Ölümünün 20. Yılında Kendi Sözlerinden 15 Alıntıyla Zeki Müren Efsanesi

Sanat güneşimiz Zeki Müren'in bugün 20. ölüm yıl dönümü. 

Efsaneler unutulmaz; biz de unutmadık.

İşte karşınızda Zeki Müren!

1. "Gerçek sanatçı Tanrı'nın lütuflarıyla doğan ve kadirşinas halkın alkışlarıyla beslenen nadide bir çiçektir."

'Gerçek sanatçı kendisini topluma adayan kişidir. Sanatçı kendi hayatını yaşayamayan sorumlu insandır. Sanatçı her saniyesi ölçülü ve mesuliyet dolu bir varlıktır. Gerçek sanatçı nice uzun yılların yükünün omuzlarında taşıyan bir ağır işçidir. Sanatçı toplumu mutluluk veren, ıstırapları neşeye çeviren insandır. Sanatçı her kalpte dolaşan kandır.  Bir toplumun kalitesi yetiştirdiği gerçek sanatçılarla ölçülmektedir.''

2. "Hala benim dahi izah edip derinine maalesef inemediğim bir yalnızlık duygusu var şöhretin içinde. Belki de dışında, kabuğunda… "

'Evet bir yalnızlık duygusu… Yanında, yakında, gerçekte çileni paylaşacak çok candan kişileri göz bebeklerinin en derinlerinden gizlice dışarı sızan bir çekememezlik ve bir acılık, yani dostlukların yavaş yavaş eriyişi ve de, ne yazık esefle söylüyorum, bitişi.'

3. "İnsanüstü bir güçle hem akademi son sınıfı pekiyi dereceyle bitirip hem de geceleri film çevirdiğim günlerde evimin merdivenini daha o yaşta zor çıktığımı hatırlıyorum. Hepsi halk içindi. Beni yaratan, beni yaşatan halk içindi. "

4. "Kimdi bu çocuk diyorlardı. Gevrek, genç, tenor bir ses. Acaba kadın mıydı, erkek miydi diye aralarında iddiaya girenler olmuş. Alın yazısında ne yazıyorsa o oluyor efendim."

5. "Tanrı’nın istediğinin önüne geçilmez. Tanrı nasıl nasip ederse öyle olur."

(Bir röportajda cinsel yönelimine dair sorulan bir soruya verdiği cevaptır.)

6. "Kadın ve erkek ruhunu bir arada taşımak sapıklık değil, ruh zenginliğidir."

7. "Tatmadığım iki duygu; kin ve kıskançlık. Çünkü kıskanılacak kimseyi bulamadım hayatta!"

8. "Okuduğum şarkıyı önce kendi kalbimin içinde hissediyor, sonra elektronlarımla beni saygıyla dinleyen kadirşinas dinleyicilerime sunuyordum."

9. "Bütün giysilerimi, normal hayatımdakiler de dahil kendim çiziyorum. Modellerini kendim çiziyorum, renklerini kendim seçiyorum. Biraz yaradılış biraz da ona ilave edilen bir ekol meselesi oluyor."

10. "İnsanları sevmek çok güzel. Ama riyasız sevmek... Yalandan dolandan uzak, şımarmadan sevmek... Şımarmadan yaşamak... Kundakla doğduk kefenle öleceğiz noktasından yürüyüp din, ırk ve renk ayrımı yapmadan tüm insanları sevmek... Böylesi güzel bence."

'Zenci, kendi derisini kendi boyamadı ki... '

11. "On yedi yaşımdan beri anne yemeğinden, aile sıcaklığından, akraba yakınlığından yoksun, yapayalnız bir insanım ben."

'On yedi yaşımdan beri çevremdekileri mutlu ettim hep. Onların mutluluğunda, acıların yalnızlığını yaşadım. Onları mutlu etmek için oynadım belki de... '

12. "Ben palyaçoları çok severim biliyor musun? Zaman zaman duygu dolu bir palyaço gibi görürüm kendimi."

'Hatta zaman zaman değil, her nefeste... Her nefeste duygu dolu bir palyaçonun ruhunu taşırım. Ve sonra yatak odamın kapısı önünde insanlara dağıttığım mutluluklarla acılarımın arasında bir perde kapanır. Aynen tiyatro perdesinin kapanışı gibi...'

13. "Ama ben, 37 sene başrol oynadım. Hayat oyunumun perdesi, yatak odamın kapısında kapandı hep... Kadife de olsa, sırmadan da dokunsa, pırlanta motiflerle de işlense, perde perdeydi."

14. "Binlerce, onbinlerce, kanayana kadar alkışlayan ellerden sonra bir yatak odası ve dört duvar, bir ayna, elbetteki yavaş yavaş başlayan bir bunalım. "

'Uzun yıllar sonra günde 34 ilaç ve iki insülin iğnesi ve bununla yaşayan yapayalnız, evet hayret edeceksiniz ama yapayalnız bir Zeki Müren...'

15. "Yalnız Allah'tan korkarım, Allah'ın dediği olur. Bu büyük alemi yaratan ve de yöneten yüce kudret, alnımıza bir yazı yazıyor diyorum ben doğarken. Doğuyor, yaşıyoruz. Ama pembe… Ama gri… "

' Ama siyah olaylarla geçiyor bir ömür ve sonra da çaresi yok ölüyoruz. Evet. Ben bazen ölümü de özlüyorum. 'Ölüm özlenir mi?' diyeceksiniz. O beni özlemeden ben yakınlık kurarım. Yeter ki tanrı onun bile hayırlısını versin. Gecinden versin. Başkalarına çektirmeden, gına getirmeden, başka kimseleri rahatsız etmeden… Ne demiş atalarımız? 'İki gün yatak, üçüncü gün toprak.' Toprak verimlidir. Yine üzerimizde çimler bitecektir, yine onların da arasında kır çiçekleri olacaktır. Onlar bahar rüzgarlarıyla sallanıp şarkılar söyleyecektir. '

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
YORUMLAR
24.09.2016

Seversiniz ya da sevmezsiniz; ama istisnasız herkesin kabul edeceği bir şey var ki; o da; Zeki Müren, Türkiye'nin, Türkçeyi en iyi kullanan sanatçısıydı. Allah vergisi, şahane bir sesi vardı... ki o dönemlerde, yani 70'ler, 80'ler, bilgisayarla sesin değiştirildiği dönem falan değildi. Zeki Müren, mikrofonsuz şarkı söylese, sesi duyulur, o derece kaliteli bir sese sahipti, TV kayıtlarından da bunu rahatça görebilirsiniz... bir de ölmeden önce, bütün mirasını, hayır kurumlarına bağışladı... binlerce çocuk, Zeki Müren'in paralarıyla okutuldu, çok yardım severdi... E bunun dışında, herkesin hataları vardır, biraz megalomandı derler bazıları, halkın taktığı lakabı -Paşa- bir süre sonra kendisine zorla dedirttirdiğini duymuştum bir yerlerden... onun dışında, gaydir, biseksüeldir, değildir, beni ya da başkasını hiç bir şekilde bağlamaz. kendi seçimidir.

Pasif Kullanıcı
24.09.2016

bir insan bu kadar mükemmel, içten, sevgi dolu olmamalı. Allah gani gani rahmet eylesin.

24.09.2016

Yalnızdım demiş ya valla yanın da olsam sarılır boyununa ağlardım..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