peki basın ne yapıyor? Kamuoyu yaratıyor.

Nasıl oluyor bu iş?

Kuralar çekiliyor. Çekilen kuralar da palamut gibi takımlar var.

Mesela Almanya geliyor, mesela İngiltere geliyor, mesela İspanya veya onların kulüp takımları geliyor.

Kura çekiminin ertesi günü gazeteleri alıyorsun eline bir bakıyorsun şunlar yazıyor; 'Çok zor takımlarla eşleştik', 'İşimiz çok zor' v.s.

Bu yorumlar doğru yorumlar.

Sonra maçlar yaklaştıkça başlıyoruz yazmaya; 'Ne var yani kardeşim onlar İngiliz ise, onlar Alman ise biz de Türk'üz. Onlar Olympiakos ise biz de Beşiktaş'ız. Nicelerini devirdik, bunları da yıkarız!'.

Devamı...

Başlığa bakınca Beşiktaş'ın forma renklerini yazdığımı düşünmeyin sakın. Bu başlık dün geceki maçın birinci ve ikinci yarılarını kast ediyor. İlk devre tel tel dökülen bir Beşiktaşvardı sahada... Hiçbir oyuncu vasatı bile bulamadı. Sözüm ona kontrollü oynayayım deyip topu sağdan alıp sola vermek, sonra öne vermek, tekrar yana vermek gibi şeyler yaptılar. İlk devre sonunda top hakimiyeti yüzde 65'e 35 Beşiktaş lehine olmasına rağmen sahada Beşiktaş'ın ortaya koyduğu futbol kendi kapasitesinin yüzde 10'u bile değildi. Babel dökülüyor, Talisca ile Quaresma bir şeyler yapmaya çalışıyor, Aboubakar istediği topları bir türlü alamıyor, Tolgay ise kendini attırmak için uğraşıyordu. Olympiakos çok iyi konsantre olmuş, çok da iyi kapanıyordu ki beklemedikleri anda golü attılar. Beşiktaş çıkarken topu kaptırdı, Tosic topu taca atacağına kısa vurdu, orta geldi, yılların Cambiasso'su da o ufacık boyuyla kafa golünü yapıverdi.

Devamı...

Beşiktaş ilk yarıda golü yiyene kadar Olympiakos karşısında hiçbir şey yapmadı. Avrupa Ligi’nde deplasmanda çeyrek finale kalma maçı oynanıyor ve ilk 45 dakika sahada neredeyse depar atan oyuncu yoktu. Yunan temsilcisi 3 maç üst üste kaybetmiş olmanın verdiği psikolojiyle ve seyircisiyle de bütünleşip daha kararlı ve istekli göründü. Tosic ve Marcelo’nun hataları ile gelen Cambiasso golü sonrası silkelenen ve futbol oynamaya başlayan bir Beşiktaş gördük. Oğuzhan’ın oyuna girmesiyle üstünlüğü tamamen eline alan Beşiktaş, kalitesine yakışan futbol ile önce beraberliği buldu ve ardından 2. golü aramaya devam etti. Oğuzhan orta alanı çok iyi organize ederken, Quaresma’nın sol kanattaki etkili oyunu Yunanlılar’ı adeta paralize etti. 

Devamı...

İlk devrede yüzde 70'e yakın topla oynayan Beşiktaş etkin olamamıştı ama ikinci yarıda pozisyonlar geldi. Bu üretkenliğin kaynağı neydi

Oyunda etkili olmak sadece sahip olmaktan ibaret değildir. Zaten benim açımdan beklediğimden daha değişik bir oyuna sahne oldu maç... Beşiktaş'ın tipik bir deplasman mantığıyla Avrupa maçı oynayacağını düşünmüştüm ama tam tersi, sanki Olympiakos evinde değil, deplasmanda gibiydi. Topu bizde kabullendiler. Bu da oyunu yönlendirmede çok net belli oldu. İlk yarıda istediklerini aldılar belki ama ikinci yarı bence iki takımın farkını ortaya çıkardı. İbre Beşiktaş'a döndü. Bulduğu pozisyonlarla çok daha büyük avantajlar da elde edebilirdi. Ama yine de böyle zorlu bir deplasmanda böyle bir sonuç ve oyun yeterlidir.

