Okurlarının Bayıldığı Kitapları Yazmaktan Bin Pişman Olduklarına İnanmakta Güçlük Çekeceğiniz 10 Ünlü Yazar

Bayıla bayıla okuduğunuz hatta başucu kitabı olarak seçtiğiniz kitabın yazıldığına pişman olunduğunu düşünsenize. Bu düşünce, gerçek bir okurun canını son derece acıtır. Anlamak zor da olsa bazı ünlü eserlerin yazarları bu pişmanlığı yaşadı. Bu yazarlardan on tanesini sizler için derledik! Meraklı kitap kurtları, buyurun👇

1. Stephen King, Rage

Stephen King'in okula silah getiren sorunlu bir öğrenciyi konu alan romanı, 80'ler ve 90'lardaki teşebbüs edilmiş dört okul saldırısıyla bağlantılıydı. Bu olayların ardından King, kitabın artık yayımlanmamasını istedi. Romanı zaten şiddetin eşiğinde olanlar için 'olası bir tetiklendirici' olarak nitelendirdi.

2. Annie Proulx, Brokeback Mountain

Kimi yazarlar kitaplarını yayınladıktan sonra pişman olurken Annie Proulx, kitabının beyaz perdeye uyarlanmasının ardından pişmanlık yaşadığını açıkladı. Yazarın bu pişmanlığının sebebi ise, izleyicilerin hikayenin sonuna olan eleştirileriydi. Yazar bir röportajında, hikayenin sonunun mutlu bitmesi gerektiğini söyleyen yüzlerce fan mektubunun yanı sıra hikayenin yeniden yazılmış örneklerinin de gönderildiğini söyledi. Karakterlerin kendisine ait olduğunu; okuyucuların bu karakterleri değiştirmeye çalışmasının, özellikle hikayede vurgulanan temalar yerine sadece Jack ve Ennis'e öncelik verilmesinin onu çıldırttığını ekledi. 

'Bu hikaye homofobi ile ilgili. Sosyal bir durumla ilgili. Bir yer, belirli bir zihniyet ve ahlakla ilgili.'

3. Agatha Christie, Poirot Serisi

Agatha Christie, hakkında otuz üç roman ve elli altı hikaye yazmış olmasına rağmen ikonik dedektif  karakteri Hercule Poirot'tan pek hoşlanmıyordu. Yazar, karakteri 'iğrenç, abartılı, yorucu, benmerkezci küçük bir sürüngen' olarak tanımlamıştı. Christie'nin karakterden hoşlanmama sebebi ise, karakterin popülaritesi yüzünden yayıncıların yeni kurgularına ve karakterlerine sıcak bakmamasıydı. Poirot hakkında on dört kitap yazdıktan sonra yazar yeni bir karakter yarattı: Ariadne Oliver. Karakter, en ünlü eserini küçümseyen bir polisiye-gizem yazarıydı. Hatta bu karakter, kurgusal eseriyle gerçek hayatta karşılaşırsa şimdiye kadar yazdığı tüm cinayetlerden daha fenasını işleyeceğini söylüyor. Ürkütücü değil mi?

4. A.A. Milne, Winnie-the-Pooh

Milne, seriyi oluşturan dört kitabı tamamladıktan sonra diğer çalışmalarının gölgede kalacağını anladı. Pooh'un şöhreti tek oğlu Christopher Robin Milne'yi de etkiledi. Çünkü hikayede onun adıyla bir karakter de bulunuyordu. Gerçek Christopher, diziyi tanıtmak için kullanıldı, kitaplara dayanan yarışmalarda performans sergiledi ve dadısının yardımıyla okuyuculardan gelen hayran mektuplarını yanıtladı. Bu, tüm bu ilginin oğlu üzerindeki etkisi nedeniyle diziyi yazmayı kısmen bırakan yaşlı Milne'de şaşkınlık ve tiksinti uyandıran bir şöhretle sonuçlandı. Gerçek Christopher Robin, karaktere ilham vermesi nedeniyle okulda zorbalığa maruz kaldıktan sonra, babasının kendisinin bebek omuzlarıma tırmanarak bulduğu başarıya küsmüştü.

5. Anthony Burgess, Otomatik Portakal

Burgess'in ölümünden sonra yayınlanmayan bir şiirinde yer aldığına göre okuyuculara kendi kitabı olan Otomatik Portakal'ı okumamalarını önerdiği, başka eserleri tavsiye ettiği ortaya çıktı. Dizeler şöyle:

'Öneri: okumayın.

Isıran, ezen ve kanayan uydurma sözcüklerden oluşmuş

Pis bir ıvır zıvır

Daha iyi kitaplar yazdım... Başkaları da öyle. 

Hamlet, Shelley, John Keats, Doktor Zhivago'yu okuyun.'

