Yaşlanmanızı Önleyecek Bu Tavsiyeleri Mutlaka Öğrenmelisiniz!

Bir araştırma ekibi, 38 yaşında olan 1000 kişiyi belli kriterlere göre değerlendirdi. Sonucunda ise bazılarının vücut bulgularının 20'li yaşlarda biri ile uyumluluk göstermesine rağmen, diğer kişilerin sağlık koşullarının ise çoktan yaşlılık evresine geçiş yaptığını gördü. Araştırma sonuçlarına göre ise genetik yapı, yaş ve görünüm arasındaki ilişkiyi sadece %20 oranında etki ediyor. Ama çevresel ve yaşam tarzı bu ilişkiyi çok daha büyük bir oranda değiştiriyor.

Biz de bu içeriğimizde sizin için daha genç görünmenizi sağlayacak püf noktaları derledik. Ayrıntılar için devam edin... 👇

1. Stres seviyenizi yönetin!

Nobel ödüllü Elizabeth Blackburn, hücrelerimizdeki yaşlanma süreçlerinden aslında telomerlerin (kromozomların uçları) sorumlu olduğunu söylüyor. Ve telomerlerimiz ne kadar kısa ise o kadar hızlı yaşlılık belirtileri gösteriyoruz. 'Peki bunun önüne geçmek için bir olanağımız var mı?' diye sorarsanız. Cevabımız 'Evet!' Ne kadar az stres o kadar uzun süren bir genç görünüm. Kronik stres kısa telomerlere yol açar, bu nedenle stres seviyemizi yönetmek önemli...

2. Sevdiğiniz insanlar ile vakit geçirin.

Blackburn’un araştırmaları, güvenli ve arkadaş canlısı topluluklarda yaşayan insanların daha uzun telomerlere sahip olduklarını keşfetti. Hani derler ya ev alma komşu al. İşte ne kadar sevgi dolu bir ortamda bulunursanız o kadar genç kalırsınız. Başka bir çalışma ise evli insanların ve eski dostluklarını sürdürebilen kişilerin daha uzun telomerlere sahip olduklarını söylüyor. Hatta bazı araştırmalar, sağlıklı kalmak için ihtiyaç duyduğumuz en uygun arkadaş sayısının altı olduğunu gösteriyor.

3. Daha az miktarlarda ve sağlıklı beslenme düzenine sahip olmalısınız.

Yetersiz beslenmemek koşulu ile az kalorili bir beslenme düzeni metabolizmamızı yavaşlatır ve daha genç kalmamıza yardımcı olur. Bu sonuca ise araştırmalar iki yıl süren bir gözlem ile ulaştılar. İki farklı maymun grubu iki farklı beslenme düzenine göre gözlemlendi. Sonuçta, daha düşük kalorili ama yeterli bir beslenme düzeni ile beslenen maymunların daha sağlıklı ve daha genç bir bedene sahip oldukları buldular.

Beslenme düzeninizi değiştirmek için geç değil!

Bunun için ilk olarak her türlü işlenmiş gıdadan kaçınmaya çalışın çünkü işlenmiş gıdalara eklenen fosfatlar yaşlanma sürecini hızlandırır. Hatta bir öneri olarak menülerinize yaban mersini, bitter çikolata, fındık, incir, somon, avokado, zerdeçal, vb. gibi diyetinize yaşlanma karşıtı yiyecekler ekleyebilirsiniz. Böylece, kalp hastalığı riskiniz azalacak, cildinizi ve görünüşünüzü korumuş olacaksınız. Scranton Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, en çok yaşlanma karşıtı antioksidanlar içeren besinin ceviz olduğunu gösterdi. Günde 3 tane ceviz yemek, daha sağlıklı ve genç görünmenizi sağlayacak.

4. Beyninizi gereksiz düşünceler ile yormayın!

Egzersiz yapmak tabii ki de çok önemli... Ama beyninizi eğitmeyi unutmamak gerekir. Kitap okuyun, yabancı dilleri inceleyin ve zihinsel aktiviteler içeren oyunlar oynayın... Beyninizi aktif olarak çalıştırarak yaşlanma sürecini yavaşlatmak sizin elinizde. Çünkü yapılan son çalışmalar, öğrenmenin beynin daha genç kalmasına yardımcı olan nöron sayısını artırdığını kanıtlıyor.

5. Daha doğal kaynaklı kozmetik ürünleri tercih etmeye çalışın.

Daha az makyaj yapmaya çalışın çünkü kozmetik ürünlerde kullanılan parabenler östrojeni bozabiliyor. Ve  normal dişi doğurganlığı etkileyen hormonu erken yaşlandırmaya dönüştürebiliyor. Bu yüzden size tavsiyemiz daha doğal içerikli kozmetiklere geçin. Eğer bir makyaj bağımlısıysanız, yüzünüzü her gün iyice temizlediğinizden emin olun.

6. Güneşte olabildiğince vakit geçirin.

Bugünlerde tüm kadın dergileri, yüzümüzde güneş kremini kullanmayı kış aylarında bile atlamamamız gerektiğini söylüyor. İngiltere'de yapılan Kanser Araştırmaları ise, gün boyunca güneşte hiçbir güneş kremi olmadan yaklaşık 15 dakika geçirmemizi destekliyor. Emin olun bu, cilt kanseri riski olmadan D vitamini almanıza yardımcı olacaktır.

7. Daha fazla dans...

Yeni bir çalışma, dansın yaşlanma sürecini tersine çevirebilen en etkili egzersiz tiplerinden biri olduğunu gösteriyor. Dans, özellikle sürekli değişen koreografiler, hipokampusun çalışmasını hızlandırarak, yaşlanmanın yavaşlamasına yardımcı olabilir.

8. Yatağa bir saat daha önce gidin.

Doğru bir uyku düzenine sahip olmak çok önemli. Uzmanlar, 11:00 ve 3:00 saatleri arasında aldığımız uykunun beslenme ve re-jenerasyonu doğrudan etkilediğini, bu yüzden saat 11:00 ya da daha erken saatlerde uyumaya gitmemiz gerektiğini söylüyor. İdeal olan ise bir bireyin gece başına 7 ya da 8 saat uyku alması. Kronik uyku eksikliği sadece nasıl hissettiğimiz değil, nasıl göründüğümüzü de etkiliyor.

Harvard Tıp Okulunun araştırması, genellikle 7 saatten daha kısa bir süre uyuyan ve sadece bir saat önce yatağa gitmeye başlayarak 8 saat uyuyan kişilerin kan basıncında olumlu değişiklikler olduğunu buldu. Bu da, inme ve kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı oldu.

9. Beslenmenize daha fazla vitamin ekleyin.

Antioksidanlar, güneşin meydana getirdiği hasarlardan veya sigara içmekten kaynaklı hücresel hasarları engeller. Bunu yapmanın bir diğer yolu, antioksidanlarla birlikte yüz kremleri kullanmakta olabilir. Diğer yol ise onları ağızdan almak... Yaşlanmayı yavaşlatan en güçlü antioksidanlar selenyum, E vitamini ve C vitaminidir. Beslenme rutininize balık yağı veya bir anti-inflamatuar takviyesi eklemeyi düşünebilirsiniz. Balık yağı, kalp performansını iyileştiren, omega-3 asitleri bakımından zengin ve genç bir cildi de her açıdan korur.

Sağlıkla kalın sevgili Onedio okurları... 🙏

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
Üç Milyon Emekliyi Bekleyen Tehlike: 2025'te 12 Bin 500 TL Maaş Almaya Devam Edebilirler!