Okuduğunuz An Dünyanın En Entelektüel İnsanına Dönüşeceğiniz En İyi Sanat Tarihi Kitapları

Sanat çok geniş bir kavram olsa da bu alan hakkında yazılan kitaplar biraz da olsa sanat tarihini yakalamamızı sağlıyor. Peki, sanat ve sanat tarihi hakkında en iyi kitaplar hangileri biliyor musunuz? Eğer siz de bizler gibi sanat aşığıysanız, en iyi sanat tarih kitaplarını içeriğimizde bulabilirsiniz!

Not: Kitap açıklamaları tanıtım bültenlerinden alınmıştır.

Önerdiğimiz ürünleri seveceğinizi umuyoruz! Bu içerikten alışveriş yapmaya karar verirseniz, Onedio sayfadaki bağlantılardan gelir elde edebilir. Satın aldığınız ürünlerde satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Onedio sorumlu değildir.

1. Sanatın İcadı: Bir Kültür Tarihi - Larry Shiner

kitantik.s3.cloud.ngn.com.tr

Sanatın İcadı, modernliğin yerleşik kurumlarından biri olan sanatın soykütüğünü çıkaran, sanat ve etrafında kurulu tüm kavramlar sistemini yapısöküme uğratan bir kitap. Son yıllarda teori ve felsefede yaşanan dönüşümler, yaşadığımız toplumun hiçbir kurumunun kendinden menkul yapılar olmadığını bize gösteriyor. İçinde yaşadığımız kültürün tüm unsurlarının bir tarihsel matris içinde gerçekleştiğini öğrenmek kimsede şaşkınlık uyandırmıyor. Eski tarih yazımı yöntemlerinin bir kenara bırakılması ve tarihin yeniden yazılması gereğinden daha sık söz ediliyor. Sanat tarihini sanat yapıtlarının tarihi olarak ele alan, Batı dışı kültürleri Batılı kategorilere sokan yaklaşım da bu sorgulamadan daha fazla kaçamayacak hale geldi. Larry Shiner, öncelikle, Batı’nın diğer toplumlara ve hatta kendi geçmişine bakışının, son iki yüzyıl içinde kurumsallaşmış olan sanat ve zanaat ayrımına göre biçimlendiğini gösteriyor. İlk bakışta toplumsal alanın çatışmalarını içermediği düşünülen sanat kavramlarının çoğunun, baştan aşağı ırkçılık, cinsiyetçilik, Avrupamerkezcilik, sömürgecilik ve sınıfsal ayrımcılıktan beslendiğini açıklıyor. Daha sonra, el emeği üzerinden kurulan “usta ve ustalık” kavramının gittikçe gözden düşürülerek; yerine eserinin bağımsızlık halesini korumak adına hayattan kopmuş “sanatçı ve sanat” kavramının yüceltilmesinin ve estetik değerin her şeyin önüne geçmesinin hikâyesini anlatıyor. Geçmişin sanat ve zanaat, sanat ve hayat ayrımlarını içermeyen sisteminden modern güzel sanatlar sistemine geçiş sürecinde yaşanan bölünmeleri aşma yönündeki kuramsal ve sanatsal deneyimleri örnekleyerek günümüz sanatındaki alternatif arayışlara bağlıyor hikâyesini. Sanatın İcadı’nı kaleme alırken çağdaş Fransız düşüncesinden, özellikle Michel Foucault ve Paul Ricoeur’dan etkilenen Shiner, her tür okurun zevkle okuyacağı, alışılmadık bir sanat kitabı yazmış. Yalnızca sanatseverlere değil, modern toplumun kurulma süreçlerini ve çağdaş düşüncenin hayatı yorumlama gücünün katettiği mesafeyi merak edenlere göre bir kitap.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

