Cildin katmanlarına zarar veren kimyasal deri soyucular, kalp sorunlarına neden olan iştah bastırıcılar, Barbie bebeğe dönüşmek için girilen ameliyatlar, kalkık burunlar, silikon göğüsler... Bunlar, modern zamanın güzellik standartlarına kavuşmak için başvurulan yöntemlerden sadece birkaçı. Lakin geçmişe dönüp baktığımızda da durum farklı değil. Hatta bazı zamanlar daha vahşi yöntemlere başvurulduğunu söylemek mümkün. İşte en az günümüzdekiler kadar korkunç 7 güzellik yöntemi.
Bu yöntemleri korkuyla karşılayan erkeklerin günümüzde kalçasına platin taktıran, memelerini silikonla dolduran, dudaklarını burnuna kadar şişiren, saçlarını kimyasallarla renk değişimine zorlayan, kaşlarını kazıtıp yüzüne dövme kaş yaptıran, burun kemiklerini kırdırıp yeniden şekillendiren, yüzü daha biçimli görünecek diye bir ton sağlıksız makyaj ürününü suratına kat kat sürüp cildine eziyet eden, kirpik ektiren, cildi daha pürüzsüz görünecek diye solaryum adı altında kendini yakan, beli ince gösterecek diye kaburga kemiğini aldıran, güzel vücut uğruna aç kalan kadınlara "İşte kadın dediğin budur be abiciiim" şeklinde tepki vermesi de ironik. (Bu tarz estetik amaçlı uygulamaları sağlıksız ve gereksiz bulan erkekleri tenzih ederim.) Hem ayrıca ben bu "ooo erkekler beni seksi bulsun yeter ki ne gerekirse yaparım" kafasını da hiç anlamadım, lütfen saçmalamayın ve kendinize iyi bakın. Saygılar
şu an da millet çok akıllı sayılmaz hani. kilo almıyım diye yedikten sonra kusanlar, pamuk yutanlar var.
#4 ' de ki çok iğrenç. insanın önce kendine güzel görünmesi gerekir. Orada eşi ayağını hiç görmeyecek olabilir ( ki nasıl hiç görmeyecek onu da anlamadım illa ki farkedilir. ) Ama yapan kişi kendisi görüyor. İğrenir insan yaa. Kendi ayağıma bakamazdım ben kusmamak için. Ne o ayak acısına değer ne de o ayağın girdiği şekle.