İstanbul’da bulunan bir özel okulda, okuldan atılmasının sorumlusu olarak gördüğü okul müdürünü silahla vurarak öldüren 17 yaşında yabancı uyruklu Y.K.’nın ifadesi ortaya çıktı. Y.K., öldürmek amacıyla okula gelmediğini söyledi ve cinayetten sonra yaptıklarını anlattı. Y.K., çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Avukatın savunması ayrı bir rezillik.. Okul müdürü hayatından oluyor ve buna sebep olana, mağdur edebiyatı yapmak nasıl bir anlayış?
Avukatın söylediklerini okuyunca insanın sinirden kan beynine sıçrıyor.
Avukat olunca etiği, şerefi, insanlığı bı tarafa bırakmak zorunlu mu?