2. Sanat İçgüdüsü: Güzellik, Zevk ve İnsan Evrimi – Denis Dutton

İnsanın sanat serüveni de tıpkı insanın tarih boyu evrimi gibi geçmişle sürekli bir iletişim ve etkileşim halindedir. Sanat İçgüdüsü, insanın sanatsal yaratımın izlerini süren, bulduğu izleri makul bir çerçeve içinde tartışan eşsiz bir çalışma. İnsanın sanat eserlerinden zevk almasının temellerinin de sorunsallaştırıldığı kitapta disiplinler arası bir stratejiye yaslanılarak, geniş bir alanda sanatın işlevi gözler önüne seriliyor. “Bu kitaptaki amacım en başından sanatın genel niteliklerini evrilmiş adaptasyonlar olarak açıklamaktı. Standart kanona tekrar tekrar göndermeler yapmış olsam da, alt uçtaki popüler sanat diye görmezden gelinebilecek şeyleri de analize dahil etme niyetiyle yazdım. Eğer analizim doğruysa, uyku vakti hikâyelerinden, Susam Sokağı’ndan ve gençlik edebiyatından televizyon dizilerine, aşk romanlarına ve formüllerle yazılmış Hollywood filmlerine kadar uzanan sanat eğrisi hakkında daha anlamlı bir tartışma yürütmemize olanak tanıyacaktır.”

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

3. Güzelliğin Tarihi - Umberto Eco

Güzellik nedir? Sanat, zevk, moda nedir? Güzellik mantık çerçevesinde değerlendirilebilir mi? Güzellik üzerine nesnel saptamalarda bulunulabilir mi? İşte Umberto Eco bütün bu soruların merkezinden başlatıyor büyük keşif gezisini. Batı kültürünün başyapıtlarını ('Milo Venüsü'nü Andy Warhol'un 'Marilyn'ini, Bosch'un canavarlarını, Botticelli'nin madonnalarını veya Manet'nin odalıklarını göz ardı etmeden) en ince ayrıntısına kadar inceliyor. Güzelliğin farklı yönlerinin kusursuz tanımlamalarını yapıyor; Eski Yunan'dan günümüze doğru çıktığı zaman yolculuğunda okurunu da peşinden sürüklüyor. 'Güzellik nedir?' gibi güç bir soruyu cevaplamaya çalışan sanatçılara ve düşünürlere kitabında yer vererek anlatılanları zenginleştiriyor. 'Güzelliğin Tarihi' bugüne değin kabul görmüş tüm fikirleri geliştirerek Güzelliğin tanımını tekrar tekrar yeniden yapıyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

4. Sanata Giriş - Selçuk Mülayim

Resim, heykel ve mimari alanlarında anlaşılabilir, estetik edebiyatının batağına saplanmadan bir şeyler derleyebilmek için öncelikle bu kitabın planını hazırlamam gerekiyordu. Bunun için bütünüyle teknik düzeyde kalmak üzere, plastik sanatların temel kavramları ve terminoloji konularına yönelik bir deneme yapmayı tasarladım.

Amaçladığım hedefe bütünüyle ulaşabildiğimi, anlatılması gereken her şeyi toparlayabildiğimi söylemek güç. Bu işin beyhude olduğunu ancak kitaba son noktayı koyduğum an anladım. Her şeye rağmen plastik sanatların temel kavramları ve terminolojisi için küçük de olsa bir adım atabildiğimi sanıyorum.

Bu kitap estetikçilerin yaratmış oldukları karamboldan dikkatle uzak durmaya çalıştığından, sadece plastik sanatların temel kavramları ve terminolojisini ele almakla yetinmektedir. Sanat kuramını, bir yığın gürültü ve kargaşa içinden sıyırabilmek için oldukça yalın ve açık bir üslupla yazılmış bir kitap var elinizde. Böyle bir kitabı karıştırmakta olan kişi, sanatçı veya sanatla ilgili herhangi biri, kendi konularına ait bazı ipuçlarını burada bulabilecektir.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

5. Terapi Olarak Sanat – Alain de Botton & John Armstrong

Sanatın çok önemli olduğu sözünü çok sık duyarız, ama nedenini tam olarak söyleyen pek çıkmaz. Alain de Botton ve John Armstrong, sanatın en içten ve sıradan ikilemlerimizde bize yardımcı olabileceğine inanıyorlar: İşim neden daha tatminkâr olmasın? Neden başka insanların hayatları daha cazip geliyor? İlişkilerimi nasıl iyileştirebilirim? Siyaset niye bu kadar iç karartıcı?

