Carl Tanzler, bir insanın hissedebileceği duygu yoğunluğunun çok ama çok üstünde bir aşkla doluydu. Rüyalarına bir kadın giriyor, onunla rüyasında evleniyor ve hatta çocukları bile oluyordu.Ve sonrasında Carl, bir insanın bir başka insana karşı hissedebileceği, sadece zihnen hastalıklı olan birisinin yaşayabileceği en yüksek hissiyatı duymaya başlıyor Elena’ya karşı.Ve Elena’nın iki sene kadar süren tedavisi boyunca kadına saplantılı bir aşk beslemeye devam ediyor.Elena, hayatta olduğu süre boyunca Tanzler’e sevgi anlamında bir karşılık vermiyor ve veremden ötürü 2 senelik tedavinin sonunda maalesef ölüyor.Elena'nın cansız bedenini bir formaldehitin içinde saklayıp her gece onu ziyaret etmeye başlaması, hikayenin yüz kızartıcı tarafının başladığı nokta olarak kabul ediliyor.Ve zaten akıl almaz durumda olan olaylar, çok daha ilginç bir hal alıyor.Ve bu süre içinde ceset yavaş yavaş çürüdüğünden, ceset üzerinde usanmadan düzenlemeler yapmış.Elena’nın kardeşi durumdan haberdar olduktan ve ceset kurtarıldıktan sonra, yetkililer Carl Tanzler'i nekrofili suçundan dolayı tutukluyorlar.Ve bu kukla, onun hala saplantısından vazgeçmediğinin en önemli göstergesi olarak kabul ediliyor. Tanzler, cezaevinden çıktıktan sonra bir de kitap yazıyor ve Elena ile olan anılarını bu kitapta anlatıyor…
Ölümün bile hayırlısı. Eskiler boşuna dememişler '' senin ölünü zikerim '' die. Ben onu korkutma, caydırıcı amaçlı argo bir küfür zannediyodum, meğerse gerçekmiş.
True love
Kimileri nefes alsın da kim olursa olsun diyor, kimisi yârim olsun nefes almasa da olur diyor.