Farklı, özgün, öğrencinin de işin içinde olacağı bir sokak tasarlamışlar. Bu öyle bir sokak ki; öğrencilere İngilizceyi öğretirken, kendilerini de ifade imkanı veren bir sokak. Her panonun bir hedefi ve kazanımı var. Teknolojik gelişimleri göz önünde bulundururken öğrencilerin duygularına da hitap etmesine özen göstermişler.
Bu panoda öğrencilere 'Sizi Mutlu eden şeyler neler ?' diye sorup, bunların farkında olalım ki moralimiz bozuk olduğunda gelip bakalım demişler . Tabi ki öğrencilerden inanılmaz yaratıcı cevaplar gelmiş;
-Gökyüzünün maviliği,
-Yağmur sesi,
-Öğretmenlerim gülümsemesi,
-Çikolata,
-Paylaşmak,
-Hayallerim
-Toprak kokusu
-Müzik...
gibi bir çok duygulandıran cevap.
Pano; belli aralıklarla güncellenip, farklı sorularla bize bizi hatırlatacak.
Facebook'un kullanımı hat saffadayken, öğrencileri bunun dışında tutmak olmazdı. Sevdikleri bu sosyal ağın görselini kullanarak, başarılı öğrencileri bu şekilde ödüllendirmeyi seçmişler.
Ders kazanımlarına biraz renk biraz da eğlence katınca ortaya böyle renkli tablolar çıkıyor.
Mail atmayı sevdiren pano. Haydi yazınızı panoya asalım demektense mail panosu oluşturmak öğrencilerin epey dikkatini çekmiş.
Duyguları onların en anlayabileceği tarzda yani son dönemin trendi Emojilerle anlatmışlar.
Konu İngilizce Sokağı olunca her bir kapı yabancı bir ülkenin popüler ikonu ile süslenmiş.
Merdivenler de İngilizce Sokağına girişin tamamlayıcısı olmuş.
Ünitelerde geçen kelimeleri, balık ağını kullanarak öğretmeyi hedeflemişler.
Bu renklilik miniklerin oldukça dikkatini çekmiş durumda.
Tüm bu çalışma, öğrencilerin İngilizceyi severek ve eğlenerek öğrenmesine vesile olacak gibi ne dersiniz?
Sonunda bir öğretmen çıkmış ve öğrencilerinin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmanın dışında birşey yapmayı başarmış. Tebrikler asıl öğretmenlik budur.
Ay çok güzel ya. Her okulda böyle yaratıcı fikirlerin uygulamaya geçmesi dileğiyle. Öğretmenleri tebrik ediyorum. Keşke bizim zamanımızda da olsaydı..
ben ilkokuldayken bizim sınıfı hoca bana bırakıp gidiyor ve ogretmenler odasında siara içiyordu vay canını yedigim devir ne degişmiş