Yeni nesiller için derslerde bu iyileştirmeler yapılırsa daha sağlıklı bireyler yetişecektir. Müfredata dahil edilecek bu konular sayesinde 'Bu bilgiler günlük hayatta ne işimize yarayacak?' sorusu da tarih olacaktır. Biz bu tip eğitimden mahrum bırakıldık, en azından gelecek nesiller iyi yetişsin.
Çocuklara 'Sen erkek adamsın, yaparsın', 'Kız gibi ağlama yine.' gibi cümlelerin kullanılmaması gerektiği aşılanmalı. Bunların yanlış olduğu anlatılmalı. İnsan olmanın, cinsiyet eşitliğinin önemi vurgulanmalı.
Başına gelmesini istemediği bir şeyin başkasının da başına gelmesini istememesi gerektiği öğretilmeli. Her zaman karşısındakini de düşünerek hareket etmesi gerektiği, böylece kimseye zarar vermeyeceği gösterilmeli.
Çocuklar okudukları, duydukları her şeyi sorgulamalı. Bir şeyi hemen kabul etmemeliler. Sevdiği biri söylüyor diye o şeyin gerçek olduğuna inanmamalılar. Böylece güdülen bir nesil yetişmemiş olur.
Cosmos vb. belgeselleri izlediğinizde hayat görüşünüzün ne kadar değiştiğini anımsayın. Hiç değilse lisede bu gibi konular derinlemesine anlatılmalı. Akılcı bireyler yetişir, ileride kandırılmaları mümkün olmaz.
Bu konular ara ara bahsediliyor ancak üstüne basa basa, tekrar tekrar anlatılmalı.
Lisede bile utana sıkıla anlatılan bir konudur ülkemizde. Gayet doğal karşılanarak yaş seviyesine uygun bir şekilde anlatılmalı. Yararlı anlatımlarla birlikte homofobik nesiller de yetişmemeli.
Sözelci, sayısalcı, eşit ağırlıkçı ayrımı var ama sözelciye sayısal çözdürmek mecbur kılınıyor. Sonra da iyi olmadığı alanda başarı bekleniyor. Böyle böyle çok sayıda yetenekli çocuk köreltilmiş oluyor.
Aile ortamı kötü olduğunda eşine şiddet uygulayan, sokakta kedi tekmeleyen insanlar türüyor. En azından okulda sevgi olursa bu gibi sorunlu karakterler azalır.
O savaşların dönemin şartları nedeniyle o insanlar ve hükûmetler arasında olduğu, 100 yıl önce savaştık diye şimdiki Yunanların, Ermenilerin düşman olmadığı vurgulanmalı.
Basit bir şey gibi görünse de sırf bu hatırlatma yapılmadığı için bazı milletlere karşı öfkeyle dolmuş milyonlar var. 'Ermeniyse, Yunansa o zaman ondan hayır gelmez' anlayışında olan çok insan var. Çünkü zamanında temel öyle atılmış ve zamanla da hata ettiklerinin farkındalığına varamamışlar.
Bir kesimi azınlık diye çoğunluğa uydurma çabasına girişilmesinin, 'sevmiyorsan terk et' demenin ne kadar yanlış olduğu öğretilmeli.
Maç yapılacaksa bile öğretmen tarafından futbolun incelikleri anlatılmalı. Maç esnasında öğretmen nerede hangi hataların yapıldığını, nefeslerini nasıl daha verimli kullanabileceklerini, topa nasıl vurulursa daha etkili bir şut çekebileceklerini vs. anlatmalı.
Diğer dersler de bu şekilde olmalı. Kimya gibi anlaşılması zor bir ders için uygulamalı örnekler olabilir, İngilizcede tekrar etme ve yazılı çalışma yerine kamplarda sadece İngilizce konuşulması sağlanabilir. Her ders için örnekler arttırılabilir.
Bunu fark etmeleri sağlandığında öğretmenlerin, hükûmetin boşvermişliklerine tepkisiz kalmayarak yetişeceklerdir. Böylece haklarını daha etkili bir şekilde savunan, daha aydınlık bir nesil gelecektir.
Metroda önce inenleri beklemek, yürüyen merdivende solda durmamak, sinemada telefonları kapatmak, deodorant kullanma gerekliliği gibi adap kuralları düzenli ve detaylı bir şekilde ders konularında yer almalı. Sonradan öğrenildiğinde alışkanlık kazanması zor oluyor bazıları için.
Kendi ayakları üzerinde durmasına yardımcı olunduğunda hayat karşısında tutunamayan, yetenekli olsa bile en ufak başarısızlıkta öz güvenini kaybeden bireylerin oluşmasına engel olacaktır bu gibi konular.
Bu sadece öğretmenden beklenmemeli, sistem bu şekilde yeniden düzenlenmeli. Tabii sistemle oynayanlar yetkin olmadıkları için iyi bir şey yapalım diye daha da batırabilirler, orası da var.
Finlandiya gibi ülkelerde benzer yöntemler yer alıyor, zaten bu yüzden dünyanın en iyi eğitim sistemine sahipler. Şimdiki gibi çocuklar 'ders bitse de eve gitsem' demek yerine 'keşke bir ders daha olsaydı' diyeceklerdir.
Bir öğretmen olarak bunların çoğuna ne yazık ki katılamıyorum .Eğer bir çocuk aileden zengin değilse sisteme uymak zorunda kalıyor. ben de isterdim özgür olan ve gelecek kaygısı olmayan bir sistemde öğretmek ama ne yazık ki mümkün değil.Sistem hayalleri meslek sahibi olduktan sonra yap diyor. Ne yazık ki birçok genç heba oluyor. Ayrıca tabi ki azınlık bize uymak zorunda biz mi onlara uyalım dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok? Entegre etmek diye bir kavram var eğitimde. Ne kadar suriyelileri sevmesem inşalalh bir an önce giderler. Bu öğrencilere ayrı sistem yapmanın manası yok buraya geldiyse bizim sistemimize uyacak. Başka konuda her vatandaşımız şu bilinçte olması lazım ülkeri sevmek ya da nefret etmek zorunda değiliz ama ortak çıkarlar için bir araya geliriz. Yunan ermeni bulgar her zaman bize düşmandır biz de onlara ama ortak çıkarlar için bir araya gelebiliriz.Türkiye'nin etrafında bir tane dostu yok.