Ölümden Sonraki Hayat İçin Gömülen, Farklı Kültürlerden Sır Dolu Mezar Hazineleri

İnsalık tarihi boyunca ölüm ve ölümden sonraki hayat insanların ilgisini çekti ve bu durum her kültürde yer buldu. Kimi kültürlerde ölümden sonraki hayat için mezarlara ölülerin öte dünyada kullanması için hazineler gömüldü.

İşte arkeologların tüm dünyadaki ören yerlerinden çıkardığı ölümden sonraki hayatta, iyi bir yaşam umuduyla mezarlıklara konulan mezar hazinelerinden bazı muhteşem örnekler…

Nihai gizem: Kalbin atışları durunca ne olur? Beyin sinyal alma ve gönderme işlemlerini durdurur ve eskiden hayat dolu olan bir insanın vefat ettiği söylenir...

Dünyadaki farklı kültürlerde ise bu soruya birçok farklı cevap verilmiştir.

İnci kapılardan girilen, sonsuz bir hayatın olduğu cennet ya da sonsuz ateş ve ıstırabın olduğu bir öte dünya, tekrar doğumlarla süregiden bir reenkarnasyon döngüsü ya da Yaradan ile birleşme fikri…

Ancak ölümden sonraki yaşama dair bugünün inançlarının temelinde, çok daha eski tarihlere kök salmış kimi inançlar ve fikirler yatıyor.

Neredeyse insanlık tarihi boyunca, İnsanın kısa ve ölümlü hayatının, ölümden sonra, zamanın enginliğinde daha mutlu bir hayat getirmesine dair umut beslendi. Ölümden sonraki dünya sonsuz ve mutlu bir dünya olmalıydı. 

Örneğin Eski Mısırlılar, ölümden sonraki hayatta dünyada onları mutlu eden ne varsa onların aynen devam edeceğine, ancak keder, acı, ağrı, açlık, susuzluk gibi sıkıntıların asla olmayacağına inanıyorlardı.

Birçok antik kültürlerde -Çin, Qin Hanedanlığı’nda, Mezoamerika’da ve Mayalarda mezarlar yiyecekler ve araç gereçler ile dolu olurdu. Böylece ölü, mezarında rahatlıkla yaşayabilirdi.

Mısır’da ise merhum kişinin mezarına çok daha basit eşyalar bırakılırdı. Ayrıca yeniden doğuşu temsil eden siyah Nil çamuru ile dolu kavanozlar konulurdu. 

Ancak zengin kişiler ve yönetici sınıf o dönemin toplumsal yapısı içinde paranın satın alabileceği en iyi ürünlerle beraber defnedilirdi.

İşte o ürün ve hazinelerden bazıları...

1. Mısırlı Alayı

M.Ö. yaklaşık 2000 yılında Mesehti adında bir soylu Asyut'da öldü. 

Bu soylu kişi, mızrak ve kalkan taşıyan 40 yerel askerin, 60 cm boyundaki ahşap modelleri ile birlikte toprağa verildi.

2. Tillya Tepe Hazinesi

Afganistan'daki Tillya Tepe arkeolojik alanında yapılan çalışmalarda 21618 altın, gümüş ve fildişi eser bulunmuştur. 

Görselde Tillya Tepe'deki kazılarda varlıklı göçebelerin mezarlarında bulunan altın ve turkuaz taşlardan imal edilmiş hançerde, bir Sibirya ayısının silueti bulunuyor.

3. Firavun'un Model Teknesi

M.Ö. 15. yüzyıl içinde Mısır'ı yöneten Amenhotep II ile beraber gömülen mezar hazinesinde, sedir ve çınar ağaçlarından yapılan, boyanmış ve süslenmiş bir tekne de bulundu. 

180 cm'yi aşan uzunluğuyla, -büyük olasılıkla- öbür dünyada ulaşım aracı olarak kullanılacak sihirli bir tekne olarak görülüyordu.

