"Ölümüne Güzellik" Dedikleri Bu Olsa Gerek! Tarih Boyunca Güzellik ve Moda Uğruna Yapılmış Birbirinden Ölümcül Akımlar

Güzel olma tutkusu her dönemde vardı. Her ne kadar günümüzde sağlığımızı ön plana koyuyor olsak da geçmişte bu uğurda ölümcül derecede tehlikeli şeylerin göze alınması bizi çok şaşırttı.

Radyoaktif makyaj

Marie Curie’nin 1898 yılında radyumu keşfetmesinden sonra radyum, kozmetik sektöründe kullanılmaya başlanmış ve oldukça rağbet görmüş.

En yaygın olduğu ülke olan Fransa’da, Tho-Radia radyoaktif güzellik uygulamalarının ilk markalarından biri olmuş. Bu dönemde toryum klorür ve radyum içeren rujlar, kremler, parfümler ve pek çok kozmetik ürünü üretilmiş.

Başlarda cilde enerji vermesi amacıyla kullanılan radyumun radyoaktif etkisi, zamanla anemiden kusmaya kadar pek çok sağlık sorununa yol açmış.

Arsenik elbise

Arsenik, yüzyıllar boyunca duvar kağıdından boyaya, kadın giyim ve güzellik ürünlerine kadar her türlü gündelik ürünlerde kullanılmış. Hatta günlük hayatın vazgeçilmezi haline gelmiş.

Arseniğin girdiği mavi/yeşil boya karışımının adı olan Zümrüt Yeşili, kıyafet renklendirmede oldukça yoğun kullanılmaya başlanmış. 

Ancak zaman içerisinde vücutta biriken arsenik, doktorlar tarafından nedeni bulunamayan pek çok cilt lezyonu, hastalık ve ölüme sebep olmuş.

Korse

İncel bel geçmişte de karşılaştığımız bir trend. Kadınlara kum saati görünümünü veren bu giysi başlarda zararsız ve sıradan bir kıyafet olsa da zamanla oldukça tehlikeli bir hal almış.

İhtişamlı baloların vazgeçilmezi, kabarık elbiselerin içinde en ince bele sahip olmak, kadınlar için oldukça önemliymiş. Bunun için korse iplerini sıkabildikleri kadar sıkmaya başlamışlar. Nefes almayı zorlaştıran bu sıkma olayı zaman zaman kadınların bayılması ile sonuçlanmış.

1912 yılında, şovlarında kadın kılığına giren Joseph Hennella, dar korsesi yüzünden sahnede fenalaşarak hayatını kaybetmiş. 1903 yılında ise bir kadın, korsesinin demirleri kalbine saplandığı için yaşamını yitirmiş.

Fontange

Dev başlıklar olarak adlandırabileceğimiz bu akım oldukça masum gözüküyor olabilir ancak gerçek pek de öyle değil.

Mumlu avizeler ile dolu olan bir salonda oldukça tehlikeli hale gelen bu başlıkların malzemeleri yanıcı maddelerden yapılıyormuş. Başlığını muma çarptığı için yanarak ölen pek çok kadın olmuş.

Kurşun ile makyaj

Asırlar boyu yüz beyazlatmak için hem erkekler hem kadınlar tarafından kullanılan kurşunun da etkisi ölümcül!

Kraliçe Elizabeth'in merak edilen beyazlığının sebebi ise zehirli ve deride ciddi hasarlara neden olabilen kurşun boya. Bu boya; baş ağrısına, saç dökülmesine, mide sorunlarına, diş çürümesine, felç olmaya hatta ölüme sebep olabiliyormuş.

Çember Etek

R. C. Millet tarafından icat edilerek 1856 yazında tanıtılan kabarık etekler, tarihin en tehlikeli moda trendleri arasında yer alıyormuş çünkü eteklerin kumaşları kolayca yanabilen bir özellik gösteriyormuş.

Krinolin olarak bilinen bu düzenek, etekleri daha kabarık gösteriyormuş ancak çok çabuk alev alıyormuş.

Orijinal at kılından dokunmuş kumaşlardan üretilen bu etekler oldukça sert bir yapıya sahipmiş. Kadınların evde dahi giydiği bu etekler, çok çabuk tutuşmasından dolayı pek çok kadının ölümüne sebep olmuş. 1864 yılında New York Times gazetesi tüm dünyada, çemberli eteği tutuştuğu için yanarak ölen 40 binden fazla kadın olduğunu yazmış.

Diş boyama

Siyah dişler M.S. 200’lerin başında, Pasifik Adaları, Güney Amerika ve Uzakdoğu Asya ve Çin’de, statü ve aynı zamanda güzelliğin bir sembolü haline gelmiş.

Bir aristokrat geleneği olarak yapılan diş boyamanın mantığı ise dişlerin gülüşteki cazibeyi bozmasıymış. Bu geleneğin bir başka anlamı ise o kadının, sınıf farkı gözetmeksizin cinselliğe hazır olduğunun bir simgesi olmasıymış. Dişleri karartmak için kullanılan kimyasal bileşenler sebebiyle bu trend şiddetli reaksiyonlara neden olmuş ve nihayet 5 Şubat 1870’te Japonya Hükümeti bu uygulamayı yasaklamış.

