Olay Çıkartıp Karşınızdakini Kırmadan "Ben de İnsanım Be!" Demenin ve Hislerinizi Anlatmanın Yolları

Hepimiz bir şeylere kızıyoruz, üzülüyoruz, ağlıyoruz ve gülüyoruz. Tüm duygular insanlar için vardır ve iyi veya kötü herhangi bir duyguyu dibine kadar yaşamak da gayet insani bir durumdur. Gelin bu insani durumlarla nasıl daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmanız gerektiğine birlikte bakalım.

1. Biri bir hatamızı bize söylediğinde genellikle "Özür dilerim, gözümden kaçmış" gibi cümleyle kurarız, değil mi?

Ne demişler, beşerdir şaşar yani herkes hata yapar. Direkt özür dilemek yerine bir de şunu deneyebilirsiniz: 'Aa iyi ki söyledin! Ben fark etmemiştim, hemen düzeltirim.' Bu yaklaşım özür dilemekten daha iyidir çünkü onların yardımını kabul ettiğinizi ve inisiyatif aldığınızı gösterir.

2. Yeterince iyi olmadığınızı düşündüğünüzde iç sesinize dönün.

Başkalarına karşı ne kadar nazik olsak da maalesef aynı anlayış, nezaket ve sevgiyi kendimize göstermiyoruz. En kolay kendimizden nefret ediyoruz, en çok kendimizi yargılıyoruz ve hayatın ilk kuralının kendine karşı nazik olmak olmak olduğunu unutuyoruz. İç sesinizi kendinize bir yoldaş olarak düşünün. Ne zaman kötü hissetseniz kendi kendinizi telkin edin.

3. Başka bir işiniz yüzünden bir yere geç kaldığınızda şunları söylemeyi deneyin:

Biliyorsunuz ki hayatta her şey planladığı gibi gitmiyor ve bazen bazı aksaklıklar yaşanabiliyor. Birçoğumuz geç kaldığında 'Özür dilerim, geç kaldım' şeklinde açıklamalar yaparız. Ancak 'Beklediğiniz için teşekkür ederim, önceki işlerim yeni bitti' tarzında bir açıklama yapmak özür dilemekten daha güçlü bir yaklaşımdır. 

Neden mi? Çünkü bu tarz bir açıklama, sizden kaynaklı bir hatadan dolayı geç kalmadığınızı, karşı tarafı beklettiğinizin farkında olduğunuzu ve sabrı için müteşekkir olduğunuzu yansıtır.

4. Kendinize kızdığınız zaman şu soruyu sorun:

Hepimiz hayatımızda çıkan küçük sorunlara bile kafayı takıp kendimize kızabiliyoruz. Böyle bir an yaşadığınızda kendinize şunu sorun: 'Bu konu gerçekten önemli mi? Bundan 5 yıl sonra bu sorun beni etkileyecek bir şey mi?' 

Eğer cevabınız 'hayır' ise kafaya taktığınız şey çok da önemli bir konu değildir. Bazen hepimiz 'anlık' problemlere çok fazla kafa yoruyoruz ve kendimizi yıpratıyoruz. Derin bir nefes alın ve kendinize şu an kafaya taktığınız sorunun geçeceğini söyleyin.

5. Başkasının yaptığı bir hatadan dolayı üzüldüğünüzde:

Başkaları hata yaptığında onların hatalarını görmek çok kolay, değil mi? Birisi sizi üzdüğünde 'Sen bana bunu yaptın' demek çok kolay ancak yapılan hatanın size olan etkisinden bahsetmek o kadar da kolay olmuyor. Karşı tarafı suçlamak yerine 'ben' dilini kullanarak ne kadar üzüldüğünüzden bahsedin.

6. Birinin sorduğu sorunun cevabını bilmiyorsanız:

İlk okulda yaşadığımız sözlü gerginlikler için sizce de çok büyümedik mi? 'Ya sorduğu sorunun cevabını bilmiyorsam?' diye düşünüp kendinizi yormayın. Herkes her şeyi bilmek zorunda değildir. Bir sorunun cevabını bilmemeniz sizden bir şey eksiltmez. Verebileceğiniz cevapların bilgisiyle değil, aradığınız sorularla büyür ve öğrenirsiniz.

7. Arkadaşınız olduğunda bile yalnız ve dışlanmış hissediyorsanız arkadaşlığınızı gözden geçirmeniz gerekir.

Arkadaşlarınızın veya sevgilinizin yanında kendimizi yalnız ve mutsuz hissediyorsanız bu kişilerle aranızdaki ilişkiyi gözden geçirmeniz gerekiyor. Belki de bu ilişkileri bitirmenin zamanı gelmiştir.

8. Bir şeyleri çok fazla düşündüğünüzde:

Bir şeyler üzerine çok fazla düşünmek hepimizin yaptığı bir şeydir. Hepimizin sıklıkla kullandığı 'Bence' ifadesi, içerisinde kendinden emin olmamayı da barındırır. Bu yüzden 'Sanırım, belki, bilmem ki' gibi zayıf ifadeler yerine '.. daha iyi' şeklinde bir ifade kullanmaya çalışın.

Ne demişler, 'Düşüncelerin neyse kendin için osun, başkaları için de eylemlerin neyse osun.' Yani overthinkingistana düşmeden karar verin ve uygulayın.

9. Başkalarının söylediklerinizi takip ettiğinden emin olmadığınızda şunları deneyin.

Bazen bir şeyler anlatırsınız ve karşı tarafın anlayıp anlamadığından emin olamayıp sürekli 'Anladın mı?' diye sorarsınız ya, tam olarak ondan bahsediyoruz. İnsanlar anlamamış olsalar bile bazen bunu açıkça söylemeye çekinebilirler. Bu yüzden 'Aklına takılan bir şey mi var? Bir şey sormak ister misin?' tarzında bir soru sormak, karşı tarafı daha rahat hissettirir.

10. Geleceğiniz hakkında kaygılanıyorsanız:

Gelecek hepimiz için bir bilinmez ve bilinmeyen şeyler de ister istemez kaygı ve endişe yaratır. Ama şöyle düşünün: Hiç almadığınız bir krediye faiz öder misiniz? Cevabınız 'hayır', değil mi? Bu denklemde hiç almadığınız bir kredinin faizi, gelecek için duyduğunuz endişedir. 

Bugünü ve an'ı yaşamaya çalışın ve gelecek olan her günü hayatınızın bonusu gibi düşünün. Kulağa çok klişe geliyor ama denediğinizde ne kadar etkili olduğunu anlayacaksınız.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Beyin Bedava! Çoklu Zeka Türleri Nelerdir ve Hangi Zeka Türüne Sahip Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
Çocukların Her Gün Katıla Katıla Ağlamalarına Sebep Olan Okul Anksiyetesiyle Başa Çıkmanın Yolları
Öğrenince Kültür Seviyenizi İkiye Katlayacak Koleksiyonerlerin Baş Tacı Zippo Çakmak Hakkında İlginç Bilgiler

Popüler İçerikler

Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Cübbeli Ahmet Çakarlı Araçla Geldiği Etkinlikte Şeriatı Savundu: Skandal Sözlere Tepki Yağdı!