Okurken, Muhteşemliğinden Soluk Almayı Bile Unutabileceğiniz 16 Bilim Kurgu Romanı

Gelecekte ya da şimdi, yaşanabilmesi mümkün olabilecek bir paralel evreni size sunan kitaplardır bilim kurgu romanları. Size, aklınıza belki de hiç gelmeyecek konuları sunar. Belki de içinde yaşadığınız fakat farkına bile varmadığınız çağı gözünüzün önüne çarşaf gibi serer. Bazen geleceğe ışık tutar.

Yazarların zekalarını, bir fener edasıyla sistemin karanlığına doğrulttuğu kitaplardır bunlar. 

Biz de sizler için; okurken soluk almayı bile unutabileceğiniz, en sevilen 16 bilim kurgu romanını listeledik.

Afiyet olsun. :)

1. Mülksüzler - Ursula K. Le Guin

'...Vermediğimiz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiç bir yerde değildir.' Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı.

Kitabın yazarı Le Guin Mülksüzler'den şöyle bahsediyor;

'Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı.

'Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır.'

2. Ender'in Oyunu - Orson Scott Card

On bir yaşındaki bir çocuk, 'Kimse kendi hayatını kontrol edemez; elinden gelenin en iyisi sana iyi insanlar, sevdiğin insanlar tarafından verilen rolleri yerine getirmeyi sevmek,' diyebiliyorsa, onun Dünyayı kurtarması şaşırtıcı olmasa gerek. 

Bu kitap bilim kurgu tarihinin en önemli metinlerinden biri olarak kabul edilen Ender Serisi'nin ilk kitabıdır. Bilim kurgu edebiyatının en önemli iki ödülünü, Hugo ve Nebula ödüllerini aynı anda almış ve yayınlandığı günden bu yana çok satanlar listesindeki yerini koruyarak Tüm Zamanların Best Seller'i olarak nitelenmiştir. 

Altıkırkbeş Yayın sizi on bir yaşındaki bir çocuğun oyunla ölüm arasında gidip gelen hüzün dolu, sürükleyici ve kırılgan hikayesine davet ediyor.

3. Biz - Yevgeni Zamyatin

Biz, sonradan kendi tarzında yazılan yapıtlar için prototip olacak disütopik bir romandır. Roman gelecekte var olan otoriter bir devletin inançlarına körü körüne bağlı bir vatandaşı ve bir matematikçi olan D-503'ün günlüğüne yazdıklarına yer verir. Günlük, mutluluğun, düzenin ve güzelliğin sadece özgürlüğün olmadığı bir ortamda, matematiksel mantığın ve mutlak gücün demir prensiplerinde bulunabileceğini dikte eden bir hükümet doktrininin bir ilanı olarak başlar. Günlük ve roman ilerledikçe D-503, I-330 adlı bir muhalifin çarpıcı etkisine kapılır. I'ya duyduğu çılgıncasına arzuyla büyülenen D, matematiksel mantığın saflığına ve tüm insanların ihtiyacını karşılayacak ve mükemmel düzenlenmiş bir bütünlüğün kapasitesine olan inancını kaybeder. Kendini azar azar ?-1'in şiirsel irrasyonelliğine ve bireysel bir aşkın anarşizmine doğru çekilirken bulur. Artık 'biz'i kullanmaz ve gerilla sevgilisinin adının ironik bir yansıması olarak 'ben'i, yani kendini düşünmeye başlar. 

Zamyatin'in Biz'ini farklı kılan şey otoriterliğe bakış açısındaki entelektüel inceliktir.

4. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell

Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgahlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.

5. Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley

'Cesur Yeni Dünya' bizi 'Ford'dan sonra 632 yılına' götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında 'Cemaat, Özdeşlik, İstikrar' yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, 'annelik' ve 'babalık' pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. 'Herkes herkes içindir.'

'Cesur Yeni Dünya'nın önemi yalnızca ardılları için bir standart oluşturması ve karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesiyle değil, aynı zamanda 'birey yok edilse de süren macerasının' sağlam bir üslupta anlatılmasıyla da ilgili. Huxley, yapıtını ütopya geleneğinin kuru anlatımının dışına çıkarıp 'iyi edebiyat' kategorisine yükseltiyor.