Terapi Olarak Sanat, sanatı yorumlamada yeni bir yöntem öneriyor: Hayattaki problemlerin birçoğuna etkin çözümler getiren, bir terapi biçimi olarak sanat.

Alain de Botton'un ilk olarak 2008'de Londra'da hayata geçirdiği The School of Life projesi, felsefe, edebiyat, psikanaliz ve görsel sanatların sunduğu yaklaşımlar ve rehberlik aracılığı ile katılımcıları akıllı ve iyi yaşama alternatiflerini keşfetmeye ve tartışmaya davet ediyor:

-Potansiyelimizi nasıl gerçekleştirebiliriz?

-Aşkı nasıl zinde tutabiliriz?

-Nasıl fark yaratırız?

-Nasıl yaratıcı oluruz?

-Sakin kalmayı nasıl başarırız?

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

6. Sanatın Öyküsü – E. H. Gombrich

d2hdivuvzlcc3x.cloudfront.net

Sanatın Öyküsü, bugüne kadar yayımlanmış sanat kitapları arasında en tanınmış olanlarından biridir. Bilinen ilk mağara resimlerinden, günümüzün deneysel sanatlarına kadar uzanan geniş bir dönemi ele alan önemli bir başlangıç kitabı olarak, yayımlandığı günden beri rakipsizdir. Prof. Gombrich, sanat alanındaki derin bilgisini, ele aldığı sanat çalışmalarına duyduğu sevgi ile birleştirip aktarabilen gerçek bir usta olarak kabul edilmektedir. Sanatın Öyküsü'nün dünya çapında kazandığı büyük başarı, anlatımındaki yalınlığa ve açıklığa dayanır. Yazar amacını, 'daha iddialı çalışmaların sayfalarını dolduran çok sayıdaki isim, dönem ve üslubu kolay anlaşılır bir şekilde düzenlemek' olarak tanımlar. Gombrich, görsel sanatların psikolojisi konusundaki bilgilerini de kullanarak, sanat tarihini, 'içindeki her eserin geçmişle bir bağ kurup, geleceğe işaret ettiği, sürekli iç içe geçen ve değişen gelenekler dizisi' ve 'bugünü piramitlerin çağına bağlayan canlı bir zincir' olarak görmemizi sağlamıştır.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

7. Sanat ve Arzu - Ulus Baker

Sanat ve Arzu, sosyal bilimler eleştirisi ile yeni bir sosyal bilim önerisini birlikte geliştiren Ulus Baker'in ODTÜ Görsel-İşitsel Sistemler Araştırma ve Üretim Merkezi'nde 1998 yılında verdiği seminer dizisinin kitaplaştırılmış hali. Ulus Baker 17. Yüzyıldan başlayıp Kant'la devam eden temel modern özneleşme süreçlerini Deleuze'ün kılavuzluğunda ele alıyor. Spinoza, Descartes, Leibniz, Kant felsefelerine hep sanatla bağıntısını da gözeterek, bunlardan bir estetik çıkartılabilir mi diye bakıyor. Sonra, resimde 19. yüzyıl sonunda başlayan dönüşümleri ele alıyor; imge üretimi bakımından sinemaya eğiliyor; sinemanın anlam üretme tarzlarına odaklanıyor. Sanat ve Arzu seminerini baştan sona kat eden affect (duygulanım) kavramı naracılığıyla, resim ve film dünyalarına, esinlendirici örneklerle dolu bir keşif gezisi bizi bekliyor. Bilirsiniz düşünceler insanların elinden çok kolay çıkar, kullanıma açık nesnelerdir, bedavadırlar her şeyden önce. Satılan düşünceyle bakış açısı falan oluşturulamaz. Düşüncenin pazarlandığını da hepimiz biliyoruz. Artık günümüzde reklamcılar 'konsept' yaratıyorlar, Deleuze'ün söylediği gibi. Onların elinden bunu nasıl alacağız, mesele o. Bir sanatçı sanat eserini reklam olmaktan nasıl çıkaracaktır? Ya da gazete köşe yazısı düzeyinde yürütülen bazı etik ve politik tartışmaların elinden siyaset alanları nasıl kurtarılacak ve nasıl yeniden inşa edilecektir? Ya da düşüncenin kurtarılması nasıl yeniden inşa edilecektir bu ortamın içerisinde?

