Her ne kadar hava yolu popüler olsa da karayolu hala özellikle kalabalık aileler için tercih sebebi. Millet olarak yolculuklarda bizden başka kimsenin anlamayacağı en bilinen gelenekleri sıraladık. Listede olması gerektiğine inandığınız gelenekler varsa lütfen yorumlarda buluşalım.
Anlamı daha çok “su gibi gidin, su gibi gelin” olsa da özellikle açık cama doğru o suyu atmak mükemmel bir yolculuk başlangıcı olabilir.
Malum yol uzun ve trafikte insanın başına neler geleceği tam bir muğlaklık… Özellikle pimpirikli bir aileye ya da arkadaşa sahipseniz o telefona bakılmadığı anda ya da haber vermeyi unuttuğunuzda vay halinize!
Şehir içinde sarı ışıktan yeşil ışığa dönüşte bile sabırsız olan bizler uzun yolculuklara tabii ki yolluklar sayesinde katlanırız. Kişisel tercihlere göre menü değişse de genellikle termosta çay, ev yapımı poğaça ve elma ilk üç sırada.
Özellikle kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde zaruri bir mola verildiyse bizimle birlikte orada mola verenlenlerle yemeğimizi paylaşmak belki de en güzel geleneklerden…
Uzun yolculuklarda eğer şoförden verim alınması gerekiyorsa yan koltuk mutlaka ona iyi bakmalı. Su istediğinde su, yemek istediğinde yemek gerekirse uykusunu açmak için uykusuz kalmalı.
Bunu yaşamayan yok değil mi? Özellikle tam benzin almak için mola verilirken araba hareket edince “keşke bir tuvalete gitseydim” pişmanlığını yaşamayan bizden değildir.
Şahsen benim babam öyle… İster uzun yol olsun isterse kısa o ne zaman isterse o zaman o mola verilir ve o hazır olduğunda herkes hazır olmalıdır. Ah canımız babalar…
2 günlük tatil için 2 mevsimlik kıyafet ve ayakkabı alan sevgili hemcinslerim. Bavulları arabaya sığdırmak için sinüs ve kosinüs öğrenmek zorunda kalan babalar veya eşler…
Bir co pilotun en büyük görevi yol boyu dinlenecek müzikleri bir DJ edasıyla özenle seçmektedir. Arabada herkesin farklı tercihleri varsa beyin okuma gücünüzle tahmin etmek zor olmayacaktır.
Tam hazırlıklar biter, her şeyi aldım dersiniz ama ilk 50 km içinde “ya ben şunu unuttum” deme ihtimaliniz çok yüksek. Evden çıktıktan sonra ütünün fişini prizden çektim mi diyenler için aslında normal bir durum…
Nazara inanır mısınız bilemem ama arabaya nazar değdiğine inananlar bu yöntemi kullanıyor. Evet dünyadaki tek araba o değil ama bir nevi koruma kalkanı görev gören bu yöntem içleri oldukça rahatlatıyor.
Eğer eski bir yoldan ya da köye gidiyorsanız o çeşme ya da çeşmelerden mutlaka su içilir ve pet şişeye doldurulur. 'Aaaa bak buranın suyu güzelmiş' denilerek hafızalara kazınır ve her geçişte mutlaka o sudan içilir.
#12 o yöredeki bakterilerle tanışmak, onlara karşı bağışıklık kazanmak için birkaç yudum içilmesi önerilir.
Kamyoncu lokantası ,uzun yolda olmazsa olmazdır,gider kaliteli bir şekilde karnını doyurur demli çayını içer yakıtını alırsın o sırada aracın da yıkanır,yoluna devam edersin,bilenler bilir ;)
#5 Sigara uzatmayı bırak kendim yakıp veriyorum şişeyi öküz gibi uzatmak yerine açıp veriyorum yol boyu konuşuyorum ben daha böle bir yol arkadaşı göremedim sigaramı kendim yakarım suyu içerim koymaz ama uyumayın bari amk kimle konuşayim direksiyonla mı ? 🥺🥺