6. Fahrenheit 451 - Ray Bradbury

Guy Montag işini seven bir itfaiyeciydi. On yıldır kitap yakıyordu. Gecenin bir yarısında yola çıkışlarını, alevlerin kitapları yutuşunu hiç sorgulamamıştı... Hiç sorgulamamıştı, insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişi anlatan o 17 yaşındaki genç kızla karşılaşana dek... Montag'ın hayatındaki bütün yanlışlar doğrularla yer değiştirir o andan sonra... İşini, eşini, yaşayışını yeni bir gözle değerlendirir. Önünü alamadığı duyguları onu, asla tahmin edemeyeceği şeyler yapmaya iter. Sansüre, totaliter yönetimlere, kültür endüstrisine ve uzunca bir süredir sürdürdüğümüz yaşam tarzına yönelik en keskin eleştirilerden biri. Okuyun ve kendinizi yeni baştan kurun.

7. Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams

Tamamen sakin bir hayat yaşamak, hayatına temel yaşamsal fonksiyon olarak soğuk bira ve güzel çay içmek kavramını oturtmak isteyen, kendi halinde, üstelik fazlasıyla uysal bir adam Arthur Dent, bir sabah uyanır ve evinin saçma bir nedenle yıkılacağını öğrenir; ama bu yalnızca başlangıçtır. Daha bir kaç saat bile geçmeden gezegeni yok edilecek ve yanında arkadaşı Ford Prefect, üstünde yıpranmış sabahlığı, elinde havlusuyla galaksi boyunca sürecek inanılmaz bir yolculuğa çıkacaktır...

8. Karanlığın Sol Eli - Ursula K. Le Guin

Bilim kurgunun en önemli iki ödülü olan Hugo ve Nebula'yı kazanarak kısa zamanda türünün klasikleri arasına giren Karanlığın Sol Eli, dünyamıza çok benzeyen Kış adlı bir gezegende geçer. Bu gezegende yılın en sıcak zamanlarında bile yarı-kutup iklimi yaşanır ve tüm sakinleri çift cinsiyetlidir (androjen). Cinsel kimliğin bir statü ya da güç aracı olarak kullanılmadığı bu gezegende kişiler yılın belli bir döneminde o anki hormonal durumlarına göre erkek ya da kadın olmaktadırlar. Öyle ki, birkaç çocuk doğurmuş bir ana daha sonra başka çocukların babası olabilmektedir. 'Arkadaşlık' ve 'sevgililik' arasındaki 'boşluk' anlamsızlaşmış; insan düşüncesini belirleyen düalizm eğilimi azalmış; insanlığın güçlü/zayıf, koruyucu/korunan, hükmeden/hükmedilen, sahip olan/sahip olunan... ve benzeri ikiliklerini oluşturan temeller zayıflamış gibidir. Cehaletin, şimdinin, mevcudiyetin ilerlemeden daha gözde olduğu bir gezegendir Kış.

Bir gün Kış'a uzaydan bir erkek elçi gelir ve onların da katılmasını istediği bir gezegenler birliğinden söz eder... Elçinin gelişiyle birlikte yerli ile yabancı, erkek ile dişi, benzerlik ve benzemezlik, parça ile bütün arasındaki ilişki ve çelişkiler insanlardaki karşılıklarını bulup yaşamaya başlar...

9. Yıkım'a Giden Adam - Alfred Bester

'Sonsuz evrenin içinde yeni olan, farklı olan hiçbir şey yoktur. İnsanoğlunun anlık düşünceleri içinde eşsiz görülebilen her şey, Tanrı'nın Gözü'nün sonsuzluğunda çaresiz kalacaktır... Her biri, uzay ve zamanda eşi olmayan o gururlu yanılsamaya bakıcılık eden, sonsuz sayıda dünya ve kültür vardı... acı çeken sayısız insan... işte bu, böyle bir zamanın öyküsüdür ve böyle bir kişinin...' Evrene hükmetmeye, var olan en büyük güce ve en büyük çılgınlığa sahip olmak için önünüzde tek bir engel var: öldürülmesi gereken bir adam. 24. yüzyılın en zengin adamı, yüreğinde intikam ateşi ve düşlerinde isimsiz bir düşmanla yaşıyor... Ve av yeniden başladı.

