'At binenin, kılıç kuşananın' anlayışıyla herkesin aynı sahnede yer aldığı ve uzmanlık gerektiren konuların bile sıradanlaştırıldığı bir dünyada, bilgi kirliliği ve kaos kaçınılmaz. Bu sistem, gerçek uzmanlık gerektiren alanlarda, yıllarını bilgi birikimi ve tecrübeye adamış kişilerin yerini, yüzeysel ve hızlı içerik üretenlerin almasına yol açıyor.
Dün Instagram’da Dr. Ayça Kaya ve Prof. Dr. Canan Karatay’ın sirke benzeri bir zayıflatıcı ürünü tavsiye ettikleri iki farklı videolarına rastladım. Her iki videoda da bu uzmanlar, kendi sesleri ve görüntüleriyle ciddi bir şekilde bu ürünleri öneriyorlardı. Görünürde bir televizyon programında yapılan bu tavsiyeler, aslında tamamen yapay zekâ tarafından oluşturulmuştu. Bu sahte içerikler, halkı yanıltmak ve yanlış bilgi vermek amacıyla üretilmişti.
Gözünü karartmış bazı art niyetli kişiler, dijital alemin karanlık ormanlarında gönüllerince cirit atıyorlar; güvenilir uzmanları dijitalde manipüle ederek oyunlarına katıyorlar ve buna rağmen binlerce like, yorum, kayıt, paylaşım ile yine de sistem tarafından ödüllendiriliyorlar. Çünkü hiçbir denetim yok.
Böylece bilgiye dayalı verilerle irade kullanarak karar alma hakkımız, algoritmanın aymazlığı sebebiyle elimizden alınıyor.
Peki ne yapılmalı?
Dijital platformlar, kullanıcı etkileşimlerini maksimuma çıkarmak ve daha fazla reklam geliri elde etmek amacıyla kullanıcıları sürekli içerik üretmeye ya da tüketmeye teşvik ediyor. Bu durum, platformların etik değerlerden çok kâr odaklı yaklaşımlar doğrultusunda hareket ettiğini gösteriyor.
Bilginin kalitesine değil, içeriğin ne kadar tüketildiğine ve ne kadar etkileşim aldığına bakılması, platformların temel hedefinin kârı maksimize etmek olduğunu ortaya koyuyor.
Platformlar, kullanıcıları içerik bombardımanına tutarak onları sürekli bir tıklama, izleme ve kaydırma döngüsünde tutuyor. Bu, bilginin kendisini yerine yüzeysel, hızlı tüketilen içeriklerin teşvik edilmesine yol açıyor.
Öte yandan algoritmaların, kaliteli içeriği değil, hızlı üretilen ve çok tüketilen içeriği teşvik etmesi başlı başına kabul edilemezken insanları da, etkiyi etikten daha çok önemsemeye zorluyor.
Bir yerde okumuştum, şöyle diyordu, “Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlaka yozlaştırır.” Gücün dağılımı ve yığılımı, geleceğin en önemli konularından biri olacağa benziyor.
Bu bağlamda algoritmalar, yalnızca içerik üretim sıklığına değil, bilginin kalitesine, doğruluğuna ve kaynağına göre güncellenebilir. Güvenilir bilgi sağlayan uzmanların içerikleri öne çıkarılabilir. İçerik üreticileri, uzmanlarla iş birliği yaparak derinlemesine bilgi sağlayan içerikler üretmeye teşvik edilebilirler belki; belki okuyucular, bir içeriğin beğeni sayısı yerine, kaynağına ve üretim şekline dikkat ederek bilgi tüketiminde bilinçli olabilirler. Gerçek uzmanlara ulaşmak, popüler içeriklerden daha önemli olmalı; bu bakış açısıyla bilginin ve kaynağın itibarı da öncelenebilir. Daha adil ve güvenilir bir dijital ekosistem için hepimiz sorumluluklarımızın farkına varmalıyız. Aksi halde pek yakında birileri “Ölümsüzlük için 5 leziz çay tarifi” postunu da yayınlayacak. Ve birileri de bu tariflerin screenshot’ını alacak.
Bence hepimiz, daha iyisini hak ediyoruz.
X
Instagram
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio