Dünya edebiyatında içerikleri nedeniyle zaman zaman sansüre uğrayan, okuyucuyu rahatsız eden birçok kitap var. Okurken çoğumuzun psikolojisini olumsuz manada etkileyen, kimi fiziksel kimi de ruhsal olarak bünyede bir nevi iğrentiye sebep olan önemli edebiyat eserlerini derledik.
İskoç yazar Iain Banks'ın 1984'de yayınlanan ilk romanı Eşekarısı Fabrikası. Henüz 10 yaşına varmadan ikisi kuzeni biri kardeşi olmak üzere üç çocuğu öldüren 16 yaşındaki Frank'in ağzından dinlediğimiz bu hikaye dehşet ve ölümle dolu. Kitabın diğer iki ferdi Frank'in babası ve deliren ağabeyi de tedirginliğinizi arttıracak.
Sadizme ismini veren Fransız yazar Marquis de Sade tabii ki bu listenin olmazsa olmazı. Birçok kez yasaklarla karşı karşıya kalan Sodom'un 120 Günü, 45 yaş üzerindeki dört zengin ve itibarlı adamın dört ay boyunca bir kaleye kapattıkları 46 kurban üzerinde iğrençlik ve vahşet boyutuna ulaşan seks deneyimleriyle, sadizmi doruklarda yaşamamıza sebebiyet veriyor.
Korku edebiyatının üstadı Stephen King, 1983'de basılan Hayvan Mezarlığı romanında yine tüyleri diken diken ediyor. Kedisinin ölümü üzerine onu bir kızıldereli mezarlığına gömen ve kedinin dirilmesiyle kısa süre sonra kaybettiği iki yaşındaki çocuğunda da aynı şeyi deneyen Louis Creed'in yaşadıkları oldukça rahatsız edici.
Japon edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Yukio Mişima'nın başyapıtı Denizi Yitiren Denizci'deki 13 yaşındaki karakteri Noboru'nun yaşadığı değişimler ve arkadaşlarıyla kurduğu ufak çetenin soğukkanlı şiddet anlayışı kimi okuyucunun kaldıramayacağı cinsten.
Jerzy Kosinski'nin 2.Dünya Savaşı yıllarında geçen ve kendi bireysel deneyimlerine de dayanan bu romanında altı yaşındaki bir çocuğun şiddet ve vahşetle tanışmasına tanık olurken asabımız bozulacak.
54 yaşındaki ABD'li yazar Chuck Palahniuk'un bizleri rahatsız etmesine alışığız aslında. Ölüm Pornosu'nda da enteresan bir konuyla karşımızda. Porno kraliçesi Cassie Wright'ın rekor denemesi olarak 600 erkekle arka arkaya seks yapacak olması ve bu 600 kişiden üçünün gözünden bizlere aktarılan bir tabu yıkıcı roman daha.
Cinsellikle ölümü aynı potada eriten filozof yazar Bataille'nin baş yapıtı Gözün Hikayesi, okurken insanın midesinin bulanmasına yol açacak bölümlere sahip. Üstelik yazar bunları yazarken tiksinti yarattığını fark etmiyormuş aksine çok büyük haz veriyormuşçasına çoşkulu.
Hayvan Hakları ve Pornografi'de direkt olarak hayvan haklarıyla ilgili bilgiler bulacağınız düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Eric Miller bu kitabında, hayvan haklarına dokunurken aslında en büyük ihlalleri ve infialleri anlatıyor. Bu öykü kitabını en sağlam midesi olanlar bile zor okuyor.
64 yaşındaki Japon edebiyatçı Ryu Murakami, isyankar ve aykırı bir kalem. Ryu, Gecenin Dibi'nde Tokyo'da turistlere bir çeşit illegal rehberlik hizmeti veren Kenci'nin ABD'li cani bir turistten aldığı telefon ve onunla geçen acımasız hikayesini anlatıyor.
İngilizce yazdığı eserleriyle edebiyat dünyasında büyük bir yer edinen Rus yazar Vladimir Nabokov, pedofilinin odakta olduğu başyapıtı Lolita'da okuyanı rahatsız etmeyi başarıyor. Çok açık seçik cümleler kurmasa da bir yerden sonra supericiği kelimesi bile dayanılmaz bir hal alabiliyor.
Bir yeraltı edebiyatı klasiği olan Çıplak Şölen'de William S.Burroughs metinleri klasik olarak birbirini takip etmiyor ve bu okumayı zorlaştırıyor. Burroughs'un uyuşturucunun ıstırabını anlaşılması zor da olsa bu kadar şiddetli ve gerçekçi anlatması canınızı sıkacak.
Juan Manuel De Prada kadınları kadın cinsel organı üzerinden kişiselleştirerek anlatıyor. Birçok farklı kadının cinsel organını ayrı ayrı ele alan Prada, bu boğucu metiniyle bize zor anlar yaşatıyor.
Fransız yazar Octave Mirbeau'nun bu eseri için ”19. yüzyılın en mide bulandırıcı sanat yapıtı” dendiğini unutmayalım. Burjuva üzerinden şiddeti meşrulaştırmayı ve sadizimi anlatan Mirbeau, Batı'yı yerden yere vuruyor ve korkutucu atmosferiyle bize rahatsızlık veriyor.
Bir adaya hapsedilen 21 kız ve 21 erkek öğrenci, bir kurallar bütünü içerisinde sonunda yalnızca bir kişi hayatta kalacak şekilde ölümcül bir oyuna tabii tutuluyorlar.
Charlotte Roche'nin hemoroid üzerinden anlattığı bu hikaye bir süre sonra vahşi bir cinselliğe dönüşüyor. Sürekli kan ve irin akan bir roman diye nitelendirebileceğimiz Islak Bölgeler, kendi vücudumuz olsa bile içimizin pek kaldırmayacağı yerlere temas ediyor.
Psikoloji bozma açısından Hermann Hesse - Bozkırkurdu üzerine tanımam.
#14 tam animelik bir konusu var
Eşekarısı Fabrikası nı hafta sonu aldım, bakalım ne denli bir bozulma olacak :)