10. Cam Kule - Robert Silverberg

İnsanı insan yapan nedir? Bir rahim yerine tankta doğmak dışında insanlardan farkı olmayan androidler insan olarak görülebilir mi? Bir insan 23. yüzyılda nasıl Tanrı'ya dönüşür, özellikle Tanrı olduğunun farkında değilse?

Robert Silverberg çok katmanlı romanı Cam Kule'de, tüm servetini, hırsını, umudunu ve tutkusunu yeryüzünden sonsuzluğa uzanan bir kule dikmeye adayan Simeon Krug'u iki farklı açıdan ele alarak anlatıyor: İnsan Krug ve Tanrı Krug. Androidler aracılığıyla insan hakları ve köleliği bize tekrar düşündürten bu kitap, modern çağ efendiliğinin getirdiği çürümeye karşı bir eleştiri niteliği taşıyor.

Cam Kule, gözü yükseklerde olan insanlığın, çamura saplanma öyküsü…

11. Zeplin - Karin Tidbeck

İsveçli yazar Karen Tidbeck'in tekinsiz, ama tekinsiz olduğu kadar da olağanüstü dünyasına hoş geldiniz. İskandinav kültürünün alacakaranlığından ve melankolisinden doğan bu öyküler, güneşin dönmeyi bıraktığı bir dünyanın büyülü atmosferine sahip: Fantazyadan, büyülü gerçekliğe, bilim kurguya ve hayali bir yaratığın Borgesvari taksonomisine kadar uzanıyor. Bu öyküler rahatsız edici; bir o kadar da kara mizahın engin zekasını içeriyor. Tidbeck, bildiğimizi sandığımız dünyadan güçlü bir kopuş duygusu yaratarak, akla hayale sığmaz çok sayıda şeyin ortaya çıkabildiği bir yarığa yönlendiriyor bizi. 

'Daha önce Zeplin gibi bir şey okumadım. Belirgin bir şekilde Kuzeyli oluşunu saymazsak Karin Tidbeck'in hayal gücü hiçbir sınıfa girmiyor -usul usul, zekice, anlatılamayacak kadar tuhaf... Ve çeşitli. Ve tedirgin edici. Ve eğlenceli. Ve gizemli biçimde dokunaklı. Bunlar şahane hikayeler.' 

- Ursula K. Le Guin- 

'Sade ve canlı, temkinli ve tuhaf… imkansızlıkların harmonisiyle Tidbeck, esaslı bir ses.' 

- China Miéville-

'Tidbeck'in tekinsiz ve rahatsız edici yazma yeteneği adeta tanrı vergisi. Bu harika, ustaca yazılmış öykülerde büyü usulca ortaya çıkıyor. Ormanlardan ya da topraktan geliyor veya kendi içinizde hep var ya da tamamen başka bir diyarda mevcut… insanı biraz sersemlemiş ve daha da fazla efsunlanmış halde bırakıyor.' 

- Karen Joy Fowler-

12. Bir Uzay Efsanesi - Arthur C. Clarke

Ay'da ortaya çıkarılan bir bilinmezlik;

Bu keşfin açtığı ufuklar öylesine engindir ki...

İlk kez güneş sisteminin derinliklerine insanlar gönderilir. Ama bu insanlar, hedeflerine ulaşmadan bir şeyler ters gitmeye başlar.

Ürkütücü biçimde ters...

Ay'a ayak basmanın henüz hayal olduğu bir dönemde yazılan ve yüzyılımızın en yaratıcı filmlerinden birine konu olan, olağanüstü, çarpıcı bir kitap. 2001: Bir Uzay Efsanesi, insanın evrendeki yeri sorusuna cevap arıyor.

13. Vakıf Serisi - Isaac Asimov

Vakıf Serisi, Isaac Asimov'un en ünlü bilim kurgu serisidir.