Şenol hoca Avrupa maçlarında forvet tercihini Aboubakar'dan yana kullanıyor.Kamerunluyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeter ki gol atsın bana santrfor, az topla buluşması mühim değil... Aboubakar'ın görevi de bu, iş yapmak, gol kazandırmak. Özellikle santrfor mevkisi için mesele budur. Evet tamam, defans hatası da vardı golde ama bu gol bir beceri golüydü. Vuruş kalitesi gerektiren, özellikli bir gol izledik. Aboubakar kötü bir oyuncu değil. Santrfor olarak gol sayısı azda kaldı... Santrfor olarak özellikleri bulunan bir oyuncu. Avrupa maçlarında daha rahat bir görüntüde ve Avrupa kupalarında gol sayısının da yeterli olduğunu da gözlemledik.

Devamı...

Maç başladı, heyecandan uykusuz olan herkesin uykusu geldi. Rakibini uyutmak isterken kendi de uyudu Beşiktaş.

Taktiksel bir anlayış gibi göründü futbolu temsilcimizin, 'tempoyu düşür rakibi uyut ve bir anda golü bul' . Böyle düşünmüştüm, 'ilk 15 dakikada, bu anlayışla golü bulacağız herhalde' dedim.

Ama nafile! Sahada uyur gezer gibi gezindi durdu siyah-beyazlılar. Quaresma, Babel, Aboubakar, Talisca başta olmak üzere en çok da Gökhan Gönül çileden çıkardı Beşiktaş'a gönül verenleri.

Ne yaptığını bilmeyen bir Beşiktaş izledik durduk.

Quaresma ve Talisca kafalarına göre takılıp durdular ilk yarıda 'uzaktan vuralım olursa olur, olmaz ise da şansımızı denemiş oluruz' der gibiydiler. Cenk Tosun kenarda ısınırken daha çok yoruldu ilk 11'deki Aboubakar'dan.

Devamı...

Olympiakos gergin, atak yapar gibi yapıyor ama baskı kurmayı aklından bile geçiremiyor… Deyim yerindeyse 'Komşu evde misin!?' der gibi kapıyı çalıp geri dönüyor.

Komşu kapıya çıkacak diye de ödü patlıyor!

Buna karşılık Beşiktaş rakibi uyutmaya çalışırken kendisi uyuya kaldı! Atiba ve Adriano dışında kimse kendi gibi değil...

Gökhan dökülüyor, Tosic yenilen golün hazırlayıcısı, Babel kayıp, Aboubakar yok, Quaresma kendiyle kavga ediyor, Tolgay boş alanda al-ver yapıyor.

Derinlemesine pas yok, araya giren, rakibi bozan, son çizgiye gidip orta yapan hak getire. Talisca duran ya da hareketli bir topa vuracak bütün hesap bu...

Tutmaz böyle hesaplar. Nitekim ilk 45'te tutmadı… Pozisyon bulamadan devreyi tamamladık ve Cambiasso'nun şık golüyle de soyunma odasına boynu bükük gittik.

Devamı...

Avrupa kupalarındaki tek takımımız Beşiktaş dün aldığı sonuçla adeta ‘Ben bu yolun sonuna kadar varım arkadaş’ dedirtti. Bu tür maçlarda deplasmanda 1 gol çok büyük avantajdır. Beşiktaş, Yunanistan’dan büyük avantajla dönüyor.

Peki Beşiktaş nasıl oynadı. İlk yarıda ne doğru dürüst pozisyon verdi, ne de doğru dürüst pozisyon buldu. Şenol Güneş’in Oğuzhan’ın yerine fizik kondisyonu daha iyi olan Tolgay’ı oynatması iyi bir karardı. Gol makinesi Cenk dururken Aboubakar’ı neden oynattı eleştirileri de vardı tabii ki. Aboubakar da attığı golle Şenol Güneş’i haklı çıkardı. Güneş’in planı çıkardığı takımdan da anladığımız gibi oyunu 0-0’da tutup böyle bitirelim şeklindeydi. Eğer Tosic’in hatası olmasa bu plan devam da edecekti.

