Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı Ölüdeniz ve Kayaköy'de 6 adet jeotermal sondaj kuyusu açılmasına izin verildi. Yaşanan olayın ardından, Fethiyeli çevreciler isyan etti.
Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği, konuyla ilgili açıklamasında 'Bu yüzden her noktası birbirinden değerli, senede 1,5 milyon turistin geldiği, Özel Çevre Koruma Bölgesi olan bu cennetin göz göre göre yok edilmesini seyretmeyeceğiz' ifadesine yer verdi.
Sözcü'den Yaşar Anter'in haberine göre, Muğla'nın Fethiye ilçesinde turistlerin ilgi odağı olan Ölüdeniz ve Kayaköy'de 6 adet jeotermal kuyusunun açılması için ruhsat verildi.
Fethiye'de Arkeolojik Sit ve 1’inci Derece Doğal Sit içerisinde bulunan Ölüdeniz Plajı Lagünü’nde 2 , Kayaköy Mahallesi Soğuksu Plajı mevkiinde 1, Delikliburun/Gemiler Sahili içerisinde 1 ve Darboğaz Plajı kuzeyindeki Oyukbaşı Tepesi mevkiinde 2 tane olmak 6 adet jeotermal sondaj kuyusu açılması için iş insanı Abdulvahap Çelik'e izin ve ruhsat verildiği belirtildi.
Jeotermal tesislerin her biri 10 bin metrekarelik alanı kaplayacak.
Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği'nden, konuyla ilgili bir açıklama geldi.
'Jeotermal sondaj sırasında, buhar ve karbondioksit salınımı, zemin oturması ve çökme, gürültü, patlama ve fışkırma, eriyikte bulunan arsenik, bor, siyanür, kükürt, nikel, kurşun, kobalt, kadmiyum, krom ve mangan gibi tehlikeli kimyasalların yer üstüne deşarjı, kabuklaşma önlemek için kullanılan sülfürik asit gibi kimyasalların salınımı gibi sorunlar oluşabilmektedir.
Sondaj sonrası Jeotermal enerji tesisin işletilmesi süresince ise karbondioksit ve H2S (Hidrojen Sülfür) emisyonları, jeotermal sıvının ekstraksiyonu nedeniyle arazinin çökme riski, doğrudan akarsulara deşarj yoluyla yoğun su kirliği, asit yağmurları nedeniyle toprağın, ağaçların, tarımsal ürünlerin, göller ve akarsuların olumsuz olarak etkilenmesi şeklinde yaşam döngüsüne olumsuz ve küresel ısınmayı arttırıcı etkileri bulunmaktadır.'
Dernek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
'Sondaj aşamasında Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde şantiye yerleşkesi kurulması, sondaj makinesinin öngörülen noktalara taşınması için ağaç kıyımı yapılarak arazi ve yolların açılması kaçınılmaz olacaktır. Bunun yanında, açılan kuyuların bulunduğu bölgede turistik tesislerin yapılmasına ilgili mevzuatlarca imkan sağlamaktadır. Sondaj yerlerinin konumuna bakıldığında, inşaat alanlarının yenilenebilir enerji aramaktan çok daha farklı beklentilerin karşılanmasına yönelik olduğunu akla getirmektedir.
Bu coğrafyada yaşayan bizler; bu cennetin yok edilmeden, gelecek nesillere olduğu gibi aktarılmasını istiyoruz. Bu yüzden her noktası birbirinden değerli, senede 1,5 milyon turistin geldiği, Özel Çevre Koruma Bölgesi olan bu cennetin göz göre göre yok edilmesini seyretmeyeceğiz.'
'Bunun yanında, açılan kuyuların bulunduğu bölgede turistik tesislerin yapılmasına ilgili mevzuatlarca imkan sağlamaktadır. Sondaj yerlerinin konumuna bakıldığında, inşaat alanlarının yenilenebilir enerji aramaktan çok daha farklı beklentilerin karşılanmasına yönelik olduğunu akla getirmektedir. Bu coğrafyada yaşayan bizler; bu cennetin yok edilmeden, gelecek nesillere olduğu gibi aktarılmasını istiyoruz.
Bu yüzden her noktası birbirinden değerli, senede 1,5 milyon turistin geldiği, Özel Çevre Koruma Bölgesi olan bu cennetin göz göre göre yok edilmesini seyretmeyeceğiz. ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) aşamasında görüş bildirecek bütün kurum ve kuruluşları ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nı bu yanlışa dur demeye , bizimle aynı fikirde olan herkesi de bizlere destek olmaya çağırıyoruz.'
Bunu yapan siyasi düşünceyi destekleyenler saygıyı hak etmiyor. İnsan olarak bile göremiyorum artık. Güzelim ülkemizin her bir karış toprağını kirlettiler ya da sattılar. Bunların geri dönüşü de yok. Arkasında kalıcı hasarlar bırakacak.
O kadar güzel bir coğrafyaya sahibiz ki dünyanın her yerinde böyle bir şansı korumak için büyük bir çaba varken bunu yok etme gibi bir saçmalığı ancak ahmaklar düşünebilir ve ne yazık ki memleket ahmak kaynıyor helak olmaları dileğiyle.
Dipsiz Göl ve Salda Gölü'ne yaptıkları yetmemiş gibi güzel olan her türlü her şey gözlerine batıyor. Güzelliğe tahammülleri kalmamış, insanları ayrı, hayvanları ayrı doğayı ayrı sikiyorlar. Her şeyi mahvetmek istiyorlar, aklım almıyor ya.