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

8. Görme Biçimleri – John Berger

Görme konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir.

Ne var ki başka bir anlamda da görme sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi çevreleyen dünyada kendi yerimizi görerek bulunuruz. Bu dünyayı sözcüklerle anlatırız ama sözcükler dünyayla çevrelenmiş olmamızı hiçbir zaman değiştiremez. Her akşam güneşin batışını görürüz.

Dünyanın güneşe arkasını dönmekte olduğunu biliriz. Ne var ki bu bilgi, bu açıklama gördüklerimize uymaz hiçbir zaman. Gerçeküstücü ressam Magritte 'Düşlerin Anahtarı' adlı resminde sözcüklerle nesneler arasında her zaman var olan bu uçurumu yorumlamıştır.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

9. Çirkinliğin Tarihi - Umberto Eco

d2hdivuvzlcc3x.cloudfront.net

Bu kitap, Güzelliğin Tarihi’nin devamı niteliğinde. Ne de olsa güzellik ve çirkinlik birbirlerini imleyen kavramlar. Çirkinlikle güzelliğin tersini ifade ederiz. Demek ki yapmamız gereken birinin doğasını anlamak için diğerini tanımlamak. Ne var ki, yüzyıllara yayılan birçok çirkinlik tezahürü, sanılanın aksine oldukça zengin ve şaşırtıcıdır. Çirkinliğin Tarihi de işte bu örnekleri sunuyor bize.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

10. Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri - Susie Hodge

Tüm dünyada bir milyondan fazla satan Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir serisininin ilk kitabı...

Kabul edelim, bir sanat müzesi ziyareti ilham verici bir deneyim olabileceği gibi feci sıkıcı bir hal de alabilir. Sırf sanat eseri diye baktığımız her resim ya da heykeli seveceğiz diye bir kaide yok elbette. Ama şu da gerçek: Baktığımızın arkasındakini görmemizi sağlayacak bilgiye sahip olmak, o eseri başka türlü görmemize, anlayabilmemize ve hatta ondan etkilenebilmemize sebep olabiliyor. Başka bir deyişle, 'barok' ya da 'post-modern' gibi tanımlar biz dost meclisinde kullanıp havalı -ya da komik- gözükelim diye uydurulmadı: faydalılar.

Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Sanat Fikri, başlıca sanat akımlardan önde gelen temsilcilerine dek sanat tarihine mükemmel bir giriş kitabı. Tüm dünyada bir milyon adedin üstünde satan Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Fikir serisine ait bu kitap, Barok, Rönesans, klasik Yunan ve eski Mısır gibi ana sanat dönemlerinin yanı sıra, romantizm, minimalizm, sürrealizm ve pop art gibi önde gelen hareketlerini kapsıyor. Degas ile Monet ya da Dali ile Duchamp arasındaki farkı ayırt edemeyenleri -yalnız değilsiniz!- tarih öncesinden bugüne yaratıcılık, emek ve isyanla dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Sanattan biraz daha fazla keyif almak isteyenler için ideal kitap.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

11. Sanatçıların Hayat Hikayeleri - Giorgio Vasari

Giorgio Vasari, İtalyan Rönesansı'nın belli başlı sanatçılarının hayat hikâyelerini yayımladığında, sanat tarihi disiplininin temellerini de attı. Vasari'nin kullandığı biyografik yöntem, asırlar boyunca sanat tarihi yazımına öncülük etti ve model oluşturdu. İlk baskısı 16. yüzyılda gerçekleştirilen ve ilk sanat tarihi kitabı olarak nitelendirilen Sanatçıların Hayat Hikâyeleri'nden yapılan bu kapsamlı seçki, Rönesans'ın doğuşunu ve gelişimini dönemin belli başlı sanatçıların hayatları ve yapıtları üzerinden anlatıyor. Cimabue ve Giotto'dan Alberti gibi perspektif teorisyenlerine ve Rönesans sanatının doruğunu temsil eden Raffaello, Leonardo ve Michelangelo gibi büyük ustalara uzanan Vasari, sanatçılarla ilgili ilginç anekdotların yanı sıra yapıtları hakkında da son derece ayrıntılı bilgiler veriyor.

