Okullarda Öğretilen 9 Ders

1. Öğretmen ne diyorsa onu yap!

Öğretmenin sözünü dinlemeye alışan çocuklar büyüyünce de sınırların dışına çıkmaya cesaret edemezler. Otoritelerden izin alır, yasalara uyar, üretim-tüketim döngüsüne katılır, toplumun değer yargılarını benimserler.

2. Hayatından memnun ol!

Her sabah zorla okula git ve orada 8 saat boyunca hapis kal, öğretmen ne diyorsa onu dinlemek-yapmak zorunda kal, hareket etmen ve konuşman yasaklansın sonra da gel de hayatından memnun ol! Okuldan sonra da her sabah işe git ve orada 8 saat boyunca hapis kal, müdür-patron ne diyorsa onu dinlemek-yapmak zorunda kal, hareket etmen ve konuşman yasaklansın sonra gel de hayatından memnun ol!

Apartman dairelerinde yaşa, kuş sesi duyma, güneşe belki haftalar boyu hiç bakma, toplu taşımada ömür çürüt, yediğinden içtiğinden yaşadığından keyif alma, ilişkilerin plastikten olsun ve hayata pozitif bak!

3. Rekabet et!

Sınıf içinde kıskançlığı, kibri ve küçümsemeyi öğrenenler büyüdüklerinde de bu tavırlarını devam ettirirler. ‘ O da çalışsaydı yapardı ‘ , ‘ bu hayat onun tercihi..’ gibi sözler favorilerindendir. Aynı kişiler Hunger Games adlı filmde bu oyunu neden devam ettirdiklerini de sorgularlar ama.

‘ Hiç kimseye güvenmeyeceksin ’ dersi de aynı sıralarda öğrenilir, daha sonra 3. sayfa haberleriyle pekiştirilir. Ailene, arkadaşlarına, sevgiline, komşuna vs. vs. güvenmeyeceksin de peki kime güveneceksin? ‘ Hiç kimseye ‘ , yani insanlara güvenmeyecek ama kurumlara güveneceksin. Yeni dostun sigorta şirketin, yeni sevgilin bankan, yeni annen de devlet olacak!

4. Arkadaşlarını ihbar et!

Onlar zaten arkadaş değil, rakiplerdi. Hem küçüklüğünde ispiyonculuğu öğrenmese büyüdüğünde müdüre-polise-askere nasıl ajanlık yapar?

5. Daima izlendiğini bil!

İyi bir eğitimci çocukları sürekli gözetim ve baskı altında tutar. Çocuklara her gün ‘ev ödevi’ verir ki, böylece okuldaki gözetimin evi de kapsamasını sağlar. Eğer ev ödevi verilmezse, çocuklar zamanlarını otorite dışı olarak, belki annesinden belki babasından, belki de komşu çevredeki akıllı bir adamın çıraklığından bir şeyler öğrenmeye harcayabilir. Eğitim sistemi bunu istemez. Çocuk otorite dışında birisiyle zaman harcamamalıdır.

6. Uzmanlara güven!

Bir söz uzmanların-yetkili kişilerin ağzından çıkıyorsa sorgulanamaz bir şekilde doğru şekilde kabul edilmelidir. Çocuk eğer iyi bir okulda okuyor, notları yüksek, öğretmen tarafından övülüyorsa değerlidir. Büyüyünce de bitirdiği üniversite, yaptığı master, çalıştığı iş yani CV’sinde yazılanlara göre değer biçilir. Eğer sertifikalar-uzmanlar değersiz olduğunu söylüyorsa, değersizdir.

7. Her şeyi otoritelerden bekle!

Uslu öğrenciler ne yapacaklarını öğretmenin kendilerine söylemesini beklerler. Bu uslular hayatlarının geri kalanında da başkalarının eline bakarlar. Belediye yapsın, devlet yapsın, annem yapsın, tamirci yapsın, arkadaşım yapsın der dururlar. Aynı insanlar bir şeyleri değiştirmeye cesaret edemeyip yalnızca şikayet etmekte de çok başarılıdır.

Fakat bilmezler ki patron işçiden şikayet etmez, işçiyi kovar. İşçi patrondan şikayet eder ve hiçbir şey değişmez. Banka müşterisinden şikayet etmez, borçlar için dava açar, mallarına haciz koyar. Müşteri bankadan şikayet eder ve hiçbir şey değişmez.

8. Uyum sağla!

Köleliğe uyum sağlamayan çocuklar yaramaz, büyükler de suçlu kabul ediliyor. Yani en azından şu sıralar.

9. Öfkelenme!

Derin adaletsizliklere, yaygın aşağılanmaya, ruhsal ve maddi tecavüzlere, yoğun baskı altında olmaya tepki göstermeyi bırak öfkelenmeyen bir toplum. Muhteşem! Sinirlenmek çok yanlış ama hep sakin kalmak çok mu doğru? Üzülmek çok yanlış ama gülmek-gülümsemek çok mu doğru? Tembellik çok yanlış ama okula-işe gitmek çok mu doğru!

Popüler İçerikler

Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!