'2014'te aylarca konuşulan mh17 sayılı Malezya uçağına neredeyse annem ve erkek kardeşimle birlikte bilet ayırtıyordum. Babam Malezya havayolları ile uçmaktan bıktığını söyledi ve bunun yerine Emirates ile uçtuk, akıllıca bir karardı.'
'1995 yılında doğduğumda akciğerlerimden biri amniyotik sıvı ile doluymuş. Doktorlar beni ameliyata aldıklarında akciğerimi istemeden yırtmış. Sonra ilkini düzeltmek için diğerini de yırtmaya başlamışlar. Annem iki doktorun bu konuda son derece hararetli bir sözlü tartışmaya girdiğini hatırlıyor. Doktor 1, bulunduğum hastanede beni tedavi edebileceğini düşünüyormuş. Doktor 2 ise daha donanımlı bir yere transfer edilmezsem öleceğimi söylüyormuş. Doktor 1'in vardiyası bittikten sonra Doktor 2 beni gizlice başka yere göndermiş. Belli ki işe de yaramış. Ciğerlerim sağlıkla çalışıyor.'
'Doğduğumda akciğerlerim çalışmıyormuş. Adeta çökmüş. Hemşire kalbimin yanlış yerde attığını fark etmiş. Akciğer üzerindeki baskıyı azaltmak için o anda ameliyata alınmışım. Hala bir yara izim var.'
'Askeriyede bir keresinde tuvalet penceresinden atlarken pantolonum pencere pervazındaki küçük iğneye takıldı. Pencere üzerime kapanmasın diye kalçamla tutmaya çalışmıştım. Akşamı acilde geçirdim. Bir süre lavaboya gitmek benim için korkunçtu. Hayatımın en kötü deneyimdi.'
'Küçükken akvaryum balıklarımız vardı. Aralarından en çok sevdiğim ise japon balığıydı. Sanıyorum 6 yaşında falandım ve onu o kadar çok seviyordum ki önce onun yemini yemeye çalıştım ama tadı berbattı. Sonra kendisini yemeyi denedim. İşin kötüsü balık yemi beni zehirlemeye yetmişti ve 90 gün hastanede kaldım.'
'Bir sahil kasabasında oturuyorduk. O dönemlerde bana zorbalık yapan bir sınıf arkadaşım (!) tarafından rıhtımdan denize itildim ve yüzme bilmiyordum. Kasabanın nüfusu 800'den azdı, sadece bir cankurtaranı vardı. Etraftaki insanlar uzun uğraşlar sonunda beni sudan çıkartmayı başardı ve cankurtaran olayı sanki hiç fark etmemiş gibi davrandı.'
'12-14 yaşlarındayken oyun amaçlı bir çukur kazıyordum. Yapabileceğimi herkese göstermek istiyordum. Çocukça şeyler işte. Sadece uyandığımı hatırlıyorum ve hava karanlıktı. Görünüşe göre bir yeraltı elektrik hattına çarpmıştım. Saatlerdir orada olmalıydım ki hava kararmıştı. Kalktım, hiçbir şey olmamış gibi içeri girdim ve akşam yemeği yedim. Bu 80'lerin başlarında olan bir olaydı ve bir iki gün kendimi tuhaf hissettim. Aileme hiç söylemedim. Kızacaklarını düşünmüştüm.'
'Çocukken yüzmeyi severdim ve hep havuzlardan en son çıkan kişi olurdum. Bir keresinde şiddetle yağmur yağmaya başladı ve ben hariç herkes havuzdan ayrıldı. Havuz suyunun sıcak hissettirişi ve dalış yaparken yağmur damlalarının suya çarptığını görmek o kadar hoş bir duyguydu ki ayrılmak istemedim.
Sonunda çıktım ve bakmak için döndüğümde havuzun ortasında bir şimşek çaktığını gördüm. Artık etrafta kimse yoktu, yarım dakika daha kalsaydım, etrafta ben de olmayacaktım!'
'Ben bebekken ablam beni merdivenlerin tepesinde ayak bileklerimden tutmuş ve beni merdivenlerden aşağıya doğru sürünmeye çalışmam için 2cesaretlendirmiş' çünkü emeklememi istiyormuş. Belimde birkaç çıkık oluşmuş.'
'Belki inanmayacaksınız ama tırmanırken dağdan düştüm. Daha doğrusu aşağı doğru yuvarlandım. Giysilerim ve cildim kötü bir şekilde parçalanmıştı. Dikkatle çıktığım paket kayışlarımdan biri kırılmıştı ve bu yüzden düşmüştüm. İki hafta hiçbir şeyim yok gibi hissettim ama sonra acillik oldum ve uzun bir süre bir şey yiyip içemedim bile. Sürekli başım dönüyordu ve sanki sopalarla dövülüyormuş gibi hissediyordum.'
'Küçükken bir kedi ile oynadıktan kısa süre sonra keşfettiğimiz, ciddi alerjim o zamanlar beni şoka uğratmıştı. Gittiğim hastanede yeni işe başlamış olan teknisyeni de şoka uğratmıştım. Kendisi halimi görünce çok korkmuş çünkü tamamen şişmişim. Demir kürekler tutarak maraton koşmuş gibi görünen bir doktorla uyandım. Alerjiden haberdar oldum, öldüğümü söyledim ve hala çok üzgün olan teknisyene bir daha asla kedilerle oynamayacağıma dair yemin etmek zorunda kaldım.
5-6 yaşlarındayim evimiz çok yüksekti balkondan bakarken tam düşmek üzereyken ablam beni tutmuştu şans mı şanssızlık mı bilemiyorum... Bana tek getirisi lanet bı yaşam ve ekstra yükseklik korkusu oldu.
Mide kanaması geçirdiğim için az da olsa ölüme yaklaştım. Öleceğinizi anladığınızda yaşayacağınız korkuyu ve sıkıntıyı bilseydiniz dünyaya geldiğinizde lanet okurdunuz.
Ölüme yaklaştığınızı anladığınızda paranın, kariyerin vb şeylerin çekirdek kabuğu kadar değersiz olduğunu anlayacaksınız.