İtalyan Rönesansı'na tanıklık etmiş Floransa, Roma, Venedik gibi kentlere, mimari ve resimsel başyapıtların sırlarına, Medici ailesinin dünyasına, sanatçıların esin kaynaklarına uzanan renkli bir geçmiş yolculuğu...

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

12. Sanatın Gerekliliği - Ernst Fischer

kitantik.s3.cloud.ngn.com.tr

Çağımızın sanat ve insan ilişkileri üstüne yazılmış temel kitaplarından biri olan Sanatın Gerekliliği'ni, John Berger'in önsözü ve Cevat Çapan'ın çevirisiyle sunuyoruz.

'Sanat insanın dünyayı tanıyıp değiştirebilmesi için gereklidir.Ama salt özünde taşıdığı büyü yüzünden de gereklidir.'

Ernst Fischer

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

13. Batıya Göçün Sanatsal Evreleri - Doğan Kuban

Türk sanatının, yüzyıllar içinde Asya bozkırlarından başlayıp batıya, Anadolu'ya ve Balkanlara süren göçe paralel olarak evrilişinin kesintisiz bir hikâyesi...

Geniş bir coğrafi mekana ve yüzyıllara yayılan uzun bir hikaye, çoğu zaman coğrafi bölgeler ya da farklı kültürel-siyasal gelenekler çerçevesinde ele alınır. Batıya Göçün Sanatsal Evreleri, tarihöncesi bozkır toplumlarının sanat geleneklerinden başlayarak Orta Asya, Timurlu ve Selçuklu sanatlarını, batıya süren uzun göçün süreklilik gösteren aşamaları olarak ele alınıyor. Bozkır toplumlarının, başta Çin olmak üzere yerleşik toplumların yaratılarıyla; timurlu sanatının Hint ve İran tarzlarıyla; Anadolu-Türk sanatının Ortadoğu gelenekleriyle girdiği etkileşimin çarpıcı bir tablosunu çiziyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

14. Teknik Olarak Yeniden-Üretilebilirlik Çağında Sanat Yapıtı – Walter Benjamin

Walter Benjamin bu uzun ve derinlikli makalesinde, faşizm ve kapitalizm gölgesinde sanat/kültürün büründüğü yeni çehreleri; bu çehrelerin geleneksel sanat algısı ve tanımında yarattığı değişimleri eleştirel bir gözle irdeliyor. Bu bağlamda fotoğraf ve özellikle sinemayı ele alan ve metnin belkemiğini sanatın yeniden üretilebilirliğiyle oluşturan Benjamin, sanatın zorba ideolojinin hizmetinde araçsallaştırılması ve bir uyuşturucu olarak kitlelere sunulması sorununu etkileyici bir dille önümüze sürüyor.

'Faşizm yeni proleterleşen kitleleri organize etmeye çalışırken, aynı kitlelerin lağvetmeye uğraştıkları mülkiyet ilişkilerine hiç dokunmaz. Kurtuluş yolunun kitlelere kendilerini ifade etme şansı vermekten geçtiğini düşünürken, onlara katiyen haklarını vermez. Kitlelerin değişmiş mülkiyet ilişkilerine yönelik hakları vardır; faşizm ise bu ilişkilerin değişmeden kalmaları için onlara ifade şansı tanır (...) Bu, faşizmin uyguladığı şekliyle, siyasetin estetize edilmesidir. Komünizmin buna yanıtı ise sanatı siyasileştirmektir.'

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

15. Sanatçı Gibi Düşün – Will Gompertz

Bazı insanlar parlak fikirler bulmakta ve bunları hayata geçirmekte neden daha mahirdir?

 Pardon Neye Bakmıştınız? / Modern Sanatın 150 Yıllık Şaşırtıcı, Sarsıcı, Kimi Zaman da Tuhaf Hikâyesi kitabından tanıdığımız yazar, BBC sanat editörü Will Gompertz uzun yıllar sanatçılarla çalışmış ve onları incelemiş.

Bu süreç zarfında, başarılı sanatçıların birtakım ortak özellikleri olduğunu fark etmiş.

Sanatçı Gibi Düşün kitabında bu özellikleri, her zamanki akıcı, esprili üslubuyla ve örneklerle anlatıyor.

