Bildiğiniz gibi ölümün bin bir türlü çeşidi var sevgili dostlar. Bunlardan bazıları kişiye uzun bir süreçte yoğun acılar yaşatırken, bazıları görece daha rahat ve âni bir ölüme yol açmaktadır. Peki ölümün bu farklı türlerinde insan bedeni ve zihnine neler olmaktadır?
Seks sırasında sarf edilen efor sebebiyle gerçekleşen ölümlerin çoğu acı vericidir. Kalp krizi, emboli (damar tıkanıklığı), anevrizma (damar genişlemesi) gibi durumların yanı sıra bulantı ve halüsinasyon gibi etkiler de bu tip ölümlerde görülmektedir. Öte yandan seks sırasında ölmenin en az acı veren şekli âni kalp durmasıdır.
Hipotermi, vücut sıcaklığının düşmesi anlamına gelmektedir ve bazı ekstrem durumlarda ölüme sebep olabilmektedir. Bu ölüm biçimi kimilerine göre yalnızca titreme ve derinin uyuşması gibi etkileri değil, kesif bir mutluluk hissini de barındırmaktadır. Öyle ki donmakta olan kişi kurtarılmayı istememekte, donarak ölmeye terk edilmeyi tercih etmektedir.
Stark, soğukta kalınan birkaç saatin ardından vücut fonksiyonlarının yavaş yavaş durduğunu ve kişinin halüsinasyon görmeye başladığını belirtiyor. Kimi durumlarda donmakta olan kişi aşırı sıcaktan bunaldığını düşünüp giysilerini bile çıkarmaya başlayabiliyor.
Ve artık etrafında neyin olup bittiğini anlayamayacak duruma geliyor. 31 derecede vücudun titremesi duruyor ve 30 derecede beyin fonksiyonları kişinin annesini bile tanıyamayacağı şekilde kayboluyor. Kişi, tam da bu noktada giysilerini çıkaracak ve kendisini karın altına gömecek kafaya ulaşabiliyor. Ölüm ise genellikle vücut sıcaklığı 21 dereceye kadar düştüğünde gerçekleşiyor ve bu noktaya ulaşmak çoğu zaman saatler alıyor.
Boğulma sırasında vücut, akciğerlerin suyla dolmaması için gereken her türlü önlemi alır. Kandaki oksijen seviyesi bedenin kaldıramayacağı kadar azaldığında ise kişi bilincini kaybetmeye başlar ve sonunda su solumak durumunda kalır. Boğularak ölen insanların %10'u, boğazlarında oluşan spazm nedeniyle su daha ciğerlerine ulaşmadan hayatını kaybetmektedir. Geri kalan %90 ise bilincini tamamen kaybedene kadar su solumaya devam etmektedir.
Yazar ve doktor Shiya Ribowsky'ye göre başın kesilmesi, en acısız ve en hızlı ölüm şeklidir. Olay saniyenin 100'de birinde olup biter ve kişinin ölümden dönme, yaralanma ihtimali kesinlikle yoktur. Dünyada 1977 yılından beri tüm ülkelerde yasak olan bu idam biçiminin yerini bugün elektrikle ya da enjeksiyonla idam almıştır.
Uykuda ölmek zannedildiği gibi çok sık rastlanan bir durum değildir. Çok ağır ilaçların etkisi altında olan ve tepki vermeyen kanser hastaları bile ölüm sırasında az çok bilinçli durumdadır. Bunun yanında kalp krizi gibi daha âni gelişen durumlarda da uykunuzdan uyanmamanız pek olası değildir. Kısacası 'uyku sırasında huzurlu bir biçimde yaşama veda etti' şeklinde karşımıza çıkan ölüm ilanlarının gerçek olması pek muhtemel değil...
Örneğin uyku apnesi, felç ya da anevrizma gibi durumlar ender de olsa uykuda ölüme sebep olabilmektedir. Bunun yanında uykuda ölümün en hızlı ve en sık rastlanan biçimi âni kalp durmasıdır.
Kendini karın altına gömecek 'kafaya ulaşmak'? Bence sen bir yazım şeklini düzelt. Hipotermi halusinasyon yüzünden değil fizyolojik bir mekanizma dolayısıyla sıcak basmasına neden olur. Bunun sebebi, herhangi bir kafaya ulaşma değil, başlarda kol ve bacaklarda ısı kaybınin azalmasını engellemek icin kasılan kan damarlarının bir sure sonra yorularak gevsemesi ve vucudun orta kismindaki sicak kanin aniden kol ve bacaklara nufuz etmesidir. Kişi bunu sicak basmasi olarak algilar ve soyunur.
Soğukta ve uykuda 💯