Olimpiyatların Ekonomisi Hakkında Muhtemelen İlk Kez Duyacağınız 13 İlginç Bilgi

Dünyanın en büyük organizasyonu, sporun zirvesi ve her sporcunun hayali olan olimpiyatlar 5 Ağustos’da Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrinde başladı. ‘’Citius – Altius – Fortius’’ yani ‘’daha hızlı – daha yüksek – daha güçlü’’ sloganıyla 203 ülkeden on binden fazla sporcu sahne alacak ve branşlarının en iyileri altın madalya için kıyasıya mücadele edecekler.

Olimpiyat oyunları, spor pazarlaması ve sponsorluk açısından da kuşkusuz çok önemli bir yere sahip. Bakın bunun ne kadar dev bir ekonomi olduğunu daha rahat anlamanıza yardımcı 13 bilgiyi okuyalım!

1. Sporda ekonominin tarihini değiştiren etkinlik, 1984 Los Angeles Olimpiyatları’dır.

O zamana kadar düzenleyen ülkeye hep finansal yük ve borç getiren olimpiyat oyunları, 1984 yılında 225 milyon dolar kâr elde etmeyi başarmıştır.

2. Aslında 1932’de yine Los Angeles’da yapılan olimpiyatlarda da kâr elde edilmişti; ancak Büyük Buhran'a kurban gitti.

Büyük Buhran zamanında düzenlendiği için başka aday ülke olmaması ve ülkelerin çoğunun Los Angeles’a ulaşım maliyetlerini karşılayamadığı için organizasyona sporcu göndermemiş olması, 1932 oyunlarını değerlendirme dışı bırakmamıza sebep oluyor.

3. 1984 olimpiyatlarını, Sovyetler Birliği, Doğu Almanya ve Küba dahil 14 ülke boykot etti.

Buna rağmen kâr etmesinin arkasındaki isim ise, organizasyon komitesi başkanı Peter Ueberroth'tur. 

Peter Ueberroth, daha önceki ülkelerin aksine bu oyunların nasıl kâr getirebileceğini düşünüp ABD Olimpiyat Komitesi ve IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ile birlikte çalışmıştır.

4. Ueberroth, olimpiyatların meşhur beş halkadan oluşan logosunu şirketlere sunmayı akıl etmişti.

Şirketlerin, olimpiyat logosunu reklamlarında kullanabilmeleri, ve bunun karşılığında sponsorluk geliri sağlanması fikrinin kabul edilmesiyle, olimpiyatların ekonomik tarihi değişecekti.

5. Bu şekilde, yaklaşık 43 şirket olimpiyatlara ana sponsor olmuştu.

Ve böylelikle toplamda 225 milyon dolar kâr elde etmişti. 

Bu başarı Peter Ueberroth’a 1984 yılında ‘Time Yılın Kişisi’ ödülünü getirmiştir.

6. Olimpiyatların en büyük gelir kalemini TV yayın hakları oluşturuyor.

1936 Berlin Olimpiyatları sadece bir ülkede yayınlanırken, 2000 Sydney’den itibaren olimpiyatları yayınlayan ülke sayısı 220 olmuştur.

7. 1960 Roma Yaz Olimpiyatları’nda TV yayın gelirleri yalnızca 1,2 milyon dolar idi.

2000 Sydney'de 1 milyar dolar sınırını aşmıştı. 2012 Londra’da ise, 2,5

milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

8. Rio 2016'da TV yayın gelirlerinin 3 milyar dolar seviyesinde olması bekleniyor.

Bu rakam, futbolda yayın hakları geliri en yüksek lig olan İngiltere Premier Ligi’nin yıllık yayın gelirinin yaklaşık 1,3 katına denk geliyor.

9. Yine Rio 2016'da 900 milyon dolarlık da bir sponsorluk geliri öngörülüyor.

Olimpiyat için bir diğer gelir kalemi ise IOC’nin TOP (The Olympic Partner) programı çerçevesinde firmaların ödedikleri sponsorluk bedelleridir.

Coca Cola, Atos, Dow, General Electric, Mc Donald’s, Omega, Panasonic, Procter & Gamble, Samsung ve Visa markaları IOC’nin TOP programı çerçevesinde hem 2014 Sochi Kış Olimpiyatları’na hem de 2016 Rio Yaz Olimpiyatları’na resmi sponsor oldular.

10. Rio için lisans bedelleri kaleminde 300 milyon dolar, 'diğer' başlığında ise 250 milyon dolar gelir öngörülüyor.

IOC’ye ait tüm bu gelirleri topladığımızda Rio Olimpiyatları, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunu içeren ISO 500 listesine üçüncü sıradan giriyor 😊

11. Yani hedefler gerçekleşirse, 2012 Londra’ya oranla yaklaşık %50 daha fazla sponsor geliri elde edilmiş olacak.

Şubat ayı sonunda 19 yerel sponsor ile yaklaşık 1 milyar dolarlık anlaşma sağlanırken, bu rakamın 1,5 milyar dolar seviyesine çıkarılması hedefleniyordu. Bu hedefin gerçekleşmesi durumunda, 2012 Londra’ya oranla yaklaşık yüzde 50 daha fazla sponsor geliri elde edilmiş olacak.

12. Biletlerden beklenen gelir ise, 330 milyon dolar seviyesinde.

Yukarıda belirtilen gelirler IOC’nin hanesine yazılırken, yerel sponsorluklar, bilet ve ağırlama/konaklama gelirleri olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan ülkeye yani Brezilya’ya kalıyor.

13. Özetle olimpiyatlara olan ilgi yıllar geçtikçe daha da artarken; bu ilgi ekonomik verilere de yansıyor.

Sportif mücadelenin zirvesi olan olimpiyatlar, spor ekonomisinin de zirvesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları’nda çok daha büyük ekonomik verilerle karşılaşacağımız çoktan konuşulup yazılmaya başladı.

Armağan Önal

Harvard Business Review Türkiye

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
İzmir'de 5 Küçük Kardeşi Öldüren Yangında Acı Detay: Kapıyı Kilitleyerek Giden Annenin İfadesi Ortaya Çıktı!
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
YORUMLAR
08.08.2016

yani şimdi sen olimpiyat işine mi girelim diosun?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