İnsan hayatına karşı böylesine dikkatsiz yaklaşabilmek... Essie Dunbar'ın hikayesi, okuyan herkesin tüylerini diken diken ediyor.
İnsan hayatına karşı böylesine dikkatsiz yaklaşabilmek... Essie Dunbar'ın hikayesi, okuyan herkesin tüylerini diken diken ediyor.
Güney Karolina, Blackville doktoru olan Doktor Briggs, Dunbar'ı kontrol ederek ölü olduğunu doğruladı. Kadında ne nefes alma ne de kalp atışı gibi yaşama dair bir belirti yoktu.
O zamanlarda cenazeler çok hızlı yapılarak bitiriliyordu çünkü pek bir hazırlığa gerek kalmıyordu.
Dunbar'ın kız kardeşi komşu köyde yaşıyordu ve kendisine cenaze haberi, kardeşinin ani ölüm haberi gibi çok geç verildi.
180 cm derinliğe konulan tabutun üstü toprakla örtülmeye başlandı. Birkaç dakika sonra Dunbar'ın kız kardeşi törene yetişti ve kız kardeşini son bir kez görmek ve tabutunu açmaları için vaizlere yalvardı.
Essie Dunbar, tabutun içinden kız kardeşine hayat dolu bir gülümseme ile bakıyordu. Dunbar aslında ölmemişti ve eğer geç kalan kız kardeşi olmasaydı canlı canlı gömülecekti!
Dunbar mezardan çıkınca etraftaki herkes telaşla koşuşturmaya başladı. Çünkü kadının hayaleti olduğunu düşündüler. O günden sonra Blackville'deki herkes, Dunbar'a adeta bir zombi gözüyle baktı.
Essie Dunbar ise kendisine ölü tanısı koyan doktordan dahi daha uzun yaşayarak, 40 sağlıklı yıl daha geçirdi.
Memleketimin bir köyünde adam alkol komasına giriyor ve öldü sanılarak defnediliyor.Bir süre sonra hatırlamadığım bir sebepten dolayı adamın mezarı açılında adamın oturur ve çıkmaya çalışmış bir şekilde bulmuşlar..