Dünyaya pompalanan güzelli algılarıyla çok ilgisi var. Bir insanın en büyük korkusu sevilmemektir. Kendi kusurlarını olduğu gibi kabul etmek insana ek bir karizma ve çekicilik verir çünkü sadece sende vardır o kusur, sana özeldir. Ama bunu anlatamazsınız bu kişilere. Kendini çok sevmek onlara göre egoistliktir hatta. Maalesef kendilerini estetik, botoks bilmem ne birbirlerine benzetiyorlar ve bu durum sayıları çoğaldıkça birilerine para kazandırırken, onların daha itici olmalarına neden oluyor. Kendiyle mutlu olmayan kişilerin yakınında bulunmaktan çok rahatsızlık duyuyorum çünkü iş bir süre sonra seni de kendi seviyelerine çekme ve başarını gölgeleme kampanyasına dönüşüyor. Onların yanında asla gerçekten sevinemiyorsun. Köşede hazır bekleyen nazar gibiler. Böyle bir koruma içgüdüsüyle de sürekli olarak yaşayamam. Kendini sevmeyen başkasını sevemez uzak durun.
Bir diğer adı da Vücut dismorfik bozukluğu yada dismorfofobi. Bende de var, orta okul ve lise dönemimdeyken sınıf arkadaşlarım tarafından zorbalığa maruz kalmıştım, erkeklerin birbirini kızdırmak için "Bak seninki geliyor" dediği kızdım ben. Umursamıyormuş gibi yapardım ama öyle üzülürdüm ki anlatamam. Çirkin de değildim aslında, şişman değildim, şaşı değildim, dişlerim çarpık değildi, boyum da uzundu. Tamam belki dikkat çekici bir güzelliğim yoktu ama çirkin değildim yani. Yirmi beş yaşına kadar sevgilim olmamıştı. Sanırım erkekleri dışladığım için. Ailemin zoruyla bir ilişkiye başladığımda ve sevgilim güzel olduğum yönünde övgülerde bulunduğunda çaresizce beni tavlamaya çalıştığını düşünürdüm. Yine de bunu hala aşamadım ve terapiye ihtiyacım var. Fiziksel görünüşüm konusunda en ufak şakayı bile kaldıramıyorum, bazen dışarıda gözüm aynaya takılıyor ve tüm moralim alt üst oluyor.
kendi içimize bile dönemiyoruz gerçek hayattan biraz da olsa kaçmak için. bizi gerçek hayattan kaçıranlar kendi içimizi de çirkin gördürtüyor. eeee biz nereye sığacaz aq
Dünyaya pompalanan güzelli algılarıyla çok ilgisi var. Bir insanın en büyük korkusu sevilmemektir. Kendi kusurlarını olduğu gibi kabul etmek insana ek bir karizma ve çekicilik verir çünkü sadece sende vardır o kusur, sana özeldir. Ama bunu anlatamazsınız bu kişilere. Kendini çok sevmek onlara göre egoistliktir hatta. Maalesef kendilerini estetik, botoks bilmem ne birbirlerine benzetiyorlar ve bu durum sayıları çoğaldıkça birilerine para kazandırırken, onların daha itici olmalarına neden oluyor. Kendiyle mutlu olmayan kişilerin yakınında bulunmaktan çok rahatsızlık duyuyorum çünkü iş bir süre sonra seni de kendi seviyelerine çekme ve başarını gölgeleme kampanyasına dönüşüyor. Onların yanında asla gerçekten sevinemiyorsun. Köşede hazır bekleyen nazar gibiler. Böyle bir koruma içgüdüsüyle de sürekli olarak yaşayamam. Kendini sevmeyen başkasını sevemez uzak durun.
Bir diğer adı da Vücut dismorfik bozukluğu yada dismorfofobi. Bende de var, orta okul ve lise dönemimdeyken sınıf arkadaşlarım tarafından zorbalığa maruz kalmıştım, erkeklerin birbirini kızdırmak için "Bak seninki geliyor" dediği kızdım ben. Umursamıyormuş gibi yapardım ama öyle üzülürdüm ki anlatamam. Çirkin de değildim aslında, şişman değildim, şaşı değildim, dişlerim çarpık değildi, boyum da uzundu. Tamam belki dikkat çekici bir güzelliğim yoktu ama çirkin değildim yani. Yirmi beş yaşına kadar sevgilim olmamıştı. Sanırım erkekleri dışladığım için. Ailemin zoruyla bir ilişkiye başladığımda ve sevgilim güzel olduğum yönünde övgülerde bulunduğunda çaresizce beni tavlamaya çalıştığını düşünürdüm. Yine de bunu hala aşamadım ve terapiye ihtiyacım var. Fiziksel görünüşüm konusunda en ufak şakayı bile kaldıramıyorum, bazen dışarıda gözüm aynaya takılıyor ve tüm moralim alt üst oluyor.
kendi içimize bile dönemiyoruz gerçek hayattan biraz da olsa kaçmak için. bizi gerçek hayattan kaçıranlar kendi içimizi de çirkin gördürtüyor. eeee biz nereye sığacaz aq