Resmi Gazete’de yayımlanan 'Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle, liselerin açılmasına ilişkin esasların düzenlendiği bölümden 'Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır' maddesi kaldırıldı. Böylece nüfus ve öğrencinin az olduğu yerleşim yerlerinde düz lise, meslek lisesi ve teknik lisedeki programları tek lisede toplayan çok programlı liselerde kız ve erkek ayrı eğitim yapılmasının önü açıldı.
Yüzde 12,3 25-29 yaş arasını, yüzde 11,6 20-24 yaş arasını ve yüzde 10,8 30-34 yaş arasını oluştururken akıllara tek bir soru geliyor: Çoğu üniversite mezunu olan bu eğitimli insanlar neden gidiyorlar? Sistemdeki sorun bu eğitimli insanları nasıl etkiliyor?
Aslında herkesin farkında olduğu bir gerçek elbette ama bunun raporla onaylanması yüzümüze bir tokat gibi vurdu.
Kadrolaşma, tanıdıkları yerleştirme ve torpil yıllardır bir kanser gibi etrafımızı sarıyor ancak eğitim kalitesinin yerlerde süründüğü bu dönemde üniversitelerdeki bu kayırma düşündürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi en kısa mesafenin 215 lira olduğunu açıkladı. Ekonomideki kötü gidişat, akaryakıt fiyatlarındaki güncellemeler ve doların artışıyla gelinen noktada eğitim sistemi bu noktada yara alıyor.
'Bunda ne sorun var?' diyebilirsiniz. Hemen açıklayalım: Ülkesi için hiç düşünmeden canını ortaya koyan bir asker bir eğitim kurumu tarafından istismar ediliyor. Tekrar söyleyelim: Bir eğitim kurumu.
Abbas Güçlü'nün bu konuda yazdıkları da işin ne kadar ciddi boyutta olduğunu anlamamızı sağladı: 'Tüm liseler döküldü. Fen Lisesi mezunlarının bile yarısı açıkta kaldı! Anadolu liseleri döküldü, imam hatifler ve endüstri meslek liseleri dibe vurdu! Ücretleri 100 bin liraya dayanan kolejler can çekişiyor!'
Döviz kurundaki dalgalanma, ekonominin gidişatı ve en çok da önemsememekten kaynaklanan bu kesintiyle okulların onarımlarından yeni okul yapımı için kamulaştırma giderlerine kadar sıkıntı yaşanması bekleniyor.
Türkiye’de 18 ila 24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 34.3’ünün eğitimini tamamlamadan sonladırdığı aktarılıyor. Peki ama neden? İşsizliğin arttığı, ekonomik gidişatın pek iç açıcı olmadığı, çalışmak zorunda olan öğrencilerin güvencesiz işleride yaşamını yitirdiği Türkiye'de bu tablo çok da şaşırtıcı değil sanki, ne dersiniz?
Ayrıca, devlet okullarında verilen eğitim de aileler tarafından yeterli bulunmuyor.
Meb in ısrarla karma eğitimin kaldırılması gibi bir çalışma olmadığını söylediği halde hala bunu ilk madde olarak yazmışsınız asılsız kaynakları dikkate almayın
Yorumsuz...
Bence eğitimi tamamen yasaklamadıkları için şükretmeliyiz. Bu ülkenin tarihinde şimdiki iktidar kadar eğitimden nefret eden bir grup yok. Beyefendi, eline mikrofon alıp 'ben eğitim meğitim istemiyorum, kaldırın eğitimi okullardan' dese; ülkede buna itiraz edebilecek herhangi bir kurum, kuruluş, yetkili birileri var mı?