Örnek bir Kanada vatandaşı ve albay olarak yıllarca yaşayan Russell Williams'ın aslında gizli bir hayatı vardı. Genç kadınların evine gizlice giren Williams önce onlara tecavüz ediyor sonra da öldürüyordu. Üstelik öldürdüğü kadınların iç çamaşırlarını giyerek fotoğraf çekiliyordu. İşte Russell Williams'ın olaylı hikayesi...
Ailesinin Kanada'ya göç etmesi ile burada büyüyen Williams, 1987 yılında Kanada ordusuna katılır ve orduda albaylığa kadar yükselir.
Williams'ın hayatı mükemmel ilerlese de bir gün polis karakoluna bir görevli değil de şüpheli olarak çağırıldığında yaşantısı komple değişiyor.
Ardından kadının fotoğraflarını çeken Williams, onu arabasıyla kulübesine götürüp burada uzun süre işkence edip öldürüyor.
Yüksek rütbeli bir asker olduğu için yakalansa dahi ceza almayacağını düşünen Williams o kadar rahat davranır ki Lloyd'u gömdüğü gün giydiği botlarla polis merkezine gider ve lastik izlerinin yanı sıra ayakkabı izleri de suçlunun doğrudan Williams olduğunu gösterir.
10 saatin ardından sonunda Lloyd'u öldürdüğünü itiraf eden Williams, ayrıca 37 yaşındaki meslektaşı onbaşı Marie-France Comeau'yu öldürdüğünü de itiraf eder.
Evinde bulunan fotoğraflara göre Williams, yaşadığı mahalledeki pek çok eve girip kadın ve kız çocuklarının iç çamaşırlarını çalıyor ve evinde bunları giyerek fotoğraflar çekiliyordu. Tabii bunu öldürdüğü kadınların çamaşırlarıyla da yapıyordu.
Williams hala parmaklıklar ardında cezasını çekiyor.
Yaptığınız habere bak altına “yorum yaparken iyi kalpli ol” diye b0ktan bi küfür sansürleyici koymuşlar.
Omur boyu hapis cezasına carptirildi ama hala parmaklıklar ardinda cezasını çekiyor oglum bu nasil bi kelime surda ki bozukluğa bak mahvetmissiniz içeriği lan adam omur boyu hapis almis anca ölüsu cikar ordan daha hal yaznissin 🙄🙄🙄😂😂😂😂😂
Lütfen Türkçe öğrenin!!! İçeriği okurken tansiyonum düştü.