Okurken Her Satırda Daha da Heyecanlanmanızı Sağlayacak 10 Erotik Şiir

Bu içeriğimizde edebiyatımızın ünlü şairlerinin elinden çıkmış, okuyunca kalp atışlarınızı hızlandıracak birbirinden erotik şiirleri derledik! 👇

1. İlhan Berk - Siz

Size baktım. Sesin eski ve yalnız

Sizi soyuyorum. Büyük ağzınız.

Gözlerinizi alıyorum. Gözleriniz Ortaçağ. Kocaman ve ıssız.

Alıp ellerini beyaz diyorum

Beyaz çıplak etin, oralarınız.

Oralarınızı açıyorum. Gökyüzü, ağaçlar gibi kokuyorsunuz.

Uzanıp sesinizi alıyorum

Sesiniz! İstanbul. Elgin. Sonrasız.

Dik bir suru çıkıyoruz. Bir attan

iniyorum. Beyazım. Beyazsınız.

Sonra ben bütün gün dolaştım durdum

Bu gazeli yazdım belki duydunuz.

2. Melih Cevdet Anday - Lale

Ellerimle soydum seni

Taç yaprakların açması gibi

Nar gibi diş dişti tazeliğin.

Ah şakıyan ormanı solukların,

Öpüşün, bakışın yüreği,

Soran diri sessizliğinde. 

Bağladım seni dişlerimle

Doymak bilmez ipek böceği gibi,

Ay gibi yarıktı kırmızılığın.

İki dilim lâle döşekte.

3. Orhan Veli - Sere Serpe

Entarisi sıyrılmış, hafiften;

Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;

Bir eliyle de göğsünü tutmuş.

İçinde kötülüğü yok, biliyorum;

Yok, benim de yok ama…

Olmaz ki!

Böyle de yatılmaz ki!

4. İlhan Berk - Aşk O Sıvı

Kirlidir aşk, çocuğum, o sıvı fosil

Döl yatağı, o sürgün, her şeydir

Düşün durmadan yinelenen taşı

Hem bilmem biliyor musun tarih de tendir

Ağzın, o alev, ağzımda

Sevgilim, sevişelim.

5. Küçük İskender - Son Sen

Şiddetle ihtiyacım var beni öpmene

Dudakların dudaklarımı hacize gelsin

Dokun! dokun! dokun etime,

Etimle süslensin ardıç gözlerin

Akşam olup da delikanlılar siyah giydiler mi

(dışavurumcu zifir ve seni seviyorum)

Turuncu soyundu mu orospu karılar ve dönmeler

Bir şelale çalarım en yakın vitrin camını kırıp

Ceplerimde bahar şiirleri ve ilkokul öğretmenleri

En güzel sesleri çizip anahtarımın kenarıyla

Ağlarım! Ağlarım ulan sana ne, sen soyun -mumları söndür- yatağına uzan!

Süte aşkı üfle!

6. Necip Fazıl Kısakürek - Hayal

Bu akşam bir ateş duyup etimde

Kadın, kadın diye içimi oydum

Ruhuma bir serin yer istedim de

Alnımı mermerin üstüne koydum

Birden karanlıklar sökülüverdi

Odama bir hayal dökülüverdi

Karşımda gerindi bükülüverdi

Onu gözlerimle çırılçıplak soydum

Artık ben ne günah olsa işlerim

Yumuşacık yastığa geçti dişlerim

Bir an kadar sürdü can verişlerim

Ey kadın, bu akşam sana da doydum

7. Necati Cumalı - Çıplak

Bereketli göğüslerin

Dudakların aşkla ıslak 

Cennetten kovulan ırmak

Yatağımda çırılçıplak

Her gece gürül gürül ak

Yıkık yönlerimi götür

Umutsuzluğumu yıka

Yarına beni değiştir

Geldiğin yerlerim yeşil

Gittiğin yerlerim kurak

8. Cemal Süreya - Sayım

Ay ışığında oturduk

Bileğinden öptüm seni

Sonra ayakta öptüm

Dudağından öptüm seni

Kapı aralığında öptüm

Soluğundan öptüm seni

Bahçede çocuklar vardı

Çocuğundan öptüm seni

Evime götürdüm yatağımda

Kasığından öptüm seni

Başka evlerde karşılaştık

İliğinden öptüm seni

En sonunda caddelere çıkardım

Kaynağından öptüm seni

9. İlhan Berk - Çok Uzun Bir Gündü Aşka Dönüyordum

Çok uzun bir gündü aşka dönüyordum

Çok uzun, yavrum, çok uzun seni sevmekten

İşte diyordum ilk öpüş, işte masmavi yarığın

İşte yedisi sabahın ve ıslak ağzının

İşte eski bir otu kasıklarının ve karnının

İşte dilinin getirdikleri işte ormanlarım

İşte döşekte çırılçıplak upuzun uyanışın

İşte kayaya vuran eski gölgen, eski sesin

İşte o ağzındaki esmer kuş, o yaban ırmak

Kal öyle diyordum böyle anadan doğma iç içe

Kal öyle ilkin orandan öpeceğim diyordum

Aşk ki karadır tek heceli bir sözcüktür

İşte tam böyle, sevdalım, tam böyle diyordum.

10. Tuğrul Tanyol - S

Yeni sağılmış sütlerin tadına varıyorum

Göğüslerinin arasındaki o esmer çukurdan akıyor kanım

Kimsenin girmediği ıssız ormanına dalıyorum senin,

Bir kaplansın! Ben önünde can çekişen hayvan

Bir yılanın süzülüşünü duyuyorum karanlık çalılardan

Gerinen kasıklarında büyüyor bu ipeksi koku

Elime değen zehir dokununca pul pul dağılacak

Gece gündüze, kılıç kınına kavuşacak

Yaprağa düşen ateş nasıl tutuşturursa ormanı

Ellerin bana uzanınca hayat ve ölüm beni çağırıyor

Bir dalga bir at oluyor, kişneyen bir at, kayalıkların

Öfkeyle soluyan bir kalenin burçlarında dağılan aşkım

Sözlerin ve seslerin dişi budaklarında kök salıyor

Köpüklere ve ölü deniz kabuklarına çarpıyor başım

Sen soğuyan taşların rengini alıyorsun

Bronz heykellerin, deliren çıplaklığın

Uçsuz bucaksız bir ülke oluyor avuçlarımda tenin

Bir mağara, kuytu…

Uzun keşiflerden sonra dinlenmek

Ve yeniden uyanmak için...

Popüler İçerikler

9 Aylık Bebeğe Cinsel İstismar: Baba Cezaevinde Ölü Bulundu
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Paylaşımında Kendisini Es Geçen Tarkan'dan Norm Ender'e İnce Hareket!
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!