Bayramları kim sevmez! Kısa misafirlik gezileri, yeni elbiseler ve çeşit çeşit tatlılar ile koca yılın en mutlu zamanlarından birisidir. Her bayram yaşadığımız bazı durumlar var ki, insan düşününce bile kendi kendine hayret ediyor. İşte bazılarımızın bu bayram da yaşayacağı geleneksel bayramlık durumlar...
Herkese iyi bayramlar...
Bayram mesajı yazan bir sektör var büyük ihtimalle. Sezonluk olarak mesajları oluşturup işleri bitince de gidiyorlar. Yaratıcılıkta sınır tanımayan mesajlar bir şahane...
Sabah yediğiniz sucuk, bayram ziyaretinin tokalaşma anında kendini hatırlatacaktır.
Gelen cevap bir soru değil, düşünmeye sevk edici bir cümledir. Kendine güvenen zırhını kuşanıp bu savaşa girer, güvenmeyen efendi gibi bi köşede bonbon şekerini yer.
İddia ediyorum ki o çocuklara verilmeyip vitrinde saklanan bütün madlenler bayramdan sonraya da kalıyor, bayatlıyor, eriyor, hiç kimselere yar olmuyor!
'El öpenlerin çoh olsun yavrım'
Her yere taksiyle gidemezsiniz tabii ki, öyle bir lüks yok.
Bi lolilop kaç lira sen biliyon mu teyze?
Buna da iadei ziyaret deniliyor. Yani ziyaretini beğenmedim, buyur geri al anlamında...
Herkes de güzel yapamıyor bu tatlıları ya. İşte o ağızda kaybolmayan lokma dünyadaki en büyük sınavlardan biri!
Bu çocuğu maymunlar, aslanlar mı büyütüyo acaba?
Sahte gülücükleri madlen çikolatanın yanına koy şöyle şekerim.
Sonra da 'Ramazanda çok kilo aldım'. Hayır, sen 3 günlük bayramda aldın o kiloları!
Vıcık vıcık böyle...
14. sıraya da her bayram onedio'nun yaratıcılıktan uzak editörlerinin aynı içerikli ''bayram da yaşananlar'' paylaşımını da ekleyin bari tam olsun.
bir keresinde 65 yaşında bir amca, (akraba değil) "akraba akreptir." diye bir söz söylemişti. bu söz benim çekirdek ailem hariç bütün akraba ve kan bağım olan kişilere bakış açımdır işte.
Hiç kimseye gitmiyorum. Kimse de bize gelmiyor. Kafa rahat.