Donanım Haber Türkiye'nin en eski ve meşhur internet sitelerinden. Bu sitenin forumu da deyim yerindeyse siteden daha meşhur. Bu sitenin forumundan bir üye başından geçen güzel bir olayı paylaşmış. Biz de aktaralım dedik.
Kaynak: Donanım Haber
Donanım Haber Türkiye'nin en eski ve meşhur internet sitelerinden. Bu sitenin forumu da deyim yerindeyse siteden daha meşhur. Bu sitenin forumundan bir üye başından geçen güzel bir olayı paylaşmış. Biz de aktaralım dedik.
Kaynak: Donanım Haber
Arkadaşlar Merhaba,
Bu yaşadığım olay başımdan Nisan ayında geçti. O zamanlar değişik bir psikolojide olduğum için konu açmamıştım ama şimdi başımdan geçenleri hatırlayınca biraz güldüm, biraz hüzünlendim.
Cumartesi günü, öğle vakti fuardan dönüyorum. İstanbul Anadolu yakasında 4 şeritli otobanda hafif trafikli bir seyir halinde iken 3. şeridin sağında tam yol çizgisi üzerinde yavru bir kedi gördüm. Araçlar yanından geçiyordu kornaya basıyorlardı. Dörtlüleri yaktım aracı durdurdum. Araçtan indim kediyi elime aldım. Titriyordu. Etrafıma baktım. Nereden gelmiş olabileceği ile ilgili en ufak bir fikrim yoktu. Çünkü otobandaydık ve etrafta yeşil alan diye tabir edebileceğim bir yer yoktu.
Onu orada ölüme terk edemezdim. Kediyi arabaya aldım.
Titriyordu ve gözlerini ayırmadan bana bakıyordu. Ben bir yandan İBB Beyaz Masa'yı arıyor bir yandan dur kalk trafikte ilerlemeye çalışıyor bir yandan da kediye bakıyordum.
Kedi bir anda torpidonun altından aracın orta konsoluna girdi. (yaramazlık yapıyor) Telefonu kapattım. Arabayı hemen sağa çektim ve motoru durdurdum. Torpidoyu söktüm, daha sonra orta konsolun sağ yolcu koltuğu tarafına bakan plastiğini çıkardım. Kediyi oradan çıkardım. Bagajda bir tane poşet vardı. Bu sefer kediyi buna koyup iki bacağımın arasına koydum. Poşetin ağzını hafifçe kapattım dışarı çıkmasın diye.
Kediyi otobanda bulduğumu ve ne yapmam gerektiğini sordum. Onlar da bana en yakın hayvan barınağının numarasını verdi. Hayvan barınağını aradım. Bana kediyi getirmemem gerektiğini, site, park, orman gibi bir yere bırakmam gerektiğini söylediler. Orada kendisi yaşar dediler. Hatta beni tatmin etmek için, buraya getirirseniz burada hastalıklı hayvanlar var mikrop kapabilir falan dediler. Ben de sinirlendim kapattım.
El mahkum tuttum kediyi bizim siteye getirdim. Annem astım hastası olduğu için evde kedi köpek gibi hayvanlar barındırmamız mümkün değil. Kedi için biraz süt, biraz su aldım evden. Bahçeye bıraktım, yanına yiyeceklerini bıraktım ve işim olduğu için tekrar araca bindim gittim. Akşam geldiğimde kediyi siteden birinin sahiplendiğini öğrendim mahallenin delikanlılarından. Sevindim duyunca.
azar günü öğle saatlerinde polis çaldı kapımı. Polis aracımın kaputundan kedi sesi geldiğini ve aracın başına gitmem gerektiğini söyledi. Ben de siz nereden öğrendiniz dediğimde bizi arayıp plakanızla size ulaşmamızı istediler dedi. (Adamlar üşenmemiş ekip otosuyla yanıma kadar gelmişler, plakadan numaramı görüyorsunuz zaten arasanıza?)