Devamı...

Olympiakos karşısında pas trafiğini sekteye uğratıp baskı yapmak isteyecek olan Beşiktaş’a en çok lazım olan şey iyi bir deplasman hakemi olacak. Çünkü eğer maçın hakemi agresifliğe müsamaha gösterip kartlarını cebinde tutmazsa önceki maçlarda başımıza gelen sıkıntıları yaşayabiliriz. Son dönemlerde bu tip baskı yiyebileceği deplasman maçlarını (Galatasaray) çok akıllı ve sakin oynamayı başardı Beşiktaş. Bunda özellikle Adriano, Querasma, Atiba ve Babel gibi oyuncuların yüksek form durumları ve sorumluluk alma içgüdülerinin payı çok büyük. Atmosferden olumsuz etkilenmeyecek kadar Avrupa kupası tecrübesine sahip oyuncular, Olympiakos gibi ateşli taraftara sahip bir takımla oynanan maçların en büyük kozları olurlar.

Aboubakar fark yaratır

Güneş’in tercihlerinin önemi büyük. Şenol hocanın orta sahanın göbeğinde Atiba’nın yanında kimi tercih edeceği maçın kilit kararlarından biri. Olympiakos’un göstermesini beklediğimiz sertliğe aynı şekilde karşılık verebilmek için Necip ya da Gökhan İnler doğru seçenekler. Zaten takımın kadrosu üzerinden soru işareti olan başka bir bölge de yok gibi.

Devamı...

Santradan önceki son ısınmalarda ayaklarından çok takım arkadaşlarını motive etmek adına çenesini ısındıran Cambiasso, en son 2 ay önce ilk 11’de yer almıştı. 

Maç başladı, 36 yaşındaki Cambiasso, Yunan ekibinin saha içindeki teknik direktörü edasıyla prese başlattı. Olympiakos’un ön alandaki erken baskısı Tolgay’ın gördüğü erken sarı kartın nedenlerinden birisi. Erken sarı kartla ürkekleşen bir de rakip kontrada kritik müdahale yaparken yürekleri ağızlara getiren Tolgay gününde değildi. 

Napoli deplasmanındaki tempo belirleyici, takımı rahatlatan derin oyun kuruculuğunu sergileyemedi. Beşiktaş ilk yarıda yavaş paslaştı, Oğuzhan’ın oyun hızlandırıcılığını çok aradı.

Aboubakar ise ilk 45’te ıssız adadaki Robinson Crusoe gibiydi. Topa 5 kere falan değdi! Tosiç de keşke Cambiasso’nun golünden önce topa değmekle kalmayıp risk almadan uzaklaştırsaydı! Ya da en azından kaptırdığı toptan sonra rakibin asistini engellemek için bir zahmet sağ ayağını uzatsaydı! Tabii ki 36’lık Cambiasso’nun iki savunmacımızın arasına yaptığı koşuda orta sahamızdan birinin kademeye gelip reaksiyon göstermesi de gerekirdi.

Devamı...

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
YORUMLAR
10.03.2017

beşiktaş son maçlarında doğru düzgün top oynamıyor böyle devam ederlerse lig tehlikeye girecek kendilerine gelmeli futbolcular biz şampiyon olduk havasından çıkmazlarsa avuçlarından kayıp gider şampiyonluk herşey 2 hafta yenilgiye bakar dün de biz zaten ceketimizi atsak eleriz bu takımı diyerek maça çıktılar sonra gördüler gerçekleri 2. yarı düzgün oynadılar 1 gol 3 tane garanti pozisyon kaçtı beşiktaş gerçek beşiktaş gibi oynarsa final oynar ligide 10 puan en az önde kapatır ama futbolcular şu rehavetten çıkmalılar adam gibi oynamalılar bu işte şenol güneş e kalıyor birde tosic faktörü var artık su kazma oynamasın

10.03.2017

Bu kadar Gol kaçırılmaz. atıp işi bitirmek gerekiyordu

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