Hepimiz 'bir adaya düşersen yanına alacağın 3 şey ne olurdu' sorusuyla hayatımızın bir noktasında karşılaşmışızdır. Bu soruya cevap verirken bile kararsız kalıyorsanız ya da içinizi bir telaş hissi kaplıyorsa, bir de gerçekten bu durumla karşı karşıya kalmış olan insanları düşünün İşte sizler için sıraladığımız cehennem gibi talihsiz serüvenler dizisinden canlı olarak çıkan 13 insanın inanılmaz hikayeleri!
Ağaçlar ve kar düşüşünü hafifletmeye yardımcı oldu. Vulovic, 28 yolcu ve mürettebattan hayatta kalan tek kişi oldu. Kazadan sonra bacakları, kafatası ve omurları kırıldı. Ayrıca geçici felç geçirdi. Vulovic, kazadan bir yıl sonra tekrar yürüyebiliyordu.
Uçağa yıldırım çarptığında Diller, annesinin her şeyin bittiğini söylediğini hatırlıyor. Uçak yere çakıldığında Diller hala koltuğuna bağlıydı. Köprücük kemiği kırılmıştı, bir dizi burkulmuştu, sağ omzunda ve sol baldırında kesikler vardı ve bir gözü şişerek kapanmıştı. Uçak yağmur ormanının 3 kilometre içine düşmüştü. Diller, 11 gün boyunca ormanda yürüdü ve sonunda ormanda çalışan insanlar tarafından bulundu. İşçiler, kurtçukları temizlemek için Diller'ın yaralarına benzin döktüler.
Alvarenga ve 22 yaşındaki arkadaşı Ezequiel Córdoba, balığa çıktıklarında şiddetli bir fırtınaya yakalandılar. Motor arızalanmıştı ve dalgalar onları açık sulara sürüklüyordu. Balıkları ve deniz kuşlarını elle yakalayan ikili, eti ya kurutuyor ya da çiğ tüketiyorlardı. Aynı zamanda da yağmur suyu toplamak için bir sistem geliştirmişlerdi. Ancak iki ay sonra Córdoba depresyona girdi, yemek yememeye ve su içmemeye başladı. Kısa sürede öldü. Tek arkadaşını kaybeden Alvarenga, Córdoba'nın cesediyle altı gün boyunca sanki yaşıyormuş gibi konuştu. 14 ayın sonunda sonunda karayı gördü ve Ebon Atolü'ne ayak bastı. Emi Libokmeto ve Russel Laikidrik, Alvarenga'yı yazlıklarına bakarken gördü. Alvarenga 11 gün boyunca hastanede yattı ve sonra evine döndü.
Belki 127 Saat filmini izlemişsinizdir. Nereye gittiğini kimseye söylemediği için bulunması imkansızdı. Yanında sadece bir litre su, iki burrito, birkaç parça çikolata, kulaklıkları ve bir video kamerası vardı. 27 yaşındaki Ralston, video kameraya vasiyetini kaydetti. Ralston ne kayayı hareket ettirebildi ne de parçalayabildi. Sonunda hayatta kalabilmek için kör bir bıçakla kolunu kesmek zorunda kaldı.
Hayatta kalan Roberto Canessa, yamyamlığın birini yemek için öldürmek olduğunu, onların yaptığı şeyin antropofaji olduğunu söyledi. Daha sonra 6 kişi doğal nedenlerden, 8 kişi de çığ yüzünden hayatını kaybetti. İki ay sonra, hayatta kalan 16 kişi kurtarıldı.
Bakari, ailesini ziyaret etmek için seyahat ediyordu. Dokuz saat kadar bir enkaz parçasına tutunan kız, bir kurtarma ekibi tarafından keşfedildiğinde yüzemeyecek kadar yorgundu. Daha sonra Steven Spielberg Bakari'nin hikayesini büyük ekrana taşımak istese de, kız bu teklifi geri çevirdi.
Tedavilerde kullanılan proton tedavisi, 250 milyon volt enerjiye sahipken, Bugorski'ye çarpan ışın, 300 kat daha güçlüydü. Herkes araştırmacının ölmesini bekliyordu. Yüzünün sol tarafı şişti ve felç kaldı, ancak ölmedi.
Williams, babası Charles ile seyahat ediyordu. Titanik batarken yolcuların cankurtaran sandallarına yardım etmek için gemide kaldılar. Bir cankurtaran sandalına binerken Charles'ın kafasına bir gemi bacası düştü ve vefat etti. Gemi battığında Williams katlanabilir bir cankurtaran botuna tırmanmayı başardı. Vücudunun yarısı suyun içindeydi. Kurtarma gemisi geldiğinde aynı bota tutunan 30 yolcudan sadece 11'i hayattaydı. Williams planladığı gibi Harvard'dan mezun oldu ve 1924 Olimpiyatları'nda altın madalya kazandı.
Pelée 8 Mayıs 1902'de patladığında her yer aşırı ısınmış gaz ve toz bulutuyla kaplandı. Bu bulut, 30.000 insanın yanarak ölmesine neden oldu. Sylbaris, patlamaya hücresindeki küçük delikten tanık oldu. Aşırı sıcaktan kendini korumak için kıyafetlerine idrarını yaptı ve onlarla hücredeki delikleri kapattı.
Tekne battığında tuvalete giren Okene, 60 saat boyunca dondurucu karanlıkta sadece iç çamaşırlarıyla yüzeyin 30 metre altında bekledi. Sonunda, Güney Afrikalı kurtarma dalgıçları tarafından kurtarıldı.
1704 yılında Selkirk, 21 yaşındaki kaptana onun hastalıklı gemisinde uzun bir yolculuğa daha çıkmaktansa ıssız bir adada terk edilmeyi tercih ettiğini söyledi. Kaptan, ona bir yatak, bir tüfek, bir tabanca, barut, bir bıçak, pusula, su kaynatmak için bir bir demlik, iki kilo tütün, biraz peynir ve reçel, bir şişe rom ve İncil verdi ve Selkirk'ü bir adaya bıraktı.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...