Her neyse aracın başına gittim ve şöyle bir yazıyla karşılaştım:
Kedi de bulmuş benim aracı girmiş kaputun içine. Polislerle birlikte itfaiye çağırdık. İtfaiye geldi, kediyi görüyoruz ama ulaşamıyoruz. Su döktüler kediye ama kedi radyatörün önünde her tarafında geziniyor inmiyor ya da kaçmıyor. Kedi sesi dinlettiler o da nafile. Araç Chevrolet Aveo yeni kasa bu arada. Araç alçak olduğu için altına da girilemiyor. Yani alt kısımda bir boşluktan elle yakalamak da mümkün değil. Ve sonunda itfaiye pes etti. Ve yine beni tatmin etmek için şöyle dediler: Buna yapıcak bir şey yok o çıkar kendisi oradan, biz arabana zarar veririz bu şekilde ve gittiler. Polis, itfaiye hepsi gitti. Ben tek başıma kedinin ciyaklamalarını dinliyorum. Yağmur yağıyor, bir yandan mahalleli kedi maması falan getiriyor arabanın altına atıyorlar belki gelir diye. Ama kedi çıkmıyor. Yaklaşık 1 saat civarı uğraştıktan sonra kediyi çıkaramadım. Hatta bir ara o kadar uğraştım ki kedi ön ızgaraya kadar geldi
Çekici çağırarak sanayiye çekilmesi ve orada artık ne sökülecekse sökülüp kedinin çıkarılmasına gerektiğine karar verdim. Ancak pazar günüydü ve bilirsiniz pazar günü sanayide açık yer bulmak neredeyse imkansızdır. Kaskomu aradım ve çekici istedim. Çekici gelmeden önce beni aradı. Geçmiş olsun, Allah daha büyük kaza vermesin diye cümleye başladı ki dur abi dedim ne diyorsun? Benim araca kedi girdi, çıkaramıyoruz bir türlü vs. diye durumu anlattım ve tanıdık ustası olup olmadığını bana yardımcı olamayacaksa gelmemesi gerektiğini söyledim. Birkaç yeri arayıp döneceğim dedi. Daha sonra Allah yüzüme güldü. Ustayı bulduğunu ancak pazar günü Kurtköy'den Kadosan Sanayi Sitesi'ne gelip dükkanı açacağını bunun için de telefonda pazarlık yapmam gerektiğini söyledi. Ustayı aradım. Pazarlığımızı yaptık. 150 TL'ye hallederim dedi. Parayı önemsemiyordum. Kedicağızın bir an önce kurtulmasını istiyordum oradan.
Araç sanayiye çekildi, usta geldi ve ön ızgara sökülerek çıkarıldı. Ancak yine bir sorun vardı. Kediyi şimdi ne yapacaktım? Ustaya hikayemi anlatınca acıdı, zaten çok duygulandı kediyi çıkarana kadar. Başkası olsa aracı çalıştırır giderdi bakmazdı bile dedi. Vicdanım el vermezdi abi dedim. O da kediyi sahiplenmeye karar verdi. Benim burada yerim var, ona elimden geldiğince bakarım dedi. Aracı topladıktan sonra gittim kediye mama ve süt aldım. Ustanın dükkanında yerini yaptık. Daha sonra ayrıldık kediyle.
Ve usta benden sadece 50 TL aldı. Arabanın antifrizi azalmıştı onu da ekledi sağolsun.
Biraz uzun oldu ama başımdan geçen bi trajikomik hikayeyi paylaşmak istedim.
ya kıyamam buna zarar veren zaten en acı şekilde gebersin
Benim kedime çok benziyor ama benimki büyüyünce göz rengi değişti :3
Çok tatlı maşallah bende iki gündür sokaktan bebek kedi sesi duyuyordum dün indim aşşapıya aradım kediyi bir baktım aynı buna beziyo araba altında korkmus oturuyo evde sütte yok gittim peynir getirdim parçaladım tam elimi uzattım veriyorum kaçtı arkasından ben gidiyorum bir arabanın motoruna girdi bende altına koydum peynirleri sona baktım kadının biri mama döküyor sağa sola arabanın altına koydurdum inşallah çıkmış yemiştir annesi terketmiş galiba yada ölmüş dn gece hiç miyaklamasını duymadım