Hayatınızın her döneminde yalnızca şans faktörüyle hareket edemezsiniz, bazen sahip olduğunuzun yeteneklerin yanında ufak tefek dokunuşlara da ihtiyacınız olacaktır. İşte bu dokunuşlar tam da size vereceğimiz birkaç psikolojik taktikten ibaret.
Gerçi siz taktik deyip geçmeyin, olmadık yerde hayatınızı kurtarabilirler...
En sevimli yüz ifadenizle aile üyelerinizden birinin 'sağ kulağına' doğru uzun zamandır almak istediğiniz o ceketi alıp alamayacağınızı sorun. İsteğinizin kabul edilme olasılığı çok yüksek!
Aynı şeyi üzgün hissettiğinizde de yapabilirsiniz ama bu sefer düz çizgi çekmek yerine gökkuşağı çizin. Ruh halinizdeki değişimi hemen fark edeceksiniz.
Yani saklamanız gereken şeyler varsa gece vakti telefonunuzla çok fazla haşır neşir olmamanızı tavsiye ederiz. Bizden söylemesi...
Kaliteli bir sohbetten sonra keyfinizin yerine gelmeyeceğini kim söyleyebilir?
Yani ola ki karşınızdaki insan elindeki kahve fincanıyla oynarken durduk yere onu gelip ikinizin arasına koyarsa hele hele de bu oldukça kritik bir konuşma esnasında oluyorsa söylediği şeylerin doğru olup olmadığını iki kere düşünün.
Bu renk, odaklanmanıza yardımcı olacak ve sizi daha zinde tutacaktır.
Herkes önemli bir kararın arifesinde bilgisine ve deneyimine ihtiyaç duyulan kişi olmayı sever. Yani bu şekilde karşınızdaki kişinin yönlendirmesine güven duyduğunuzu gösterip size yardım etme ihtimalini arttırırsınız.
Havada asılı kalan bu cümlenin ardından konunun gidişatı merak ettiğiniz o noktaya doğru kayacaktır, çünkü tekrar edilen cümlelerin ardından insan ister istemez kendini konu hakkında daha detaylı bilgi vermek zorunda hisseder.
Su içmek için durup aklınızı toparlamaya çalışın, kimse aradaki farkı anlamayacağı için dışarıdan profesyonel görüntünüzü bozmadan durumu idare edebilirsiniz.
Dikkat ettiyseniz, çoğu siyasi lider de bu tekniği kullanır. Konuşurken bu şekilde duran birinin karizmasından istemsizce etkilenip güvenilir bulmaya başlarsınız, hem de basit bir el hareketinin yardımıyla!
Bu ifadeler sizin söylediğiniz şeylere olan ilginin kaybolmasına ve bildiklerinize şüpheyle yaklaşılmasına neden olur. Konuşmayı 'ben' ekseninden uzakta tutun.
5 dakikam çöp oldu
sallaaaaa.....ya tutarsa hesabi!
Sonuncu yanlış. Nerede okudum hatırlamıyorum ama araştırın eğer az göz kırpıyorsanız karşınızdaki kişiye ilgi duyuyorsunuz(aşıksınız veya etkilendiniz) ama çok göz kırpıyorsanız tam tersi, yani pek sevdiğiniz biri değil. Bunu araştırmaya da gerek yok, platonik olduğunuz insanı dikizlerken hiç gözlerinizi kırptığınızı hatırlıyor musunuz? Şahsen ben her görüntüsünü beynime kazımak için daha detaylı bakıyorum, gözümü çok az kırpıyorum.