Ölen Hastasından Oyuncak Bebek Yapıp Cesediyle 7 Yıl Yaşayan Carl Tanzle'nin Kan Donduran Hikayesi

Carl Tanzler, Florida'daki Key West hastanesinde çalışan Alman bir radyologdu. Eşinden ayrılmıştı ve karısı iki  çocuğunu da ondan uzaklaştırmıştı. Carl, hastaneye gelen Elana adındaki tüberküloz hastası bir kadına saplantılı duygular beslemeye başladı. Ayrıntılar için buyurun...👇

Carl Tanzler, Florida'daki Key West hastanesinde radyolog olarak çalışıyordu.

Hayalinde yarattığı bir kadına aşık olduğunu söylediğinde karısı onu terk etti.

Tüberküloz hastası olan Elena hastaneye geldiğinde Carl büyük bir şaşkınlık yaşadı.

22 yaşındaki Elena de Hoyos, güzel ve çekici bir kadındı. Carl, Elena'yı gördüğü andan itibaren, onun hayalindeki kadın ve ruh eşi olduğunu düşündü.  Birkaç kez aşkını ilan etti ama Elena ilgilenmedi. Kocası Elena'yı düşük yaptıktan sonra terk etmişti ancak resmi olarak hala evliydi. Ayrıca Carl 53 yaşındaydı.

Carl, Elena'ya doktor olmamasına rağmen onu iyileştirebileceğine dair söz verdi.

Çalıntı röntgen ekipmanı ve çeşitli karışımlarla evini ziyaret etti. Elena 25 Ekim 1931'de öldüğünde, Carl cenazeyle ilgili tüm masrafları karşıladı. Carl, iki yıl boyunca her gün gizlice aldığı anahtarla kadının mezarını ziyaret etti. Bu ziyaretleri esnasında, Elana'nın bedeninin çürümesini yavaşlatmak için kimyasal enjekte etti.

Nisan 1933'te Carl, Elena'ya daha yakın olmak istediğine karar verdi.

Bir gece, kadının mumyalanmış cesedini “Elena’nın Zeplini' adını verdiği bir vagona yükledi ve laboratuvara götürdü. Carl, Elena'ya iki cam göz ve balmumundan yapılmış burun ve ağız taktı. Vücudunu paçavralarla doldurdu, tel kullanarak kemiklerini bir arada tuttu ve yıllardır biriktirdiği kendi saçından peruk yaptı. Ardından Elena'nın bedenini kendi dairesine taşıdı. Cesedinin kokusunu bastırmak için parfüm kullandı ve ona yeni kıyafetler giydirdi.

Carl'ın takıntısı hayatını hızla ele geçirdi ve hastanedeki işini kaybetti.

Carl, aşık olduğunu iddia ettiği gizemli bir kadın için sık sık çorap ve mücevher gibi hediyeler satın alıyordu. Kimse onu daha önce görmediği için, bunu uydurduğunu düşündüler. Ancak gerçekler, komşu çocuğunun Carl'ı penceresinden görmesiyle ortaya çıktı. Carl gerçek boyuttaki oyuncak bebek gibi bir şeyle dans ediyordu.

Elena'nın ailesi de şüphelenmeye başlamıştı.

Carl artık mezarı ziyaret etmiyordu ve neden birdenbire gelmemeye başladığını merak ettiler. Ekim 1940'ta Carl’ın oyuncak bebeği hakkındaki söylentileri duyan Elena’nın kız kardeşi, Carl’ın dairesine gitti. Gördükleri mide bulandırıcıydı. Bunca süre boyunca Elena'nın cesediyle birlikte yaşamıştı.

Carl, "tam anlamıyla" bir ilişki yaşamak için Elena'nın vücuduna tüp yerleştirmişti.

Kadının cesedine yedi yıl boyunca tecavüz etmişti. Mezar soygunculuğu olarak da bilinen, bir mezarı kasıtlı olarak, kötü niyetle yok etmek ve cesedi izinsiz olarak çıkarmakla suçlandı. Zaman aşımı süresi geçtiği için serbest kaldı.

Olay duyulunca birçok kişi onun tuhaf davranışını romantikleştirdi ve onun için üzüldü.

Psikiyatristler ise onun aklı başında olduğunu söyledi. Elana'nın bedeni tekrar gömülünceye kadar Florida'daki bir cenaze evinde sergilendi.

Carl 3 Temmuz 1952'de öldü.

Günlüğüne en son şu şekilde yazmıştı:

'İnsanların kıskançlığı Elena'mın bedenini elimden aldı. Ancak içimde bir mutluluk var, o sonsuza dek benimle...” 

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yeni Evli Çiftlerin Düğünden Sonraki Üç Gün Üç Gece Tuvaleti Kullanmalarını Yasaklayan Kabile
Öğrendiğiniz Andan İtibaren Bilgi Hazinesine Dönüşeceğiniz Birbirinden İlginç Kültürel Gerçekler
Erkeklerin Kan Davalarını Sonlandırmak İçin Küçük Kızların Tazminat Olarak Alınıp Verildiği Pakistan Geleneği

Popüler İçerikler

Antakya Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Skandal Karar: "Kız Öğrenciler Ön Koltukta Oturtulmasın!"
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
Galatasaray Taraftarından Heyecanın Bir An Bile Eksik Olmadığı Trabzonspor Maçına Tepkiler
YORUMLAR
16.07.2022

Radyolog doktordur, röntgen teknikeri demek istediniz galiba. "Dr olmamasına rağmen" yazmışsınız.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