  • Vakıf Kurulurken (1991)

  • Erişilmez Vakıf

  • Vakıf (1951)

  • Vakıf ve İmparatorluk (1952)

  • İkinci Vakıf (1953)

  • Vakıf Çökerken (1982)

  • Vakıf ve Dünya (1986)

Vakıf Kurulurken kitabı diğer kitaplardan sonra yazılmıştır ve onları tamamlayıcı niteliği taşımaktadır.Orijinal Seri ilk 3 kitaptan oluşur. Asimov sonradan seriye başlangıç ve devam kitapları yazmıştır.

Genellikle çıkış tarihlerine göre okunması tavsiye edilir.

14. Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - Philip K. Dick

Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?, ilk kez 1968 senesinde yayınlanan Philip K. Dick tarafından yazılan bilim kurgu romanıdır. Hikâye örgüsü, bir android avcısı Rick Deckard'ın, ikinci bir avcı John İsidore isyancı androidlerin peşinden gitmesi anlatılır. Roman insanlık felsefesini inceler. 1982 yılında Hampton Fancher ve David Peoples'ın kitaptan uyarladıkları senaryo Ridley Scott tarafından Harrison Ford'un başrolde olduğu Bıçak Sırtı adlı filme çekildi. Kitabın devam romanlarının başlığı da Blade Runner olarak kondu.

Kitap 1968 yılında Nebula Ödülleri'nde adaylık elde etti. 1998 yılında ise Locus Poll Ödülleri'nde 1990 yılından önce yayımlanmış en iyi bilim kurgu kitabı seçildi.

15. Dune Serisi - Frank Herbert

Dune, Frank Herbertin (1920-1986) Hugo ve Nebula ödüllerini almasını sağlayan ve tüm dünyada on beş milyondan fazla kopyası satılan 6 kitaptan oluşan bilimkurguroman serisi;

Arthur C. Clarke'ın ifadesiyle, 'Yüzüklerin Efendisi ile kıyaslanabilecek tek şaheser kurgu romandır.'

Seri, bütünü düşünüldüğünde insan doğası; din, siyaset ve ekonomi kurumları, liderlik olgusu; erkek, kadın, cinsellik kavramlarına dair muhteşem denebilecek sosyolojik, psikolojik ve felsefi tahliller ve gözlemler içerir.

Eser inanılmaz bir felsefi derinliğe de sahiptir. Serinin tamamına yayılmış aforizmalar, eserin özenle oluşturulmuş özgün kurgusu ile birleştirildiğinde 3500’e yakın sayfası ile 6 kitaptan oluşan artık dünya çapında bir kült haline gelmiş tek bir eser ortaya çıkar.

Serinin ilk kitabı olan Çöl Gezegeni Dune 1965, son kitabı olan Dune Rahibeler Meclisi ise 1984 yılında yayımlanır. Frank Herbert’in 1986 yılında ölümü ile üzerinde çalışılan 7. Dune kitabı tamamlanamaz.

Çöl Gezegeni Dune, David Lynch tarafından 1984 yılında sinemaya da aktarılmıştır.

16. Marslı - Andy Weir

Goodfeads okurlarına göre 2014'ün en iyi bilim kurgu romanı! Altı gün önce, Mark Watney Mars'a ayak basan ilk insanlardan biriydi. Şimdi ise, orada ölmesi neredeyse kesin.

'Ares 3 ekibi Mars’daki görevlerinin 6. gününde olumsuz hava şartları sebebiyle görevi iptal edip Dünya’ya dönmek zorunda kalırlar. Ancak talihsiz bir kaza geçiren Mark Watney arkadaşları tarafından öldü sanılıp terk edilir. Uyandığında kendini yapayalnız bulan Mark ekibine kızgın değildir. Herkesin onu ölü sanmasına rağmen hayattadır ve hayatta kalmak için tek başına çözmesi gereken problemleri vardır.'

Popüler İçerikler

151 Gündür Oğlu Fatih'i Arayan Baba Esra Erol'a "Bulamıyorsan Müge Anlı'ya Çıkalım" Deyince Ortalık Karıştı
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman