Gerçek olduğuna inanmak zor...
Gerçek olduğuna inanmak zor...
Doğduğunda ülke kıtlık içerisindeydi. Öyle ki bu açlık içindeki insanların, insan eti yediğinden bile bahsediliyordu. Andrey Çikatilo'ya da büyük kardeşi Stepan'ın kaçırılıp yenildiği anlatılıyordu. Annesi tarafından sürekli azarlanıp, dayak yiyordu. Babası savaşta esir düştü. Tüm zorluklara rağmen öğretmenleri için mükemmel bir öğrenci oldu. Ergenliğinin başlangıç yıllarında kronik iktidarsızlıktan muzdarip olduğunu farketti. Sosyal yönden beceriksiz olduğunu düşünüyor ve kendinden nefret etmeye başlıyordu. Çok utangaç olmaya başlamıştı. 1955 yılında, ilk ciddi ilişkisine başlamıştı fakat çabalarına rağmen cinsel ilişkilerinde ereksiyon bozukluğu yaşadı ve bu yüzden ilişkileri bitti. 3 yıl zorunlu askerliğini yaptıktan sonra köye döndüp yeniden bir ilişkiye başladı ve yine başarısız cinsel girişimlerden muzdarip oldu. Sonuç olarak akranlarının çoğu onun iktidarsız olduğunu anladı. 1993 yılında Çikatilo bir röportajında şunları söyledi; Kızlar benim arkamdan iktidarsız olduğumu fısıldıyorlardı ve çok utanmıştım. Kendimi asmaya çalıştım ama annem ve komşular engel oldu.
Rostov Üniversitesi'ne gitmeye hak kazandı ve dereceyle bitirdi. Rus dili ve edebiyatı öğretmenliği yapmaya başladı. Çikatilo, bir öğretmen olarak da pasif kaldı. Sakin bir yapıya sahip olmasından dolayı derslerinde disiplini koruyamadı ve düzenli olarak öğrencileri tarafından alay konusu oldu. Onun kadınlar içinde fazla utangaç olduğunu fark eden kız kardeşi ona eş bularak evlenmesini sağladı. Dışarıdan yollarla bu evlilikten 2 çocuğu oldu. Bir süre sonra ilk cinsel saldırısını 15 yaşındaki bir öğrencisi üzerinde gerçekleştirdi. Aylar sonra başka bir öğrencisine daha tacizde bulundu ve öğrencileri tarafından şikayet edildi. Okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Buradan sonra Rostov merkezli bir fabrikada çalıştı ve iş gereği sıkça seyahat ediyordu. Cinayetleri için bu durum işine yarayacaktı.
22 Aralık 1978 tarihinde, Yelena Zakotnova adlı 9 yaşındaki kızı öldürerek ilk cinayetini gerçekleştirdi. Küçük kızı şeker vereceğini söyleyerek kandırdı ve fahişelerle görüşmek için aldığı eve götürdü. Ona tecavüz etmeye çalıştı. Ancak ereksiyon elde edemedi. Kız mücadele edip, kaçmayı deneyince, karnından 3 kez bıçaklayarak öldürdü. Bu esnada orgazm oldu. Zakotnova cinayetinden sonra Çikatilo, kadın ve çocukları bıçaklama yoluyla ereksiyon elde edebilip orgazm olabildi.
3 yıl sonra, şehir merkezinde, bir otobüs durağında, Larisa Tkaçenko adında 17 yaşındaki bir yatılı okul öğrencisiyle karşılaştı. Daha sonraki itiraflarına göre, onu votka içme bahanesi ile Don Nehri yakınındaki bir ormana götürdü. Tkaçenko tuzağa düşmüştü. Tenha bir alana ulaştıklarında, kurbanı önce yere attı ve elbiselerini yırttı, cinsel ilişkiye teşebbüs etti ve ereksiyon elde edemeyince, onu sopa kullanarak dövdü ve çığlıklarını bastırmak için ağzının içine zorla çamur sokarak boğarak öldürdü. Çikatilo, dişleriyle Tkaçenko'ya saldırdı, göğüs uçlarını dişleriyle kopardı.
9 ay sonra, sebze almak için gittiği Donskoi köyünde yürürken, Lyubov Biryuk adında 13 yaşındaki bir kız ile karşılaştı. Çikatilo, yakındaki çalıların içine onu sürükledi, Biryuk'a saldırdı ve elbisesini yırttı. Onu 52 yerinden bıçaklayarak öldürdü.
Cinayet planı çoğu zaman değişmiyordu. Yakındaki bir ormana ya da başka tenha bir alana, cazip tekliflerle kurbanlarını götürüyordu ve bıçaklayarak kurbanlarını öldürüyordu. Çocukları, fahişeleri, kaçakları, evsizleri ve otobüs - tren istasyonlarındaki gençleri hedef alan bir model kurdu. Bazı kurbanları, çok sayıda bıçak yarasına ek olarak boğularak ve dövülerek öldürüldü. Kurbanlarının gözlerini oyuyordu. Çikatilo, yetişkin kadın kurbanları alkol vaatleriyle, fahişe ya da evsiz kadınları da para teklif ederek tuzağına düşürüp, tenha alanlara götürmeyi başarıyordu. Genellikle kurbanlarıyla ilk olarak cinsel ilişkiye girmek istiyor ama ereksiyon elde edemeyip, sinirleniyor ve onları bıçaklıyordu. Bıçaklayıp kurbanlarının içine girdiğini düşünerek böyle orgazm oluyordu. Çocuklara şeker, fakirlere, evsizlere yiyecek, içecek, sinemaya götürme veya bozuk para gibi vaatlerde bulunup kandırıyordu. Genellikle sık sık çığlıkları susturmak ve daha sonra onları öldürmek için kurbanların ağzına çamur veya balçık dolduruyordu. Olay yerini terk etmeden önce cesetlerini gizlemek için çaba harcamıyordu.
Bir sonraki cinayetinde otobüste karşılaşıp birlikte inmeye ikna ettiği 10 yaşındaki küçük kızı tarlaya götürerek baş ve vücudu etrafında en az 50 kez bıçakladı, göğsünü yırtarak açtı, alt bağırsak ve rahmini çıkarttı. Cinayetlerdeki vahşet ve kurbanların organlarını çıkarması nedeniyle polis, cinayetlerin şeytani bir durumla ilgili olduğunu, bir grup organ satıcısı tarafından veya akıl hastası biri tarafından işlendiği üzerinde duruyordu. Bu teori üzerine yoğun bir çaba ile akıl hastası, eşcinsel, sübyancı ve pedofili mahkumları araştırıldı, psikiyatri servislerinde onlarla zaman geçirildi. Polise göre katil, bu kişiler arasındaydı. Bu yüzden çalışmalarda bu tipteki suçlular üzerinde duruldu.
Polisin katili yanlış bir profilde aramasının sonucu 1978'de başladığı seri cinayetlerine 1990'a kadar vahşice devam etti. Katil profilinden bir sonuç alınamayacağını anlayan polis araştırma yöntemini değiştirerek cinayetlerin bir haritasını çıkardı. Kurbanlar Rostov Oblastı boyunca bir demiryolu güzergahı üzerindeki istasyonlarda bulunmuştu. Buradan yola çıkılarak katilin bu istasyonlarda dolandığını ve kurbanlarını bu istasyonlardan seçtiğini saptandı ve istasyonların çevresinde çalışmalar sıklaştırıldı.
Sonunda polis, 1990'da istasyon yakınlarında ormanlık alandan çıkan bir şüpheliyi durdurdu. Şahsın yüzünde kan lekesi vardı ve ayakkabıları yıkanmıştı. Kimlik kontrolünde şüphelinin Andrei Çikatilo olduğu anlaşıldı. Yapılan incelemede 54 yaşında, 2 çocuk sahibi ve eğitimli bir kişi olduğu anlaşılınca yaşam tarzı ve konumundan dolayı serbest bırakıldı. Ancak ertesi gün o bölgede bir kız çocuğunun cesedi bulundu. Bu bölgeyle ilgili bir gün önceki raporlar incelendiğinde artık çanlar Çikatilo için çalıyordu. 21 kasım 1990 günü yakalandı ve tutuklandı.
10 günlük sorgulamanın ardından polis tarafından bilinen 34 ve bilinmeyen 22 cinayetini itiraf etti ama 3 cesede ulaşılamadı. Çikatilo işlediği her cinayetle ilgili tutarlı açıklamalar yaptı. Sorulduğunda bütün cinayetleri nasıl işlediğini anlatıyordu. Cinayetlerini itiraf ederken, kurbanlarını önce çeşitli vaatlerle kandırarak tenha alanlara götürdüğünü söyledi. İlk olarak kurbanlara bıçakla önce göğüs bölgesinden saldırdığını itiraf etti. Ayrıca 'Kurbanların çığlıkları, kanları ve acıları bana gevşeme ile zevk verdi' dedi. Kurbanların gözlerini oyma nedeninin kurbanlarının gözlerinde görüntüsünün kaldığına inanması olduğunu söyledi. Çikatilo ayrıca sık sık, kurbanların kanının tadına vardı. İfadesinde 'Cinayetlerini işlerken titreme hissettim” dedi. Ayrıca kurbanların genital bölge, dudak, meme ve dillerini dişleriyle yaraladığını, kadın kurbanların rahim, erkek kurbanların ise testislerini çiğnediğini itiraf etti.
Mahkemedeki savunmasında 'Ben doğanın bir hatasıyım, deli bir hayvanım” ve 'Yaptıklarımı cinsel bir tatmin için değil, daha çok huzur bulabilmek için yaptım' gibi ifadeler kullanan Çakilito için mahkemenin atadığı psikiyatri uzmanı sadist özelliklere sahip kişilik bozukluğundan muzdarip ama akli dengesinin yerinde dedi. Sonuç olarak her suçu için ölüm cezasına çarptırdı. Öğretmen olarak çalıştığı yıllarda işlediği cinsel saldırılarından da suçlu bulundu. Çikatilo, kararı duyunca kafesi tekmeledi ve bağırmaya başladı. Karara cevaben konuşma yapmak için fırsat verildiğinde ise sessiz kaldı.
14 Şubat 1994'de, Novoçerkassk cezaevindeki hücresinden alındı ve ses geçirmeyen odada sağ kulağının arkasından bir kez silahla ateş edilerek idam edildi.
Bence biraz daha acılı bir ölümü haketmiş.
yarramı ye derken bi daha düşünün bence, karşınızdaki çükütello olabilir.