Yeteneklerin gelişmesine yardımcı olan birtakım yaklaşımları benimseyen ve sanatçı gibi düşünen herkesin, işi ne olursa olsun, daha yaratıcı ve verimli bir hayat sürebileceğini, başarı kazanma ihtimalinin artacağını savunuyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

16. Camera Lucida – Roland Barthes

Fotoğraf edebiyatının iki başyapıtından biri sayılan Camera Lucida, aynı zamanda Roland Barthesin en bireysel ve kurgusal yapıtı. Camera Lucidada fotoğrafın ne olduğu sorusuna yanıt ararken, fotoğraf ile ölüm -belki de yaklaşmakta olan kendi ölümü- arasındaki ilişkiyi de ortaya çıkarmıştır. Barthes kitap tamamladıktan kısa bir süre sonra ölmüştür.

Fotoğraf üzerine yazma tutkumun açığa çıkardığı bu karmaşa ve ikilem, aslında sürekli olarak çektiğim bir sıkıntıyla ilgiliydi: biri anlatımcı, diğeri eleştirel iki dil arasında savrulan bir özne olmanın sıkıntısı.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

17. Mağaradaki Zihin - James David Lewis - Williams

Lascaux, Chauvet ve Altamira gibi mağaraların duvarlarında bulunan hayvan resimleri ve semboller bize geçmiş dönem insanlarının zihinleri hakkında ne söyler?

Antropolog ve kaya sanatı tarihçisi David Lewis-Williams Mağaradaki Zihin isimli çalışmasında Paleolitik (yontma taş) dönem insanının mağara duvarlarına çizdiği imgelerin düşünsel ve itkisel serüvenini anlatıyor.

Lewis-Williams evrim, sinirbilim ve yapısalcı antropolojinin ışığında insanın atalarının karanlık gizemine ve bilincimizin doğasına büyük bir ustalıkla ışık tutuyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

18. Yasaklı Sanat Olarak Minyatür, Resim ve Grafik Tarihi - Zeki Tez

Resim, tarih boyunca çeşitli yasaklara ve düşmanlıklara maruz kaldı. Mağara duvarlarına yapılan betimlemelerden grafik tasarıma uzanan geniş yelpazede minyatür, resim ve grafiğin ustaları; teknikleri, üslupları, konuları nedeniyle ciddi eleştirilerin hatta baskıların hedefi oldu. 

Yüzyıllar boyunca dünyanın farklı coğrafyalarında birbirlerinden çok ayrı zorluklarla karşılaşan ressamlar, dünya kültür tarihine eşsiz katkılarda bulundu. Usta ressamlar hem birbirlerini hem de diğer sanat dallarını etkiledi. Resim üzerine yapılan tartışmalar, denemeler ve resimden kaynağını alan estetik anlayış sanatın başat meseleleri için de bir cevap oluşturdu. İşte bu nedenle, resim tarihini bilmek, sanatı bilmenin olmazsa olmazlarından biri haline geldi. 

Prof. Dr. Zeki Tez’in kaleme aldığı Yasaklı Sanat Olarak Minyatür, Resim ve Grafik Tarihi, tarih boyunca resim sanatının farklı coğrafyalarda nasıl filizlendiğini, şekillendiğini ve ressamların hangi baskı ve yasaklamalarla karşılaştığını anlatan, titizlikle hazırlanmış yetkin bir araştırma…

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

19. Manzaralar - John Berger

“Bazen bir manzara orada yaşayanların hayatları için bir dekordan ziyade ardında mücadelelerinin, başarılarının ve kazalarının vuku bulduğu bir perde gibidir. Orada yaşayanlarla birlikte perdenin ardında olanlar için köşe taşları artık yalnızca coğrafi değildir, aynı zamanda biyografik ve kişiseldir.”

