Ölüm Oranı Yüzde 90'a Kadar Çıkabiliyor: DSÖ, Marburg Hummasından İlk Ölümü Duyurdu

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gine'de Marburg hummasının tespit edildiğini ve bunun Batı Afrika'da bir ilk olduğunu duyurdu.

DSÖ Afrika Direktörlüğünden yapılan açıklamada, ülkenin güneyindeki Gueckedou bölgesinde bir klinikte tedavi gören ve akabinde hayatını kaybeden bir hastadan alınan örneklerde, Marburg hummasının tespit edildiği bildirildi.

Hastadan alınan örneklerin gönderildiği Senegal'deki Pasteur Enstitüsünün de Marburg humması tanısını doğruladığı aktarıldı.

Ebola da bu bölgede ortaya çıktı

Açıklamada, ülkede 2014-2016 ve 2021'de patlak veren Ebola salgınının da yine Gueckedou'da ortaya çıktığı hatırlatıldı.

Marburg hummasının geniş bir alana yayılma potansiyeli olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Gine'nin benzer şekilde bulaşan Ebola ile mücadele tecrübesinden yararlanarak yerel yetkililerle çalışıldığı belirtildi.

Batı Afrika'da ilk kez Marburg humması görüldüğü vurgulanırken, virüsün tespit edildiği bölgenin Liberya ve Fildişi Sahili sınırında yer aldığı kaydedildi.

Aşı ya da özel tedavisi yok

Ebola'nın yakın bir 'akraba türü' olan Marburg virüsü, ilk kez 1967'de Almanya'nın Marburg kentindeki bir laboratuvarda tespit edilmişti.

İnsanlara meyve yarasaları aracılığıyla bulaşan Marburg humması, insanlar arasında da enfekte kişilerin vücut sıvıları veya temas yoluyla yayılıyor.

Enfekte kişilerde, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, halsizlik, kusma gibi etkiler aniden ortaya çıkıyor ve birçok hastada 7 gün içinde şiddetli hemorajik belirtiler gelişiyor.

Aşısı ya da özel bir tedavisi olmayan Marburg hummasında ölüm oranı ise yüzde 23 ile yüzde 90 arasında değişiyor.

Virüsün ilk tespit edildiği 1967'den bu yana Güney ve Doğu Afrika ile Avrupa'da, 12 Marburg salgını görüldü.

Batı Afrika ülkesi Sierra Leone'da 2018'de bir yarasada virüse rastlansa da insanlar arasında herhangi bir vaka kayda geçmedi.

Angola'da 2005'te görülen Marburg humması salgınında, hastalığa yakalanan 252 kişinin yüzde 90'ı yaşamını yitirmişti.

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Kızılcık Şerbeti'nde Giray'ı Canlandıran Kaan Taşaner Dizide Rol Almaktan Duyduğu Pişmanlığı İtiraf Etti
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
YORUMLAR

Afrika cok buyuk bir kita ve genelleme yapmam dogru olmaz ama sunu soyleyebilirim, ozellikle eski Fransiz somurgesi Bati Afrika'da temizlik aliskanliklari yoktur. Butun copler tuvaletler vs. hepsi koylerin ortasindaki dev alanlara yigilir. Devlet alir ya da almaz. Kabileler ve koyler kucuk ve birbirinden uzaktir, saglik hizmetleri yetersizdir (sanirim Gana idi, bir hastane yapmak icin saglik butcesinin yarisi gitmisti) ve cok sicaktir. Egitim cok azdir ve issizlik fazladir. Bu da insanlari koyde barter usulu yasamaya ve hayatta kalma disindaki konulari pek de tinmamaya iter ki bu cevredeki teror orgulterini besler.

World Bank'in bir projesi kapsaminda Gana Accra'ya tuvalet goturmeye (cunku olmamasi butun salgin hastaliklari birlikte getiriyor) devlet ile birlikte bu ise devlet - ozerk seklinde yaklasmaya calistik fakat anladim ki bu is bir yere birsey goturmekle degil, insanlara o kulturu asilamak ile oluyor. Bizim tuvaletler gitti fakat insanlarin aliskanligi olmadigi icin bir iki kullanimdan sonra temizleme gelmedi hem atil hem de pis kaldi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