Sıcak yaz gecelerinde aramızda sarhoş arıların uçabileceğini biliyor muydunuz? Ya yediğiniz bir balık sayesinde halüsinasyonlar görebileceğinizi? Daha fazlası için bizimle kalın...
Sıcak yaz gecelerinde aramızda sarhoş arıların uçabileceğini biliyor muydunuz? Ya yediğiniz bir balık sayesinde halüsinasyonlar görebileceğinizi? Daha fazlası için bizimle kalın...
Salema porgy türündeki balığı yemek, insan vücudunda LSD etkisi bırakabiliyor, bu da 36 saat boyunca halüsinasyon görebileceğiniz anlamına geliyor. Klinik Zehir Bilimi dergisine göre, bu balığı tüketen insanlar işitsel (çığlıklar vb.) ve görsel halüsinasyonlara maruz kalmışlar. Akdeniz ülkelerinde fazlaca tüketilen bu balığı yiyenlerden bir kişi, az kalsın araba kazası yapıyormuş çünkü gördüğü halüsinasyona göre arabasının etrafını dev örümcekler sarmış.
Ancak kadınları affetmiş ve sırtlarında taşıyabildikleri kadar değerli eşyalarını alarak şehri terk etmelerini söylemiş. Bunu duyan kadınlar da kocalarını sırtlanmışlar. Bu durumla karşılaşan İmparator da kadınların kurnazlığı ve eşlerine olan sevgilerini öve öve bitirememiş ve onları affetmiş.
19. yüzyıl Amerika'sında ve Avrupa'sında çok fazla park olmadığı için insanlar boş vakitlerini mezarlıklarda geçirmekten hoşlanırlarmış. O zamanlarda bir kadının bir mezar taşına yaslanarak kitap okumasını görmek hiç de olağan dışı sayılmazmış.
Georgia eyaletinde, 1980 yılında inşa edilmiş dev bir granit anıt bulunmakta ve üzerinde 8 ayrı dilde (İngilizce, İspanyolca, Svahilice, Hintçe, İbranice, Arapça, Çince ve Rusça) kıyamet sonrasında yeniden nasıl toplumların oluşturulabileceği anlatılıyor.
Sherlock Holmes hikayeleriyle büyük beğeni ve ün kazanan Doyle, bir süre sonra ''Lütfen bu cinayeti çözmemize yardım et'' şeklinde mektuplar alır olmuş. Gelen vakalardan sadece bir tanesi onun ilgisini çekmiş.
1906 yılında George Edalji ismindeki adama, bir sığır sürüsünü katlettiği yönünde iftira atılmış. Doyle da adamı aklamak için harekete geçmiş ve Edalji'nin ismini temize çıkarması sadece birkaç saatini almış.
Ne var ki bu suçlardan çoğu turistler ve hacılar tarafından işlenen ufak hırsızlık suçları. Bu oranın yüksek olma sebebi de muhtemelen şehirde bir hapishane olmaması ve oldukça az sayıda polis memuru bulunması.
Hamburg belediyesi çalışanları sarhoş olan insanların sokaklara işemesinden bıkmış durumda. Bu yüzden duvarları, işeyen kişinin idrarı kendisine sıçrayacak şekilde tasarlamışlar ve duvarlarda uyarı yazıları da bulunmuyor. Sarhoşlar derslerini zor yoldan öğreniyorlar, veya ıslak yoldan. 😂😂😂
Başka ülkelerdeki insanlar bunu sorumluluk sahibi olmayan bir davranış olarak algılayabilirler ancak İzlanda'da öyle değil. Çünkü giysileri soğuğa dayanıklıymış ve dışarıda kalan bebekler temiz hava alabilirlermiş. (??) Ayrıca İzlanda'da suç oranı da çok düşük olduğu için bebeklerin kaçırılma riskini de düşünmelerine gerek kalmıyormuş ailelerin.
Trenler günde 5,500 sefer yapıyor ve ortalama 600,000 yolcu taşıyorlar. ''Rüzgar trenleri'' saatte ortalama 120 km hız yapıyor ve hava kirliliği veya gürültü gibi problemler de söz konusu değil.
Hızla hidrojen kaybeden balon buza çakılmış ve enkaz 33 yıl sonra keşfedilmiş. Üçlü, kazadan sağ çıkmayı başarmış ve kurtarılana kadar geçen bir haftada kutup ayılarını avlayarak hayatta kalmayı başarmışlar.
Tilki idrarı donduğu için soğuk havada görünmesi veya koklanması söz konusu değilmiş ancak ağaç kesildiğinde yavaş yavaş çözüldüğünden iğrenç ve dayanılmaz bir koku ortaya çıkıyormuş.
Yaz aylarında hava çok sıcak olduğu için, arıların konduğu çiçeklerin içindeki özler mayalanıyormuş. Mayalanmış çiçek özünün tadını alan arılar da sarhoş oluyormuş.Bu koşullarda arılar yalpalayarak uçuyormuş ve kovanlarına giden yolu da unutabiliyorlarmış.
Amerika'da ki kıyamet anıtında Türkçe ne yapılacağı yazmadığından, kıyamet sonrasında da bizde bir değişiklik olmayacak demek ki???
gerizekalılar kıyamet sonrasında hayatta kalınacagına kendilerini inandırmışlar..o zaman kıyametin anlamı ne?!..
#9 da Rüzgar trenleri deyince sanki trenler seyir halindeyken rüzgar enerjisini kullanarak gidiyor gibi anladım ama galiba durum farklı. Elektrikli trenlere verilecek olan elektriğin kaynağı Rüzgar enerjisi olacakmış. İçerik güzel olmuş bu arada.