4. Moche Mezarı Hazinesi

Büyük bir liderin yağmalanmamış mezar hazinesi, 1987 yılında Kuzey Peru'da Sipan köyü yakınlarında ortaya çıkarılmıştır. 

M.S.  250 dolaylarında ölen bir savaşçı-rahibe ait olan bu hazinede görseldeki altın ve turkuaz taşlardan olan bu küpenin de dahil olduğu son derece değerli takılar vardı.

5. Trakyalı Kralın Yüzü

Som altından yapılan, 5. yüzyıla ait Trakyalı hükümdarın cenaze maskesi 2004 yılında, modern Bulgaristan'da ortaya çıkarılmıştır. 

Trakyalılar yöneticilerini, büyük taş kubbelerin altına gömerlerdi. Ancak başarılarına ve yaptıklarına dair yazılı kayıtlara henüz rastlanmamıştır.

6. Antik Mısır'da Yargılama Günü

M.Ö. 15. yüzyılda 'Kralın Sağ Eli' olarak hizmet eden Maiherpri adında yönetici sınıftan bir adamın mezarında bulunan bir papirüs, hayatındaki iyi ve kötü davranışlarını tartarak onun ebedi kaderi hakkında karar verecek olan 'yeraltı tanrısı' Osiris'i göstermektedir.

7. Mısır'ın Cenaze Kavanozları

Mısır geleneğinde ölü beden mumyalanmadan önce, iç organlar çıkartılıp kavanozlara yerleştiriliyor. Bu kavanozların kapaklarında ise Mısır Tanrıları yer alıyor. 

Soldan sağa: Hapy akciğerlerin, Imsety karaciğerin, Qubehsenuef bağırsakların,  Duamutef ise midenin koruyucu tanrısı...

8. Mayaların Yeşim Taşı

7. yüzyılda Copan'da bir kraliyet kâtibinin -muhtemelen bir kralın oğlu- yeşim taşından yapılmış kolyesi bulundu. 

Bu iki yeşim taşı o dönemin soylularını betimliyor. Aynı hazinede yeraltı dünyasının simgesi olarak görülen baykuş motifinde bir başka kolye daha bulundu.

9. Terra - Cotta Savaşçıları

M.Ö. 3. yüzyılda Çin imparatorlarından Qin Shi Huang Di'nin mezarı, ebedi koruma sağlamak amacıyla heykellerden oluşan büyük bir ordu içeriyordu. 

Savaşçıların çoğunun yüzü, başkentin en savunmasız ve işgal edilmeye en müsait olduğu doğu yönüne doğru çevrilmiş durumda.

10. Sonsuzluğa Sürülen At

Tarihi M.Ö. 5 yüzyıla uzanan ve Pazyryk kültürüne ait olan keçe, deri ve at yelesinden yapılmış bu renkli eyer örtüsünün üzerinde dağ keçisini ısıran mitolojik kızıl akbabayı göstermektedir.

11. Karşılaşan Uygarlıklar...

M.Ö. 425 yılına ait bu Yunan tarzı sürahide bir Trakyalı savaşçının imajı bulunmaktadır. Bu sürahi günümüzde Bulgaristan sınırlarında, Karadeniz sahil şeridinde bulunan bir Yunan kolonisine ait mezarlarda bulunmuştur.

12. Kurban Edilmiş Bir Şaman mı?

Güney Lima, Peru'da Paracas kültürünün bir dini merkezinde 15.000 Amerika papağanı tüyünden yapılmış, 1300 yıllık mumyalanmış bir bohça bulundu. İçinde ise bilinmeyen bir nedenle idam edilen genç bir kadın ya da kutsal bir şamanın kemikleri bulunuyor.

13. Mayaların Kabı

Mayalara ait bu çarpıcı kap, Copan'da bir kraliyet mezarının üstünde bulunan bir odada başka değerli eşyalarla beraber bulunmuştur. 

