Fiziksel şiddet: İtme, tekmeleme, tükürme, vurma, dürtme, ısırma, çekiştirme, tekme atma ya da çelme takma eylemler içeren bu şiddet türünde zarar gören çocuklar net bir şekilde ayırt edilebilir.
Sözel şiddet: Dış görünüm, ırk, kılık kıyafet, konuşma tarzı ve lakap takma üzerinden kendisini gösteren bu şiddet türü 'Şaka yaptık' algısına oldukça yatkındır.
Sosyal şiddet: Dışlama, oyunlara dahil etmeme, yalnızlaştırma, ayrıştırma, görmezden gelme, kışkırtma ve iftira atma gibi eylemleri içeren sosyal şiddet özellikle eğitmenler tarafından rahatlıkla fark edilir.
Cinsel şiddet: Dokunma, sarkıntılık yapma, eteğini kaldırma, cinsel içerikli şakalar yapma, sütyenini açma ve iftira dışında taciz ve tecavüzü içerir.
Çocuk dünyanın en acımasız varlığıdır diye boşuna söylemiyoruz. Bakmayın öyle masum gözüktüklerine. Aslında hepsi birer şeytan.
Hadi diyelim fiziksel şiddet/zorbalık nispeten o kadar yaygın değil(ki o da fazlasıyla yaygın her neyse) fakat eminim hepimiz okulda şimdiye dek psikolojik şiddet görmüşüzdür. Ben bizzat öğretmenlerden dahi gördüm. İnsanların eğitildiği kurum olması lazım gelen okul, aslında kötü bir yer.
İlkönce ailelerin bilinçlenmesi lazım. Aile çocuğu arkadaşını dövdüğünde sırtını sıvazlar, annesi "okulda kızları öpüyor musun ? Sevgilin var mı ? Aferin oğluma" derse yada bir başkasının çocuğunu ailecek " yok orası öyle burası böyle" diye hedef haline getirirse, dahada önemlisi esas olanın karakter olduğunu söylemezse bu iş katlanarak gidecek.