Berger’ın tüm yapıtı yeniden hayal etmeye, farklı biçimlerde görmeye bir davet niteliğinde. Yazı yazmak Berger için her zaman “devrimci” bir eylem olmuştur. Berger’ın düşüncesini şekillendiren bireylerden –demek yoldaşlardan– söz eden yazıları bir araya getiriyor Portreler’in kardeşi Manzaralar: Antal, Raphael, Brecht, Barthes, Benjamin. Yanı sıra haritalar, patikalar, mekânlar, köyler, kasabalar, kentler, tarihsel zamanlar. Özetle bir “hikâye anlatıcısı”nı oluşturan, var eden şeyler.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

20. Sanat Tarihinin Tarihi - Vernon Hyde Minor

Sade ve özlü bir dille yazılmış olan bu kitapta yazar, sanat eleştirisi ve teorisinin antikiteden günümüze tarihinin izini sürüyor. Minor'ın amacı 'sanat tarihinin ne olduğunu, nereden doğduğunu, temelini oluşturan fikirlerin, kurumların ve pratiklerin neler olduğunu, bugünkü şekline nasıl büründüğünü ve kullandığı eleştirel yöntemlerin neler olduğunu tanımlamaya çalışmak.'

Sanat eğitimi alınan bir yer olarak modern akademi, on altıncı yüzyıl sonlarının İtalya'sında sanatçılara yönelik bir meslek forumu olarak doğdu, bir yandan da sanata dair teorik söylemlere ev sahipliği etti. Akademinin, kültürel ve ideolojik bir fenomen olarak etkisi tarih boyunca güçlü bir şekilde hissedildi; bu etki belki bugün her zamankinden daha güçlü hissediliyor. Akademi ister Roma'daki Accademia di San Luca gibi papalığın himayesindeki bağımsız bir sanat kuruluşu ister XIV. Louis'nin subaylarının denetimindeki bir kraliyet akademisi ister modern bir üniversite olsun, tam da doğası gereği, gündemler yaratarak sanatçıları ve sanat tarihçilerini bu ya da şu şekilde etkiler. Kitabın birinci kısmında bu ve benzeri konular ayrıntılı bir şekilde ele alınıyor. Platon'dan on dokuzuncu yüzyıla sanat teorilerinin ele alındığı ikinci kısımda, tarih estetikle buluşuyor, çağlar boyu 'Sanat nedir?' sorusuna verilen yanıtlar mercek altına alınıyor. Yirminci yüzyılın eleştiri teorilerine ilişkin değerlendirmelere yer verilen üçüncü kısımdaysa tarih biraz geri planda kalıyor. Göstergebilim, yapıbozum, Marksizm, psikanaliz, feminist eleştiriler, çokkültürcülük, bu kısımda ele alınan yaklaşımlardan birkaçı.

Kitap, sanat tarihiyle yeni tanışmış olan ve sadece sanatı merak etmekle yetinmeyip, sanat hakkında söylediğimiz şeyleri neden söylediğimizi de merak eden okura ulaşmayı hedefliyor. Sanat hakkında konuşmanın tek bir yolu -kitabi bir yolu- olduğuna inanan okuru, benimsediği bu bakış açısının indirgemeci ve otoriter olduğuna; sanatın tamamen kişisel ve herkesin fikrinin eşit ölçüde geçerli olduğunu düşünen okuruysa, bu inancının geçersizliğine ikna etmeyi dert ediniyor. Okuru, sanat tarihini beşeri bilimlere ait kılan şeyin ne olduğunu kavramaya davet ediyor.

Kitaba buradan ulaşabilirsiniz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Dâhi Sanatçılar ve Sanat Tarihi Üzerine Muhtemelen Bilmediğiniz İlginç ve Keyifli Bilgiler
Sanat Ortamlarında Adeta Bir Usta Tarihçi Gibi Söz Sahibi Olmanızı Sağlayacak 15 Kıymetli Bilgi
Sanat Tarihine Damgasını Vurmuş Ünlü Ressamların Başyapıtları Arkasındaki İlginç Hikayeleri Biliyor muydunuz?

Popüler İçerikler

Başörtülüler Dövme Yaptıramaz mı? Amin Reis Gizem Yıldız'ın Dövme Hamlesi Sosyal Medyada Tartışma Yarattı!
Bahçeli’yi Eleştirdikten Sonra Ansızın Alaattin Çakıcı’yla Bir Araya Gelen Cübbeli Ahmet Görüşmeyi Anlattı
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı'dan Trabzonspor Derbisi Öncesi Kritik Açıklamalar!