6. Louisa May Alcott, Küçük Kadınlar

Alcott, kızlar hakkında bir kitap yazmak istemese de editörünün ısrarlarına dayanamadı.Yazar ilk girişimini yarıda bırakacakken editörü Thomas Niles, yazması halinde babasının  kitabını yayınlayacağına dair söz verdi. Bunun üzerine Alcott, kitabı iki ay içerisinde bitirdi. Kitap yayınlandıktan sonra başarı elde etse de Alcott'un bu başarıyı umursadığı söylenemezdi. Hatta kitabının hayranları evine geldiğinde bir hizmetçi gibi davranıp onları dışarı çıkardı.J o'nun Laurie ile evlenip evlenmediğini soran mektuplardan özellikle hoşnutsuzdu ve günlüğüne şu cümleleri yazmıştı:

'Kızlar, sanki bir kadının hayatının tek muhtemel sonu ve amacı buymuş gibi küçük kadınların kiminle evlendiğini sormak için yazıyorlar.'

7. Kurt Vonnegut, Mutlu Yıllar; Wanda June

Yazdığı bir gazetede kendi eserlerine harf ölçeği üzerinden not veren kara mizah ustası Vonnegut'un eserlerinden iki tanesi, en düşük puan olan D'yi aldı: Slapstick and Happy Birthday, Wanda June. Bu eserlere neden bu kadar düşük puanlar verdiğinin ayrıntısına inmese de Şampiyonların Kahvaltısı adlı eserine C verdiği düşünülürse kendine acımasız olduğu anlaşılmakta.Happy Birthday Wanda June henüz Türkçe olarak basılmasa da yayıncı yakın bir tarihte yayınlamak istediklerini duyurmuştu.

8. J.D. Salinger, Çavdar Tarlasında Çocuklar

Salinger'ın 2017 tarihli biyografisine göre, J.D. Salinger Çavdar Tarlası'nda Çocuklar'ı yazmak için on yıl harcadı ve hayatının geri kalanını bundan pişmanlık duyarak geçirdi. Kitabın yayınlanmasından önce yazdığı özel mektuplarda Salinger, arkadaşlarının ve ailesinin kitaba nasıl tepki vereceği konusundaki endişelerini dile getirmişti. Kitap bir hit olur olmaz gelen şöhretle bunaldı ve New York'tan ayrıldı. Ancak biyografi yazarlarına göre o bir münzevi değildi. Sadece özel bir hayat isteyen, derin, çelişkileri olan adamdı.

9. Franz Kafka, Yazdığı her şey

Franz Kafka yaşarken eserlerinin yüzde doksanını yaktı. Geri kalanının ise kendisi öldükten sonra yakılmasını arkadaşı Max Brod'tan talep etmişti. Brod Kafka'nın bu isteğini reddetti ve iki ay sonra Kafka'nın üç romanın yayınlanmasına aracılık etti: Dava, Şato ve Amerika.

10. Sir Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes

Sir Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes'da tüm zamanların en kalıcı pop kültür figürlerinden birini yaratmış olabilir ancak yazar zaman içerisinde eserin başka eserler üretmesini engellediğini ve karakterin kendini yönlendirmeye başladığını düşündü. İlk Holmes hikayelerinin başarısının ardından Doyle, edebi açıdan daha iddialı olduğunu düşündüğü tarihi bir  kurgularına yöneldi. Bu eserlerden bir düzineden fazla yazsa da Sherlock hikayelerinin çektiği ilginin bir kısmını bile çekemedi. Doyle, Reichenbach Şelaleleri'nde dedektifi öldürerek sabrının sona erdiğinin sinyalini verdi. 1903'te yani Sherlock'un ölümünden dokuz yıl sonra Doyle, yoğun talebi karşılayarak Sherlock'u diriltti ve 1927'ye kadar onun hakkında yazmaya devam etti.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Kafasına Düşen Kaplumbağa Yüzünden Hayatını Kaybeden Bile Var! Ölümleri Sizi Hayrete Düşürecek 15 Ünlü Yazar
Polisiye Türünün Usta Yazarı Agatha Christie'nin Eserleri 'Irkçılık' Nedeniyle Yeniden Yazılıyor!
Sindirella'dan Rapunzel'e: Masalların Korku Filmlerinde Bile Rastlayamayacağınız Tuhaf Hikayeleri
Ünlü Psikolog ve Akademisyen Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nun En Sevilen Kitapları

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
YORUMLAR
22.04.2023

Kafka'nin tüm kitaplarını severim. Çavdar tarlasında çocuklar kitabını seve seve okudum kitaba haksızlık olur bu o kadar keyifleniyordum ki okurken. Otomatik portakal'a gelince onu da severek ve merakla okumuştum ama evet çok rahatsız edici hatta öyle ki filminin fragmanını bile henüz izlemiş değilim okumuş olduklarımı görsem sindiremem , fazla rahatsız edici.

23.04.2023

birak kitaplari, basligi okumakta zorluk cektim. tercüman edilmise benziyor..revize edelim lütfen.

23.04.2023

bebişim Agatha 😘😘

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