Türk televizyon tarihinin son 10 senesi bazı senaristler tarafından domine ediliyor. Bunun sebebi de tabii başka sektörlerdeki gibi mafyacılık değil; başarı. Yaptığı neredeyse her iş bir fenomen haline gelmiş, unutamayacağımız sahneleri bize armağan eden Ece Yörenç, gerçekten bir teşekkürü hak ediyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi bölümünü evlilik sebebiyle yarıda bırakan Yörenç, bir süre sekreterlik yaptı.
Böylece Mahallenin Muhtarları dizisinin senaryo ekibine katıldı. 11 sene boyunca 6 kişilik senaryo ekibinde yer aldı.
İkisi beraber Ay Yapım'la anlaşıyorlar ve başlıyorlar serüvene. Melek Gençoğlu da bu listenin başlığını hak eden bir senarist. Fakat bir süre sonra yolları ayrılıyor ikilinin.l
Şu an Kırgın Çiçekler kadrosunda yer alan Gözde Akyıldız, Eşref Kolçak ile. Yapımcı da o zaman 'Base Yapım' olarak bildiğimiz Ay Yapım'ın sahibi Kerem Çatay.
Yine yapımcı Kerem Çatay ile. Zaten yolları bir daha ayrılmadı. Tabii ilk iki dizi çok da uzun soluklu olmadı, henüz yıldızı parlamamıştı.
5 sezon, 174 bölüm süren bir diziden bahsediyoruz. Reşat Nuri Güntekin'in romanından uyarlama dizinin konusu için yaratıcı, özgün diyemeyiz tabii. Fakat olay örgülerini çok iyi bir şekilde kurmasalar herhalde bu kadar uzun süre ve başarıyla devam edemezdi. Tabii yine Ay Yapım ile beraber.
Yaprak Dökümü'nün yayınlandığı o uzun sürecin bir dönemide, diğer senaristlerin bir dizi yazarken çileler çektikleri dönemde ikinci bir diziye başlamışlardı. İkisi de dram, ikisi de Reşat Nuri Güntekin, aynı yapımcı, hatta müzikleri bile aynı elden çıkıyordu.
Ve Ece Yörenç'in çok sevdiği Kıvanç Tatlıtuğ ile yolları burada kesişir. Öyle ki sonraki neredeyse tüm işlerini aynı yapım şirketi çatısı altında, aynı senaristle devam ettirdi Kıvanç Tatlıtuğ da.
2007'de TRT'de yayına giren diziyi hatırlayanlarınız çok azdır. Romantik komediydi, yine yapımcısı ve senaristleri aynıydı. Senaryo ekibinde İlkay Akdağlı da onlara eşlik ediyordu.
Herhalde yarattıkları en büyük ve en fenomen dizi bu oldu. Her bir sahnesi olay ve unutulmazdı. İran, Balkanlar, Arap ülkeleri, Yunanistan, Hong Kong, Latin ülkeleri, İsrail derken dünyaya yayıldı 'Aşk-ı Memnu.' Halit Ziya Uşaklıgil'in ölümsüz eseri, uyarlamasıyla dünyayı gezdi. Bu arada farkındasınız değil mi, aynı dönemlerde yazılan kaçıncı dizi...
Bu dizi çok uzun soluklu olmadı ama artık bir delilik olduğu için, aynı anda 4 diziden falan bahsediyoruz tabii sırf o periyotta devam eden. Türk dizilerinin sürelerini de düşününce hepsinde ayrı ayrı başarı beklemek zor. Zaten 11. bölümden sonra devretmişler senaristliği.
Bu da çeşitli ülkelere satılan başarılı bir iş oldu.
Söylemeye gerek var mı, yine Kıvanç Tatlıtuğ. :) Zaten kendisine Ay Yapım tarafından senet imzalattırmış gibi; Ay Yapım'dan başka yapımcıyla sadece ilk işinde çalıştı.
Rusya'da kaliteli şekilde çekilmiş sahneler, iyi bir kadro, bol reklam. Yine de yurtdışı satışları yayınlanmadan önce başlayan dizi 21 bölüm sürdü ve final yaptı. Arada olur öyle.
Bir Amerikan dizisi O.C'nin uyarlaması olan dizi 2 sezon oynadı, epey de reyting aldı. Serenay'ın Serenay, Çağatay'ın Çağatay olmasını sağlayan da bu diziydi.
Bu dizinin senaristliğini daha sonra bir başkasına devretse de dünyasını kuran o. Kıvanç Tatlıtuğ görünce şaşırıyor muyuz? Peki Ece Yörenç'in bir dizi daha yapmayacağına inanıyor muyuz?
Her biri aşk temalı birbirinden saçma diziler.
Senaryo yazmanın ne kadar zor olabileceğini ki unutmadan bir bölümün uzunluğunu düşünün, ne teşekkürü demeniz emeğe haksızlıktır.
konusunu Tanzimat romancılarından aldığı diziler hariç , ki onları da halka tanıttığı için, teşekkür edilecek bir şey yok. Geriye kalanların çoğu ergenlerin zihinlerine ve apış aralarına hitap eden, batı özentisi, çakma diziler. Teşekkür edilecek senarist ve kadın arıyorsanız size Meral Okay, Gülse Birsel diyebilirim(benim düşüncem).