26 Kasım’da Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Programlar ve Öğretim Materyalleri Daire Başkanı Esat Tektaş imzasıyla duyurulan programların onaylanarak MEB’in e-Yaygın sistemine tanımlandığı bildirildi. Ders süresi 72 saat olarak belirlenen Din Eğitimi alanındaki kurs programlarının isimleri, “Erken Çocukluk Döneminde Etkinliklerle Değerler Eğitimi Kurs Programı, Erken Çocukluk Döneminde Dinimi Seviyorum Kurs Programı, Erken Çocukluk Döneminde Kitabım Kur’an-ı Kerim’i Seviyorum Kurs Programı, Erken Çocukluk Döneminde Peygamberimi Seviyorum Kurs Programı” oldu.
BirGün, tüm itirazlara karşın Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü bünyesinde hayata geçirilen erken çocuklukta din eğitimine yönelik programların detaylarına ulaştı. Değerler Eğitimi programının bazı amaçları, programa yönelik hazırlanan kılavuzda şöyle kaydedildi:
•Nimetler için şükür etmesi,
•Allah’a dua etmesi,
•Allah’ın iyilik yapanları sevdiğini bilmesi,
•Varlıklara merhamet göstermenin önemini kavraması…
MEB’in, “Erken Çocukluk Döneminde Peygamberimin Hayatını Öğreniyorum” isimli kurs programının bazı amaçları ise kılavuzda şöyle ifade edildi:
•Peygamber kelimesini bilmesi,
•Peygamberlerin gönderiliş amacını bilmesi,
•Peygamberimizin Allah’a olan sevgisini bilmesi,
•Peygamberimizin Şefkatli bir baba olduğunu bilmesi…
Sağı solu imam hatip lisesi doldurdunuz bir nesil deist oldu, bu ısarın amacı ne cidden anlamıyorum. İnşallah oğlum büyüyene kadar gidersiniz...
Çocuk istismarıdır bu. Soyut düşünme 11-12 yaşında başlar, çocukların soyut şeyleri anlamadığını, travmalar yarattığını idrak edemeyen zorbaların bir kere çocuklara din eğitimi vermeye hakkı yok. Amaçları zaten sorgulamadan önce korkutmayı öğretmek. Gelişim döneminde henüz somut düşünme aşamasına ulaşmamış çocukların ruh sağlığında bozulmaların artmasına neden olacaklar. Büyüdüklerinde zihni fikri bilinci açık bireyler olmalarını nasıl bekleyeceğiz. Gelişmiş ülkeler anasınıfı seviyesinde çocukların müfredatlarına bilişim dersleri koymaya başlamışken ihtiyacımız din eğitimiydi. Devletin işi çocuklara dini dayatmak değildir. Neden korktuklarını, din dersi vermek istediklerini tahmin etmek zor olamasa. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek embriyoya dinden bahsetmek gibi. Ağaç yaş iken eğilirmiş, gelecekten korkuyorlar insanların sorgulamasından düşünmesinden korkuyorlar biat için daha iyi bir araç yoktur. Bu kararı çıkartanların çocuklarını yabancı kolejlere göndermeleri de ayrı bir durum.
Çok değil, yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki; bazı kişiler, bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir.”