Üzerindeki resimlerde Kuzey Teotihuacan'ın 'patlak gözlü tanrısı' Tlaloc tasvir edilmiştir. Ancak Maya tarzı bir tapınakta görülmektedir.

14. Mumyalanmış Ceylan

M.Ö. 945 yılında Mısır'ın kraliyet ailesinin kadın bir üyesinin son derece lüks ve özenli bir biçimde hazırlanmış ceylan biçiminde tabutunun içinde bu hanedan üyesinin mumyalanmış ceylanı bulunuyordu.

Popüler İçerikler

Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
Beklenen Gün Geldi: Birbirinden Ünlü İsimler Saygı1 Formatının İkinci Konuğu Sertab Erener İçin Sahneye Çıktı!
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi
YORUMLAR
20.05.2016

Ölümden sonra hayatın olması imkansızdır ve kesinlikle mantık dışıdır. Canlıların 'ruh' adı verilen soyut bir yapıları yoktur. Tarih boyunca insanlar ölümden sonraki yaşama inanmışlardır. Tek nedeni ölüm korkusudur. Sağlıklı insanlar ölmek istemezler ve ölümden korkarlar. Bunun iki sebebi vardır. Artık yaşamayacak olma insanı dehşete düşürür ve sahip olduğu, olacağı ve hayallerini yapacaklarını bir kenara atıp artık yaşamayacak olmasıdır. İkinci sebebi arkamızda bırakacak olan insanların arkamızdan bizim yokluğumuzdan dolayı üzülecekleri ve bizim varlığımıza ihtiyaç duyacaklarıdır. Nasıl olsa öbür dünyada öldükten sonra ona kavuşabileceğim diye düşünerek sadece kendimizi rahatlatırız. Yanlış inanışlarla yaşayarak sadece kendi korkularımızı dindiririz. Zihinleri insanlar kadar gelişmemiş olan canlılar ne inanırlar ne de inanmazlar. Onlar içgüdülerine göre yaşarlar. Sonuçta doğada hayatta kalmak doğanın birinci kuralıdır. Bu kuralı tanrı koymadı. Bu bir tür adaptasyondur.

21.05.2016

Canlılar yaşamak için böyle bir savunma oluşturmuşlardır. Zaten sonunda da belirtmiştim.

20.05.2016

Abi bu terra cotta savaşçıları süper ya

21.05.2016

Ben her zaman şu örneği veriyorum : Öteki taraf diye birşey olsaydı, hangi dine mensup olursa olsun istisnasız dünyadaki bütün liderlerde güç ve para hırsı olmazdı, bkz hepsi hırsız ;) Kefenin cebi olmadığını bilecek kadar akıllı olduklarını varsayarak bence bizim bilmediğimiz ortak bir sır biliyorlar diye düşünüyorum. Din denen olgu toplumları ahlaki açıdan disipline etmek için kullanılan bir dinamik, hoş günümüzde ahlaktan bahsetmek de ne mümkün ama neyse :)

21.05.2016

4. ayete cevaben : Bunlar devletin en gizli belgelerine bile erişecek yetkiye sahip insanlar, ayetlerden çok daha fazlasına, din denen olgunun gerçek olup olmadığına kadar hem de ;) Cephede ölen son lider kim hatırlıyor musun ? eskiden savaşlarda liderler en önde gidermiş savaşa, artık onlar viski içerken "şehitlik" denen şeyle gözlerini kararttıkları gariban insanları sürüyorlar cepheye, eskiden mal mülk güç ihtiras yok muydu ? tabi ki vardı ama tarih bilinci yoktu açıp belge karıştırmadılar, gerçekten din var mı diye merak etmediler körü körüne inandılar, Ama artık hiçbir lider inanmıyor, Herşeyi bırak koskoca arap sermeyesi faizle dönüyor, dini bizden daha iyi biliyorlardır heralde değil mi :)

TÜM YORUMLARI OKU (22)