11 yıl geçmesine rağmen acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirten Turabi Kılınç, 'Onlara doyamadım. Özel bir şey, anıt mezar gibi bir şey istiyordum. Müze şeklinde insanların gelip görebileceği, ziyaret edebileceği, dua edebileceği bir yer istedim. Çok özel bir yer olmasını istediğim için böyle bir şey yapma gereği duydum. Çok da iyi oldu, insanlar geliyor ve dua ediyor. Eşim ve çocuklarıma ait her şeyi Londra'dan getirdim. Eşimin gelinliğini, çocuklarımın bisikletlerini, oyuncaklarını, eşyalarını, kızımın sazını her şeyini getirdim. Allah, kimseye evlat acısı yaşatmasın. Bu dünyada evlat acısı kadar kötü bir şey yok. Eşim ve 3 çocuğumu kaybettik. Benim her şeyim var; evim, arabam, iş yerim, her şeyim var. Hiçbir şeyim olmasaydı; en azından eşim veya çocuklarımdan birisi yanımda kalsaydı. Fakat olmadı. Şimdi elimden geldiği kadar hayata tutunmaya çalışıyorum' dedi.
Zor çok zor...
tüm sabırlar senin olsun be abim. çok üzüldüm..
Düşünmesi bile kalbimi sıkıştırıyor. Yaşayabilmen bence mucize.