Göçmen kuşlardır Leylekler. Her bahar Avrupa'ya gelir, yaz sonunda tekrar Afrikaya doğru yola çıkarlar. Ama bu yıl geri dönmeyecekler... Louis Antioche'un kayıp leyleklerin sırrını çözmek için çıktığı yolculuk kısa sürede kabusa dönüşür. Parçalanmış cesetler, nereden çıktığı belli olmayan katiller... Arayışı onu, Bulgaristan'daki Çingene mahallelerinden işgal altındaki toprakların güneşte kavrulan kibutzlarına, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin balta girmemiş ormanlarından Kalküta'nın arka sokaklarına kadar götürecektir. Hatta cehenneme kadar...
Sınır tanımayan bir hayal gücü, kusursuz, bir kurgu tüyler ürpertici şiddet sahneleri, nefes nefese bir gerilim: Jean-Christophe Grange'yi bu tarzın zirvesine çıkaran, 'Kızıl Nehirler'i dünya çapında bir başarıya ulaştıran bu nitelikler, 'Leyleklerin Uçuşu'nda da var.
Fransız yeni nesil polisiye yazarlarından Grangé'in yazım üslubu,konuyu geliştirmesi ve sonuca ulaşması çok akıcı, sıkılmadan okuyabiliyoruz. Ancak ben polisiye romanda aradığım gerilim ve mistik unsurları Grangé'dan ziyade Maxime Chattam'da bulabiliyorum ve kuvvetle tavsiye ederim. Zaten Grangé'ı daha ziyade Dan Brown ile kıyaslayabiliriz,çok benzer özellikler taşıyorlar, ama Maxime Chattam damakta daha rafine bir tat bırakıyor.
Hastasıyım . Ama kaikenden sonra yaratıcılığı düşüşe geçti . Nerde o siyah kan , şeytan yemini ah ah
Kitaplarını okurken elimden bırakamadığım, bağımlılığa teşvik etmek suçundan müebbet hapis yemesi gereken yazar ♥