Apartman topuklu ayakkabı

15., 16. ve 17. yüzyıllarda moda olan ve 'chopin” adı verilen bu apartman topuklu ayakkabılar son derece ilkel olsa da, Rönesans döneminin kültürel ve sosyal statü simgelerinden biriymiş.

Eski tip apartman topukların yüksekliği 50 dereceye kadar yükselmiş ve tehlikeli bir hal almış. Günümüzde bu kadar bir yüksek topuklu bir ayakkabıyı Lady Gaga'dan başka bir kadının giyeceğini sanmıyorum...

Boyun uzatma halkaları

Literatüre, 'Uzun Boyunlu Kadınlar' veya 'Zürafa Boyunlu Kadınlar' olarak da geçen bu kabiledeki kadınlar, boyunlarına küçük yaşlardan itibaren takmaya başladıkları halkalar ile daha güzel göründüklerini ve atalarına benzedikleri düşüncesindeler..

Aslında bu halkalar kadınların boynunu uzatmıyormuş. Halkalar köprücük kemiğini aşağı itip göğüs kafesine baskı yaptığından bu şekilde bir görünüm oluşuyormuş.

Halkaların çıkarılması durumunda, zayıflayan boyun kasları yüzünden boyun kırılması veya felç gibi ölümcül düzeyde tehlikeleri olan bu gelenek, ne yazık ki turist çekmek amaçlı hala devam ettiriliyor...

Köpek Üzümü'nden yapılan göz damlası

Dünya üzerindeki en zehirli bitkilerden biri olarak kabul edilen Köpek Üzümü'nün az bir miktarı bile ölümcül düzeyde bileşenlere sahip.

Viktorya döneminde büyük göz bebekleri olan kadınlar muhteşem kabul edilirmiş. Bu muhteşemliğe ulaşmak isteyen kadınlar ise tehlikeli olduğunu bilmelerine rağmen bu bitkinin yağını kullanırlarmış.

Göz bebeklerini büyütmek ve genişletmek için kullandıkları bu yağ körlüğe, ışık duyarlılığına, idrar yapamamaya, denge kaybına, hızlı kalp atışına, ağız kuruluğuna hatta ölüme sebep olduğundan pek çok kadın bu sebeple yaşamını yitirmiş.

Sert ve yüksek yakalar

19. Yüzyılda moda olmuş yüksek ve sert yakalar, çok sıkı olması sebebiyle beyine oksijen gitmemesine ve hatta beyinde apseler oluşmasına neden olabiliyormuş. Hatta talihsiz bir adam, arabasından çıkarken giyotin gibi görev yapan yakası sebebiyle neredeyse ölüyormuş.

Bazı Avrupa dillerinde, bu sert, yüksek yakanın adı “baba katili”  olarak geçiyormuş. Hatta zamanında erkeklerin yakasının dikliği ile cinsel güçleri arasında doğru orantı olduğu düşünülürmüş. Cinsel üstünlüğünü, kendini öldürebilecek bir şeyle göstermenin ne gereği varsa...

Lotus ayak (Ayak bağlama)

Çinli kadınlar küçük yaştan itibaren ayaklarının fazla büyümemesi adına ayaklarına demir ayakkabılar giyiyormuş. Bu yöntem bazı kaynaklara göre İmparator Li Yu zamanlarından beri varmış. Ayaklarını yeni ay şekline sokarak bale benzeri bir dans icra eden Yao Niang adlı bir dansçı da bu geleneğin ilham kaynağıymış.

Bu süreç genellikle dokuz yaşına kadar sürüyormuş ve ayaklardaki kemikler alınarak onlara şekil veriliyormuş. Enfeksiyon sonucu ölümün sıklıkla gerçekleştiği belirtilse de gerçeklemediği durumlarda ömür boyu tıbbi sorunlar yaşanabiliyormuş.

Bu içerikler de dikkatini çekebilir:

Vücudunuzda Yaralar Çıkaran ve Sizi Acılı Ama Yavaş Ölümle Tanıştıran Bir Zehir: Arsenik
2020 Yılına Girmeye Hazırlanırken Son 10 Yılda Tüm Dünyaya Yayılıp Trend Olan Moda Akımları
Hangi Sebeple Ortaya Çıktığı Bilinmeyen Tüm Zamanların En Kötü 16 Moda Akımı

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
YORUMLAR

Sütyeni de korsesi ile elbisesi uyumlu olmayan bir kadın icat etmiş. İki ipek mendil ve bir kurdele kullanarak elde dikmiş. Öylesine bir bilgi :D

30.07.2020

Kadına sövsem mi yoksa kadını övsem mi bilemedim.

Pasif Kullanıcı
30.07.2020

sene 2020. zenci dudağı. michael jackson burnu

insanın kendisini bilmesi gerek tabiii

Pasif Kullanıcı
30.07.2020

Ne güzel o ayaklar ya ! Yumuş yumuş ( böğğğhh!)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