Tecrübesizlikten olsa gerek çılgın oğlan kızın gözlerinin içine bakıp “Ölüm bile bizi ayıramaz” dedi. Kaç defa öldü ki? Bunu nerden bilebilirdi. Kız, esas oğlanın gözlerinin içine bakıp duygusallaştı. Deli oğlan hiç ölmediği için geniş geniş konuşuyor. Kız da bir anda anasından, babasından görmediği şefkati oğlanda gördüğü için gözyaşları sel oluyor akıyor. 'Durun bu böyle olmaz' diyerek sahneye dalmak istiyorum. Ayakları yere basan bir hikaye olmasını için 'ne Mahmut Abi, ne de Aynur Teyze, bizi sadece ölüm ayırır bebişim' demesi gerekiyor. Kızın da 'ay ne kadar realist sevgilim var' diyip bir kez daha aşık olması gerekiyor. Tabi ki söz konusu Türk televizyonları olunca durum böyle olmuyor. Süper kahraman, bilim kurgu, aksiyon gibi eksiklerimizi genel olarak süper aşıklarla gideriyoruz.
Gerçekliğe bir an olsun yakalamış olan senaristlere selam ederek, Türk televizyonlarında ölümün keskin bir biçimde ayrıldığı çiftleri listeledim.
Ulan Doktorlar'da ki sahne bir nesilin psikolojisini bozdu be!
Elveda Rumelide Vahide öldüğünde ben bile ağlamıştım.
savcı esranın ölümüyle yıkılmıştık