Okul Yıllarında "Vasat" Öğrenci Olanların Gerçek Hayatta Daha Başarılı Olmasının Sebebi Ne?

1. Zeka görecelidir ve akademik başarı bunu ölçmek için her zaman en iyi yol olmayabilir.

John F. Kennedy, Lyndon B. Johnson, George H. W. Bush ve şu an görev yapmakta olan Başkan Yardımcısı Joe Biden gibi isimlerin de okul yıllarında çok parlak öğrenciler olmadıkları biliniyor.  Johnson, Roosevelt ve Nixon gibi isimler, okul yıllarında derslerden ziyade tiyatro kulübüne ilgi duymuşlar!

2. Hayat, sınırsız ihtimalle doludur. Bu yüzden, önemli olan not ortalamanız değil, karşınıza çıkan fırsatları nasıl değerlendirdiğinizdir.

Eski ABD Başkanı George W. Bush, hitabet yeteneğiyle bilinen bir isim değil, ancak Southern Methodist Üniversitesi'nin diploma töreninde yaptığı konuşmada önemli bir noktaya parmak bastı:

Bu öğleden sonra, onur, ödül ve nişan ile mezun olacak olanlara 'Aferin.' diyorum. Genellikle C alan öğrencilere ise şöyle demek istiyorum: Siz de de başkan olabilirsiniz.

Bush, bunları söylerken bir yandan üniversitede aldığı vasat notlara gönderme yapıyor, bir yandan da mükemmel bir not ortalamasıyla mezun olmayanlara şöyle demek istiyordu: Hayat, sınırsız ihtimalle doludur ve hayatınızı belirleyen tek şey notlarınız değildir.

3. Gerçek hayatta önemli olan notlar değil, uyum sağlama ve yenilikçi düşünebilme yeteneğinizdir.

Bill Gates, 1975 yılında Harvard Üniversitesi'ndeki eğitimini yarıda bırakarak Microsoft'u kurdu. Aslında Gates, çocukluğundan beri iyi eğitim almış, başarılı bir öğrenciydi; ancak en sonunda başarılı olmasını sağlayan bu özelliği değil, dünyayı değiştirebileceğine inanarak, hayallerini gerçekleştirmek adına sıkı bir çalışma içine girmesi oldu.

Toplumun standartlarına göre bir üniversiteden mezun olmamak 'başarısızlık' olabilir;  ancak önemli olan okulda iyi notlar alamadıysanız bile çalışmak, yenilikçi düşünmek ve değişen dünyaya uyum sağlayabilmektir.

4. Başarılı olup olmayacağınızı belirleyen en önemli şeylerden biri karakterinizdir.

Steve Jobs, Homestead Lisesi'nden 4 üzerinden 2.65 not ortalaması ile mezun olmuş, Reed Üniversitesi'ni ise 6 ay devam ettikten sonra, okul masraflarını karşılayamayacağı gerekçesiyle bırakmıştı. Daha sonra Steve Wozniak ile birlikte Mac'i kurdu... Gerisi zaten tarihe geçmiş durumda. Jobs bir dahiydi; hedefe odaklı olması, kimi zaman büyük bir değişim yaratmak adına şirketin geleceğini riske atabilecek kadar cüretkar davranması ve her şeyden önemlisi tutkusu, başarısının yolunu açan en önemli etmenlerdendi...

5. Okul hayatında başarısızlığı tatmış insanlar, mücadele etmenin ne olduğunu biliyor ve çoğu insana göre daha fazla engeli atlamak zorunda kalıyorlar.

Ve belki de bu yüzden dünyayı değiştiren insanlar onların arasından çıkıyor. Virgin şirketler grubunun CEO'su Richard Branson da bunlardan biri. Dislektik olduğu için lise hayatında oldukça zorluk çeken Branson, 16 yaşında okulu bıraktı. Oysa Branson'ın muazzam bir iletişim yeteneği vardı ve nihayetinde o da bunu karşısına çıkan zorlukları aşmak için kullandı. Görünen o ki, tutku, ısrar ve duygusal zeka başarıya giden yolda oldukça önemli etmenler.

Ünlü astrofizikçi Neil deGrasse Tyson'ın Massachusetts Amherst Üniversitesi'nin diploma töreninde yaptığı konuşmada söylediği gibi:

Not ortalamanız kaç olursa olsun, notlarınız hayatta giderek önemsiz hale geliyor. Çünkü hayatta kimse size not ortalamanızı sormayacak... Not ortalamasının tek önemi, belli bir anda ne olduğunuzu göstermesi olabilir. Bu da demek oluyor ki, notlarınız, sizi hayatınızın geri kalanında tanımlamıyor.

6. Okulda aldığınız iyi notlar, yalnızca belli bir sistem içinde başarılı olduğunuza işaret eder; gerçek dünya için hazır olduğunuz anlamına gelmez.

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg de üniversite eğitimini yarıda bırakanlardan. Zuckerberg'in, Harvard Üniversitesi'nde okuduğu sırada, sosyal hayattan tamamen uzaklaşarak kendini web sitesi üzerinde çalışmaya verdiği biliniyor. Onu bu kadar başarılı kılan başka bir şey ise, şirketinin geçmişte karşılaştığı zorluklar karşısında takındığı kendinden emin ve mücadeleci tavır.

7. Hayat, notlardan ibaret değil. Gerçek başarı, dünyada etkisi hissedilecek, faydalı değişimlere imza atmakta yatıyor.

Elizabeth Holmes, henüz 19 yaşındayken, Stanford Üniversitesi'ndeki eğitimini yarıda bırakma kararı aldı ve Theranos şirketini kurdu. Okula ödediği paranın çok daha verimli bir şekilde kullanılabileceğini düşünen Elizabeth, kurduğu şirket ile sağlık sektörüne devrim niteliğinde yenilikler getirdi. Holmes, bugün dünyadaki en genç kadın milyarder.

Bütün bunlar tabii ki, düşük not alıyorsanız başarıyı garantilediğiniz anlamına gelmiyor. Amacımız, liseden veya üniversiteden vasat bir not ortalamasıyla mezun olduysanız umutsuzluğa kapılmamanız gerektiğini hatırlatmak. Hayatın inişleri ve çıkışları var ve okulda çok şey öğrensek de, gerçek eğitim sınıftan çıktığımız anda başlıyor. 

Öğrenmeyi bırakmayın, vazgeçmeyin ve hayallerinizi gerçekleştirmek için çok çalışın.

Popüler İçerikler

Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Mauro Icardi'den Olay Wanda Nara Paylaşımı: ''Evimde 2 Saat Boyunca Beni Taciz Etti''
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
17.05.2021

hayir calip gogle translate yaptiginiz icerigin tarihine bir bakin yahu. elizabeth holmes dolandiriciliktan taragi yedi bile.

16.03.2022

Türk milletinin 1990- yılları çok cahil ve sadece okulun ayatı kurtaracağını zannediyor , okul'dan diploma alıp ne yapacağız ? Başarısı orta düzeyde olan birri için birde. Anlamadığımız şeyleri zorla yaptırıyolar, ülkemizin durumu bu cahiller yüzünden gelişemiyor..

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